Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SURİYE ve Irak’ın DEAŞ’tan arınmasıyla ortaya çıkan çelişkiler yumağı, çok daha dolaşık hale geliyor.

        Bir tarafın kaybının diğer tarafın kazancına dönüştüğü Suriye ve Irak’ta, Ankara açısından iki önemli sorun kapıda duruyor.

        İlki Irak’ta Barzani’nin referandumuna hazırlandığı süreçte, DEAŞ ile savaşın Kürt-Arap çatışmasına da yol açacak olması.

        Buna neden de Kerkük’ün 40 kilometre batı yakasında bulunan Havice...

        Musul’daki DEAŞ’ın Havice’ye kaçmış olmasına rağmen ilginç bir şekilde operasyon Telafer’e kaydırıldı.

        HAVİCE SORUNU

        Peşmergenin katılmadığı Telafer’in DEAŞ’tan temizlenmesi operasyonu sonrası Haşdi Şabi güçleri yönünü 3 yıldır DEAŞ kontrolünde olan Havice’ye çevirdi.

        Sorun da bu noktada baş gösterdi...

        Çünkü konumu nedeniyle Havice’yi alan Kerkük’e hâkim olur, Musul’u da gözaltında tutar...

        Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), bunu bildiği için Musul sonrası Haşdi Şabi’nin Kerkük üzerinden Havice’ye yürümesine izin vermedi.

        Gül döneminde Cumhurbaşkanı Enerji Başdanışmanlığı yapan, Türkmen kökenli olması dolayısıyla da bölgeyi iyi bilen ve sağlıklı haber alan Erşat Hürmüzlü, dünkü sohbetimizde Havice geriliminin çatışma ortamına sürüklendiğine işaret etti.

        Bağdat’taki ABD karargâhından gelen “Havice operasyonuna peşmergeler de katılacak” açıklaması da sorunun üzerine tuz biber ekti.

        Çünkü Bağdat yönetimi, statüsü referandumla belirlenecek Kerkük’e, IKBY’nin nüfuz etmesinden rahatsız...

        Havice operasyonunu peşmergenin yapması halinde bu nüfuzun artacağı kaygısını taşıyor, Haşdi Şabi güçlerini ilçeye sokarak Kürt hâkimiyetini kırmayı amaçlıyor.

        Bundan dolayı Peşmerge Bakanlığı Sözcüsü Helgurd Hikmet ile Haşdi Şabi komutanlarından Ali Haşim Huseyni’nin arka arkaya operasyonun kendileri tarafından yapılacağını açıklaması da gerilimi sergilemek için yeterli.

        DEAŞ’a karşı savaşta Kürtler ve Araplar arasında Suriye’de Deyrizor’un ardından ikinci bir gerilim merkezi de Irak’ta çıktı.

        KAPI AÇMAZI

        Çelişki yumağının düğüm haline geldiği bir diğer alan ise İdlib...

        El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) Reyhanlı’nın karşısındaki Bab-el Hava kapısına hâkim olmasıyla, Türkiye Cilvegözü Sınır Kapısı’nı kapattı.

        Bu da Halep dahil DEAŞ’tan temizlenen bölgelerin imarı için Türkiye’den her gün demir ve çimento taşıyan 300-500 arası TIR yükünün geçişini durdurdu.

        Böylece inşaat malzemesi geçişleri de Kilis Öncüpınar’a kaydı.

        Ancak oradan giren yükün Azez’den sonra PYD’nin kontrolündeki Afrin bölgesinden Halep’e ulaşacak olması yeni bir sorun üretti.

        PYD, hem yükten hem de her araçtan gümrük vergisi adı altında yüklü para almaya başladı; aşırı rakamlara ulaştı.

        Hatta PYD’nin imar rantı kapısına dönüştü.

        PYD’nin buna ilave olarak Afrin bölgesinde zeytin üreticisi her aileden 200 litre zeytinyağı talep etmesi de bölgedeki sıkıntıyı artırdı.

        Ankara da bunun üzerine HTŞ ile Ahrar-uş Şam arasında varılan uzlaşma sonucu Bab-el Hava kapısının sivil yönetime devredilmesiyle önceki günden itibaren Cilvegözü’nden mal geçişlerine tekrar izin verdi.

        Şurası kesin ki İdlib sorunu çözülmeden kapı daha çok aç-kapa yapar...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar