Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “BUGÜN tartışılan hiçbir konu yok ki geçmişte ele alınmamış olsun...”

        Adalet Bakanlığı döneminde de mahkûmlara tek tip elbise giydirilmesi konusu gündeme gelmiş olması nedeniyle aradığımda, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek söze böyle girdi.

        Aslında tek tip elbise konusu Çiçek’in döneminden de önceye dayanıyor; 1984’ten bu yana tartışılıyor.

        İlk uygulama 1984’te başladı, tek tip elbisenin rengi bazen hâki/gri karışımı tulum, bazen de gri pantolon, siyah gömlek şeklinde uygulandı.

        Metris Cezaevi’nde 1984’teki açlık greviyle başlayan açlık grevleri, tutuklu ve mahkûmların duruşma salonunda tek tip elbiselerini bir anda çıkarıp don gömlek kalması eylemiyle yayıldı.

        Metris’te 4 mahkûm tek tip direnişi nedeniyle başlattığı açlık grevinde hayatını kaybedince uygulama askıya alındı; 1986’da da kaldırıldı.

        Ancak sonraki yıl gündeme gelince, açlık grevleri tekrar başladı.

        Diyarbakır’da bir mahkûmun açlık grevinde ölümüyle vazgeçildi.

        Bir yıl geçmeden 1988’de dönemin Adalet Bakanı Mehmet Topaç, yayınladığı genelgeyle tek tip uygulamasına geri döndü.

        Bu da 12 hapishanede 2 bini aşkın mahkûmun açlık grevine başlamasına neden oldu.

        Türkiye’nin AB üyelik başvurusu da dikkate alınarak genelge geri çekildi.

        Son kez uygulamayı başlatan dönemin Adalet Bakanı Mehmet Topaç da 1994’te Ankara’daki avukatlık bürosunda DHKP/C militanları tarafından düzenlenen suikastta hayatını kaybetti.

        Refah-Yol hükümeti döneminde bir daha denendi, ancak AİHM’nin kararları göz önünde tutularak gündeme alınmadı.

        GENELGEYE FREN

        Cemil Çiçek’in Adalet Bakanlığı dönemindeki yargı reformları sırasında Prof. Dr. Sulhi Dönmezer’in başkanlığındaki hukukçular tek tip elbise uygulamasını tasarıya koydu.

        Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun tasarısına 2004’te eklenen cümleyle cezaevlerinde tek tip zorunlu hale getirildi.

        Ancak, TBMM’de komisyon aşamasında hüküm, “Muhtaç hükümlülere talepleri halinde idare tarafından iklime ve sağlığa uygun giysiler verilir” şekline dönüştü.

        Yetmedi, “Hükümlülerin giysileri, iç ve dış güvenlik görevlilerinin giymekte olduğu üniformalara benzer şekil ve renkte olamaz” şartı da maddeye eklendi.

        Adalet Bakanı’nın genelgeyle tek tip elbiseye dönüşünün yolu kanunla kapatıldı.

        NEDENLER TUTANAKTA

        Cemil Çiçek ile dün geçmişi konuşurken, baştaki cümleyi söyledi ve konunun bütün detaylarıyla o dönem tartışıldığını vurguladı.

        Tutuklu ve hükümlülerin ayrı tutulması gerektiğinin altını çizdi ve tartışmanın o dönem kapanmış olduğunu anımsattı.

        “O dönem cezaevleri yolgeçen hanıydı, firarlar çoktu; o nedenle getirilmek istenmişti. Ama vazgeçildi. Tutanaklara bakılırsa nedenleri görülür” demekle yetindi.

        Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk ise sohbetimizde, “Yargılaması bitmeden bir kişiyi giysiyle damgalamak ve önceden mahkûm etmek doğru olmaz” dedi.

        Bunun Anayasa’nın 38. maddesinin, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” hükmüne de aykırı olduğuna dikkat çekti.

        Görünen o ki 10 yıl sonra tek tip elbise tartışmasına yeniden dönülecek.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar