Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Lideri Kılıçdaroğlu, referandumdaki “mühürsüz oy”un peşini bırakmamakta kararlı.

        Nitekim dün telefondaki konuşmamızın uzun bir bölümünü buna ayırdı; her bir cümlede ses tonu da bir adım yükseldi ve hırslandı.

        Aradığında, YSK’nın ret kararına karşı Danıştay’a itiraz başvurusunu yeni yapmışlardı.

        YSK kararlarına itiraz yolunun kapalı olduğunu anımsatıp bundan nasıl bir fayda beklediklerini sordum.

        “YSK’nın aldığı idari bir karar” deyip açıklama getirdi:

        “Çünkü yasada açık ve net bir şekilde mühürsüz oyların geçersiz kabul edileceği yazılmış.

        Buna karşın YSK idari bir karar alarak bunları geçerli kabul edeceğini söylüyor. Biz YSK’nın idari kararını Danıştay’a taşıdık.”

        Geçmişte “kamu kurumu niteliğindeki bazı sivil toplum örgütlerinin de YSK kararlarını Danıştay’a götürdüğünü” söyledi.

        Seçimlerle ilgili yargı yönetimi ve denetiminden söz edildiğini, YSK’nın bir denetim işlemine ilişkin karar aldığını, dolayısıyla buna itiraz haklarının bulunduğunu belirtip devam etti:

        “Biz burada sadece ‘Hayır’ verenlerin değil, 49 milyonun oyunu savunuyoruz. Eşit olmayan koşullarda, devletin tüm baskı ve imkânlarının tüketildiği ortamda sandığa gidildi; buna rağmen vatandaş kararlı bir şekilde sandığa gidip oyunu kullandı. YSK ise vatandaşın gösterdiği bu yaklaşıma ve kanuna aykırı şekilde Doğu ve Güneydoğu’da sandıklar daha yeni kapanmışken, Batı’da ise henüz oy verme işlemi devam ederken idari bir karar aldı, mühürsüz pusulaların da geçerli olduğunu duyurdu. YSK parlamentodan daha güçlü değil. Mühürsüz olan oyları kabul idari karardır, yargısal karar değildir; çünkü kanun aksini söylüyor. Nitekim meslek kuruluşlarına ilişkin YSK’nın geçmişteki kararları Danıştay’a taşınmış.”

        DOĞRUDAN AİHM Mİ?

        Kılıçdaroğlu’na, “Anayasa Mahkemesi ve AİHM süreçleri çok zaman almayacak mı?” diye sordum.

        Anayasa hukukçularıyla bir toplantı gerçekleştirdiklerini bildirdi, AYM’nin geçmişteki tutumunu göz önünde bulundurduklarını ve henüz karar vermediklerini söyledi.

        Sözlerinden AYM’ye gitmeden doğrudan AİHM’ye gitmeyi de tartıştıklarını anladım.

        Parti meclisi ile bugün yapılacak kapalı Meclis Grup Toplantısı’nda konuyu masaya yatıracaklarını ve uyum yasaları da dahil olmak üzere “yeni bir yol haritası belirleyeceklerini” ifade etti.

        Bunun içinde “sine-i millete dönmenin olmadığını” da açıkladı.

        SOKAK HAREKETİ

        Referandum sonucuna tepkileri CHP’nin yönlendirdiğine ilişkin eleştirilere de şu karşılığı verdi:

        “Sokak hareketi denmesini doğru bulmuyorum. Sandığa gidip oy kullanmanın sonucunda elde edilecek hakkın gereği yapılmıyorsa bunu demokratik sistem içinde herkesin protesto hakkı vardır. Silahsız ve saldırısız olmak koşuluyla protesto yapılabilir. Kanunun hükmü değiştiriliyorsa seçmenin de buna ‘Oyum sabote edildi’ diye tepki koyması anayasal hakkıdır.”

        CHP Lideri, halkın demokratik protestosunun “Gezi eylemleri” ile ilişkilendirilmesini de eleştirdi.

        “Halkın elinden anayasal hakkını nasıl alacaklarını düşündükleri için bu yollara kalkışıyorlar. Bu demokratik bir haktır, ama silahsız ve saldırısız olmak kaydıyla” dedi.

        CHP Lideri Kılıçdaroğlu kararlıydı...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar