Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HER 3 partinin seçim ve propaganda danışmanlık şirketleri, aynı öneride bulunmuş:

        “Aranızdaki işbirliği için kesinlikle ‘ittifak’ kelimesini kullanmayın; güç birliği, sandık güvenliği, gönüllüler birliği, ilkeler platformu gibi kavramlar kullanın...”

        Önerinin gerekçesi, bir ittifak görüntüsü verilmesi halinde sağ ve sol seçmenin ayrışması.

        Oysa % 50+1’i bulmak için tüm partiler için her ikisine de ciddi oranda ihtiyaç var.

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün “kurultaydan genel başkan çıkması” nedeniyle İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e yaptığı “nezaket ziyareti” sonrasında yapılan açıklamalardan da görülüyor ki bu öneri dikkate alındı.

        Hiçbiri “ittifak” kelimesini kullanmadı.

        Bu “İçeride ittifak konusu ele alındı da dışarıda söylenmedi” anlamına da gelmesin.

        İçeride de ittifak kelimesinin tek harfi geçmemiş; daha çok sandık güvenliğinin nasıl sağlanacağı üzerinde durulmuş.

        CHP’DEN ÖN HEYET

        Zaten bu konudaki çalışmaları yürüten CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ziyaretten bir gün önce İYİ Parti’ye gidip hazırlıklarını Akşener ve kurmaylarına aktarmıştı.

        Aktarıldığına göre dünkü ziyaretteki sohbet de bu zeminde ilerlemiş.

        Sandık güvenliğinin dörtlü ve üçlü mekanizmalarda nasıl işleyeceği, hangi partinin hangi bölgede etkin olacağı, YSK’nın seçmen kütüğü listelerinin ortak tarama yapılması ve seçmen olmayanların ayıklanmasına kadar birçok konu ele alınmış.

        Referandum dönemindeki ortak dilin devamı, “Hayır” cephesi bileşenlerinin güç birliğinin sürdürülmesi konularında da hemfikir olunmuş.

        Hatta bazı bölgelerden örnekler verilerek “referandumda ‘Evet’ verenlerden de ‘Hayır’ cephesine zaman içinde ciddi kayma olduğu” kayda geçirilmiş.

        Buna da ekonomik gidişin neden olduğu belirtilip “iktidara yakın sendikanın dahi bugün 1600 lira olan asgari ücretin 1800 liraya çıkarılması gerektiğini söylüyor” olmasına vurgu yapılmış.

        “Siyasal zeminin yeniden kurulması için ortak hareket edilmesinde” anlaşılmış.

        Partiler arasında teması sağlayacak “diyalog heyeti” oluşturulması kararlaştırılmış.

        Seçim güvenliği için sivil toplumun da katkı vereceği, SP’nin de içinde olacağı bir “gönüllüler havuzu” oluşturulmasında uzlaşılmış.

        KIZA YENİ EV

        Görüşmede esprili diyaloglar da yaşanmış.

        Bir ara Akşener, siyasetin evlatlara da sıkıntı yarattığını belirtip “Bu siyaset kızınıza da zarar verdi; yok pahasına satmak zorunda kaldı, evinden oldu” demiş.

        Kılıçdaroğlu’nun yanıtı şöyle olmuş:

        “Aşağıdan güzel, yeni bir ev aldık, biraz borçlandık ama ötekine göre bu yola daha yakın...”

        Akşener, Kılıçdaroğlu’na torunu Duru için Yaşar Kemal’in “Üç Anadolu Efsanesi” kitabını da hediye etmiş.

        Her iki taraf da görüşme sonrası memnundu; yakında bunun SP ve DP’nin de katılımıyla üçlü, dörtlü, hatta daha geniş kapsamlı liderler buluşması olasılığından da söz etti.

        Bir ittifak hareketi yerine, baştan belirlendiği gibi “ilkeler platformu” hareketi olarak devam edeceğinin altını çizdi.

        İYİ Parti ile SP ve DP’nin ise milletvekili için seçim ittifakı yapabilme olasılığının da altı çizildi.

        Cumhurbaşkanlığı seçiminin yasal kuralları, içtüzük ve yönetim erklerinin nasıl şekilleneceği henüz belli olmayan Ankara’da güç birliği için muhalefet ilk adımı attı.

        Asıl zor olan konular ise ileriye bırakıldı...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar