Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        O agresifliği, o hırçınlığı olmasa Caner Erkin, Caner Erkin olmaz, Beşiktaş tribünlerinin de sahiplenip, ‘fişek’ lakabını takması bu kadar kolay olmazdı. Ama son zamanlarda çok abarttı. Her maç isyan, her maç bir haykırış. El kol her pozisyonda havada. Okkalı bir cezayı hak ediyordu..

        O ceza da geldi. Geldi de yine kılıfına uydurarak... Birileri senaryoyu yazdı. Yıllardır raporlara yazılmasa da görüntülere yansıyan çirkin, edep dışı hareketler karşısında ‘üç maymunu’ oynayan Hukuk Kurulu, Caner’i Disiplin’e sevk edip rolünü oynadı.

        “Sportmenliğe aykırı hareket”, “hakaret” başta olmak üzere her maddeyi o günün ortamına, karşısına alacağı kulübe göre işine geldiği gibi yorumlayan Disiplin Kurulu da filmin final sahnesindeydi.

        Evet Caner’in hakeme yönelik hareketleri çirkindi. Çirkindi çirkin olmasına da cezayı çakarken siz neyi delil olarak gördünüz?

        Görüntüden ceza vermeniz talimata aykırı. Şimdi aniden talimat değişiyor. Günah keçisi Beşiktaş mı? Dudak okuma yöntemi deseniz uzmanına başvurmadınız. Siz dudak okuma uzmanı mısınız?

        Caner hakeme bir uzvunu göstermiş de biz mi göremedik? Gol sonrası sevincini hakeme karşı olarak algılamışsınız. Ne biliyorsunuz? Belki denk geldi.

        Özür dilemesini itiraf olarak kabul ettiğiniz de söyleniyor. Açıklamasında “Küfürler nedeniyle özür dilerim” demiyor ki. Yakışıksız hareketlerinden bahsediyor.

        Sonra hep böyle kapalı kapılar ardında saklanmak niye? Çıkın konuşun. Klişe başlıklarla geçiştirmeyin, cezanın gerekçesini tüm detaylarıyla açıklayın, aydınlatın. Ama konuşamazsınız. Cesaret bile edemezsiniz.

        KALKAVAN’A YAPTIRIM YOK MU?

        Cezanın gerekçesi aslında net. “Beşiktaş korunuyor, kollanıyor” iddialarının federasyon üzerinde yarattığı baskı. “Alın işte. Beşiktaş’ı kollamıyoruz” mesajı veriyorlar.

        Bu cezanın hiçbir hukuki dayanağı yok. Hakemin saygınlığını korumak gibisinden gerekçeler gösteriyorlar. Mete Kalkavan’ın saygınlığı var ve bu uğurda Caner’e 2+4 maç ceza veriyorsunuz da derbide kafasına gelen yabancı madde ile yere yığılan Tarık Ongun’un saygınlığı yok mu?

        Peki Kalkavan’a yaptırım yok mu? “Sen yediğin küfürü nasıl oluyor da rapora yazmıyorsun ?” diyen birileri neden çıkmıyor? Olayın muhatabı bile şikayetçi değilse sen neyin cezasını kesiyorsun? Nereye varır bu işin sonu?

        CEZA ALMAYAN YABANCI KALMAZ

        Yabancı futbolcuların ettikleri küfürleri ne yapacağız? 3 sezon öncesini hatırlıyorum. Yine Beşiktaş maçı. Gökhan Töre rakibe “f..k off” dedi, rapora “f..k you” yazıldığı için 3 maç ceza aldı. Töre’nin kullandığı kelimenin dünyanın her yerinde her futbolcunun ağzından çıktığına defalarca şahit olmuşuzdur. “Lanet olsun”, “hadi oradan” gibisinden bir ifade. FIFA kokartlı hakemlerimiz de Avrupa’da bu anı defalarca yaşamışlardır. Ya duymaztan gelmişlerdir, ya da küfür olarak kabul etmemişlerdir. Yani bu kelime bizde küfür, Avrupa’da değil. Artık görüntüden de ceza verileceğine göre, ceza almayan yabancı kalmayacak herhalde!

        ***

        Hayal satan Özkök’ün hayali!

        Ertuğrul Özkök, “Şu an basın tribününde kaç Boğaziçi, kaç ODTÜ, Koç, Sabancı mezunu var?” deyip spor basınını küçümsemiş. Doğru tespitlerde de bulunmuş. Eksiklerimiz de var, kalite sorunumuz da. Ancak bunların çözümü ODTÜ’lü, Boğaziçi’li olmak değil. İngilizler’i örnek göstermek de değil. Aslında sayın Özkök bu yoklamasını keşke uzmanı olduğu konular üzerine yapsa. Örneğin siyasiler üzerinden. Ve de keşke çok güçlü olduğu zamanlarda kendisi de spor basınına değer verseydi, destek verseydi. Söylenecek çok şey var da yerimiz dar. Şunu belirtmekle bitirelim.

        “Biz hayal satıyoruz” sözleriyle yalan habere destek attığı kendi yayın yönetmenliği döneminde şarkıcı damadını Hürriyet’e spor müdürü yapan, futbol yorumlatan kendisi değil miydi? Yoksa damadı ODTÜ’lü, yazarları Boğaziçi mezunu muydu?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar