Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Suriye’den göç başlayınca süratle geldiler.

        Zaten çevre ülkelerde faaliyet gösterdikleri için coğrafyanın uzağında da değillerdi.

        İlk başlarda, “uluslararası saygın donörlerin desteğindeler” diye önemsenmediler.

        Sığınmacıların uzun süre kalmayacağı, 6-8 ayda yurtlarına dönecekleri beklendiği için de faaliyetleri önemsenmedi.

        Sığınmacılar zaten kamplarda kalacaktı; dolayısıyla yardım kuruluşlarının onlara ulaşmaları olanaksızdı.

        Ancak göçün boyutu bekleneni aşıp kamplar dolunca, kent sığınmacıları gerçeğiyle yüz yüze kalındı.

        Bu aşamada uluslararası gönüllü yardım kuruluşlarının desteğinin yararlı olacağından hareketle Dışişleri Bakanlığı, başlangıçta ince eleyip sık dokumadan çalışmalarına izin verdi.

        USULSÜZ OLANLAR

        Ortalık durulunca izin verilen organizasyonlardan bazılarının asıl işlerinin dışında faaliyet gösterdiği anlaşıldı.

        Faaliyetleri engellendi, donör kuruluşlar da şikâyetleri dikkate alarak Türkiye’ye müfettiş yolladı.

        Yapılan inceleme sonucunda ilaç alımlarından dağıtılan yardıma kadar usulsüzlükle karşılaşıldı.

        Dernek niteliğindeki organizasyonların faaliyetine son verilirken, donörler de desteğini çekti.

        Suriye içinde faaliyet gösteren ve farklı amaçlara yönelen organizasyonların Türkiye’deki uzantıları da uyarıldı.

        Ancak BM Dünya İnsani Zirvesi’nin Türkiye’de yapılacak olması nedeniyle üzerlerine gidilmedi, gözleme alındı.

        Zirve sonrası da faaliyetleri yasaklandı; çalışanları da sınır dışı edildi.

        Organizasyonlara destek veren uluslararası örgütler de bu kapsamda işi sıkı tutmaya başladı.

        ABD menşeli kuruluşlar, Türkiye’ye yolladıkları müfettişleri, bazı alanlarda yanlış işlem gördüğü için desteğindeki organizasyonları cezalandırdı; onların dikkatli çalışmaya yönelmesini sağladı.

        MEKTUPLU VEDA

        Sonuçta bir noktaya gelindi ve Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 23 uluslararası gönüllü yardım kuruluşu faaliyet gösteriyordu.

        Anlaşılan o ki birçoğu da yakın zamanda veda edecek.

        Organizasyonlara göre neden, bünyelerinde çalıştırdıkları Suriyeli doktor ve hemşirelerin statüsü, kurdukları ecza depolarının faaliyetlerinin mevzuat engeliyle sonlanması ve yanlarında çalıştırdıkları elemanlara verdikleri ücretler.

        Bu kapsamda gitmeye karar verenlerden biri de dün kamu kurumlarına mektupla vedasını duyuran ABD menşeli International Medical Corps (IMC).

        Aktardıklarına göre Güneydoğu’da 9 sağlık merkezinde, 200 bini aşkın hastaya yardım yapan IMC’de 370’i aşkın Suriyeli doktor ve hemşire çalışıyor.

        Ancak çalışma izni bulunmuyor, ecza deposu açmak için de yardım derneği olduğundan ticari izin alamıyor.

        Bütün bunlardan dolayı yılda 400 milyon dolar yardım getiren IMC, Türkiye’den ayrılmaya karar vermiş.

        Bazılarına göre 16 Nisan sonrası yapılacak denetimde zaten faaliyetine son verilecekti, kendisi ön aldı.

        Birilerine göre de Mercy Corp ile karıştırıldı, bunaltıldı, gitmeye zorlandı; kaybedildi.

        Çünkü önemli faaliyet gösteriyor, 9 büyük sağlık biriminin ilaç dahil tüm giderini karşılıyordu.

        Daha da önemlisi, uluslararası yardım kuruluşlarının çalışması hakkında bilgi ve tecrübe birikimi de sağladı.

        Birçok Türk başka coğrafyalarda yardım organizasyonlarının başına üst yönetici olarak geçti.

        O nedenle, gidişleri tek başına yardımın değil, bilgi ve tecrübenin de kaybı olacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar