Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ADALET ve Kalkınma Partisi’nin dün kutladığı 16. yaşında, siyaset yelpazesinde geldiği konumunu tanımlamak gerekirse, “hâkim partidir”...

        Buna iktidarda yönetim sistemini değiştiren özelliği de eklendiği için ‘’hâkim iktidar” daha uygun olur...

        Ancak her hâkim partinin yaşadığı gibi AK Parti de 16’ncı yılında bazı sorunlarla boğuşuyor.

        Başında da lideri Erdoğan’ın “teşkilatın metal yorgunluğu” diye tanımladığı sorun geliyor.

        Peki, metal yorgunluğuna hangi nedenler yol açtı?

        Veya metal yorgunluğunu gidermek için yapılacak köklü değişim, sorunu hangi oranda giderecek?

        Yeni gelenlerin de dört ay sonra aynı yorgunlukla karşılaşma olasılığı ne?

        Meseleye bu cepheden bakıldığında farklı bir tablo çıkıyor.

        Bunun başında da AK Parti’nin, bir süredir toplumsal tabanının hızla değişen taleplerini karşılayacak siyaseti üretememesi geliyor.

        Yani, 2002’de mütedeyyin bir hükümetin işbaşında olmasını yeterli bulan; 2007’de başı secdeye değen bir Cumhurbaşkanı’nın Çankaya’da olmasından mutlu olan veya 2012’de yolunun asfaltlanması ve köy odası ile okul, cami yapılmasını başarı sayan toplumsal taban, 2017’de bütün bunları “olağan” diye değerlendiriyor.

        Bunların ötesinde politikalara ihtiyaç duyuyor; bulamayınca yalpa yapıyor.

        Nitekim AK Parti’nin 2015 Haziran ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ile son referandumda karşılaştığı sonuçlar da bunun yansıması...

        CEVVALİYET GİTTİ

        Çünkü AK Parti kadınlara, öğrencilere, işsizlere dönük sosyal yardımlar, duble yol, otobana ve inşaat sektörüne önem veren yeni politikalarıyla kitlelerin sosyolojisini değiştirdi.

        Beklentilerini farklılaştırdı.

        Buna devlete de hâkim parti özelliği eklenince bir zamanlar CHP’ye yük olan unsurların hepsi arzu etmese de AK Parti’nin sırtına bindi...

        En basit örneği, iş arayanların adresinin AK Parti ilçe, il başkanlıkları haline gelmesiydi.

        Tayin, atama işleri de buna eklenince gençlik kolları ve bırakın mahalleyi her bir sokaktaki evin politik yönünü ezbere bilen kadın kollarının cevval yapılarını bozdu.

        Uzun uğraş sonucu elde edilenler, bazı sivil toplum örgütleri tarafından sahiplenildi ve AK Parti adına davranıyormuş gibi kendi lehine kullandığı birikime dönüştü.

        Bunun ne kadar sakıncalı olduğu FETÖ ve son iki sandıkta yaşananlarla ortaya çıktı.

        Çünkü partinin toplumsal tabanına doğrudan ulaşan yolu kapandı, ara sokaktan ulaşımı sağlayan dolambaçlı yola dönüştü.

        Verilen mesajların da eklentili gitmesine neden oldu.

        Üzerine bir de kimin iktidarda daha fazla etkinlik göstereceği mücadelesi eklendi.

        ARA DÖNEM BİTTİ

        Sonuçta geleneksel yapıları yıkan, siyasete hâkim yaşam tarzını değiştiren, istikrarı sağlayan, heyecanı sürekli diri tutup başarıdan başarıya koşulduğu algısı ve umudunu toplumsal tabanına aşılayan liderin iş yükü daha da arttı.

        “Nasıl olsa Reis bu sandıkta da şapkadan tavşan çıkarır” beklentisiyle ağırlık tek merkeze yıkıldı.

        AK Parti 16’ncı yılında liderinin direksiyona doğrudan geçmesiyle dördüncü dönemine girdi.

        Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın tanımıyla, “AK Parti bugün Erdoğan’ın direksiyonda olmadığı ara dönmenin yarattığı sorunları gideriyor”...

        Bir de devletle bütünleşik şekilde partiyi de yapılandırıyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar