Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU coğrafyanın ortak değerlerini sayın denilse, sanırım Nevruz; yani yeni gün ilk sıralarda yer alır.

        Sınır tanımadan, hemen her ülkenin ortak değeri ve aynı bakışın yansımasıdır.

        Dileği, beklentisi, çaputunun, yumurtasının rengi, ateşin üzerinden atlaması da aynıdır.

        Değerleri, acıları ortak olmakla birlikte, amaçları ortaklaşamadığı için de asırlardır her Nevruz’u buruk yaşar...

        Arasındaki sorunlarını gideremediği için de hep ötekinden, küresel aktörlerden çare bekler.

        Onun bulduğu da önce kendine fayda getiren olur...

        KİM ‘ÇIKIN’ DEDİ?

        TBMM’de dün parti farkı olmaksızın yanıtı aranan soru da aslında tam buna işaret ediyordu.

        Önce Afrin operasyonunda elde edilen başarının altı çiziliyor, ardından şu soru geliyordu.

        “PKK desteğindeki PYD/YPG’nin çatışmadan Afrin’den çıkmasını kim telkin etti?”

        Bazılarına göre işin gerisinde Rusya vardı...

        Tezlerine göre, Afrin ve çevresine hâkim Rusya, Soçi zirvesine de davet ettiği PYD/YPG üzerinde güç kullandı ve Afrin’den çekilmelerini telkin ederek çatışmanın bölgede uzamasının, dolayısıyla İdlib ve Tel Rifat bölgesine sıçramasının önüne geçti...

        Diğer grupta yer alanlar; ki CHP ve MHP’lilerin yoğunlukta olduğu grubun ise özü aynı olmakla birlikte iki farklı senaryosu vardı.

        İlk gruptakilere göre Türkiye, İmralı’daki Abdullah Öcalan’ın Afrin üzerindeki etkisini kullandırdı, sivil kaybın önüne geçilmesini sağladı; ABD de bu süreci hızlandırdı.

        İkinci gruba göre ise Washington’dan ardı ardına gelen açıklamalara bakıldığında da anlaşılacağı gibi gerisinde ABD vardı, yeni planın uygulamasıydı.

        İsimlerinin yazılmasını istemedikleri için veremiyorum, ancak parti yönetimlerinde yer alan kişilerin birbirleriyle temasının olabileceğine de ihtimal vermiyorum.

        ABD’NİN PLANI

        Buna karşın şu aynı senaryoyu ortaya koymaları da “Aklın yolu birdir” tesadüfü olmasa gerek:

        - ABD, bir süredir YPG’yi PKK’dan ayrıştırmak istiyor. PKK’nın ağırlıklı kanadının İran etkisine girdiğinden endişe duyuyor.

        - Kuzey Irak’ta İran’ın etkili olduğu Süleymaniye bölgesinde Afrin operasyonu için yas tutulması ilanı bunun bir göstergesi.

        - PKK’dan ayrılmış PYD’nin de terörist kimlikten ayrışması için ABD çaba gösterecek. Zaten BM Güvenlik Konseyi, AB ülkeleri dahil birçok yerde PYD terör listesinde yer almıyor. Afrin’den süratle çıkmasını sağlayıp “halkının zarar görmesini istemeyen yapı” diye lanse ederek şirin göstermek istiyor.

        - Fırat’ın doğusunda PKK’dan arınmış PYD yaratıp; SDP içindeki Arapları da öne çıkararak Suudi Arabistan’ın da olumlu bakacağı, Türkiye’ye de mesajın verileceği yeni bir yapılanmaya yöneliyor.

        - Rusya da Tel Rifat ve Halep’te Afrin’den gelenlere kapı açıp PYD ile bağını koparmıyor.

        Senaryolar ne kadar gerçekçi bunu zaman gösterecek.

        PKK desteğindeki PYD/YPG, sosyal medya hesaplarından duyurduğu gibi Afrin’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik vurkaç eylemlerine girebilir.

        Bu da Cerablus, El Bab’dan oldukça farklı bir coğrafya ve demografiye sahip Afrin’de kalma maliyetini yükseltir.

        Ancak Afrin’le yenilmezlik psikolojisi tükenen PKK desteğindeki PYD ile de kimse uzun vadeli iş tutmaz; taşeronluk yaptırmaz...

        Yenilik ve iyilikler getirmesi dileğiyle Nevruz’unuz kutlu olsun...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar