Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir aradığı zemini yakaladı.

        Seçimi CHP’nin adayı Muharrem İnce ile “mertlik, namertlik” zeminine oturttu ve uzun süredir uyguladığı stratejisini bir başka yöntemle yeniden hayata geçirdi.

        Anlaşıldığı kadarıyla İnce de bu durumdan hoşnut olacak ki o da Kırıkkale mitinginde dün tartışmayı devam ettirmeyi tercih etti.

        Oysa muhalefet ittifak oluşturup cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine adım attığında, “Erdoğan’a karşı çoklu muhalefet uygulamadıkları takdirde yenmelerinin olanaksız olduğunu” verdikleri demeçlerde de kayda geçirmişti.

        Saadet Partisi’nin önerisiyle Abdullah Gül adı devreye girene kadar da bu anlayış sürdü.

        Gül’ün her partinin adayı olma arzusu gerçekleşmeyince de zaten tekrar birinci stratejiye dönülmesinin gerekçesi de bundandı...

        ERDOĞAN-İNCE YARIŞI

        Ancak bugün gelinen noktada muhalefetin bu stratejisinin çalıştığını söylemenin olanağı yok.

        Çünkü seçim, Erdoğan’ın da uyguladığı taktiğin sonucu ikili bir zemine geldi oturdu.

        Erdoğan ile İnce arasındaki yarış havasına büründü...

        Seçime 3 hafta gibi kısa bir süre kaldığı da dikkate alınırsa Erdoğan bu yarıştan geçmişte de defalarca kanıtladığı gibi başarılı çıkar...

        Milletvekili seçiminde ise Erdoğan’ın kendi oranını yakalayıp yakalamayacağını kestirmek kolay değil.

        Bunun nedeni de AK Parti’nin sahadaki cevval tutumunun gittikçe düşmüş olması...

        Eskisi gibi yine ev toplantılarına gidiyorlar; adayları yine mahalle mahalle dolaşıp seçmenin evine misafir oluyor.

        Ancak AK Parti ilk kurulduğu günden bu yana bu ziyaretlerini çok daha sade, o mahallenin genel ekonomik durumuna uygun davranışla gerçekleştirirdi.

        Son dönem Anadolu’nun birçok ilinde tanıklık ettiğim görüntü bunu yansıtmıyor.

        Örneğin, en son Doğu’da AK Parti’nin o ildeki etkin isimleriyle karşılaştığım bir pastanenin verandasında otururken karşılaştığımız görüntü oldukça ilginçti.

        Konvoydaki araç sayısını birlikte saydık, tam tamına 53 araç vardı...

        Araçların dörtte üçünün üzerinde çakar lamba yanıp sönüyordu; aralarında bir bakan aracı da yoktu...

        Bütün yollar da konvoy geçene kadar kapatıldı...

        AK Parti’nin etkin ismi, konvoy geçtikten sonra bir bize, bir de konvoya baktı, “İnan o konvoyun içinden böyle gözükmüyor” deyip uzaklaştı.

        Aslında bunlar Ankara’da açıklanan seçim bildirgeleri veya demeçlerden çok daha etki yapan gelişmeler.

        Çünkü sosyal medyanın hızla yayıldığı bu dönemde yurttaşlar neyi vaat ettiğinizden daha çok nasıl vaat ettiğinize bakıyor.

        BİSİKLET DE BİLDİRİDE

        Bu kapsamda bütün partilerin seçim bildirileri İYİ Parti Lideri ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’in de dünkü açıklamasıyla tamamlandı...

        İYİ Parti seçim bildirgesinin ana aksına bakıldığında aslında ötekilerden farklı değil, ağırlığı vaatler üzerine kurulu...

        Daha önce de belirttiğim gibi bu vaat değil, sistem seçimi...

        Ancak İYİ Parti’yi ötekilerden ayıran bazı detaylar da yok değil.

        Bunlardan biri bisiklet yollarının seçim bildirgesine girmesi, emeklilerden hastane ve ilaç katılım payı alınmaması...

        Bir de TRT’yi satmayı ve interneti bedava yapmayı, Varlık Fonu’nu kaldırmayı vaat etmesi...

        Aslında üzerinde, özellikle de ekonomi ve sağlık kısmı çok iyi çalışılmış bir metin, vaatlerin gölgesinde kalmış...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar