Şampiyonlar ter döker gurur yaşatmak için...

İçeride dışarda çok düşmanı olan bir ülkedir Türkiye... Yüz binlerce şehit vererek çıktığımız büyük savaşlarda da, güya sulhla sonuçlanan barışta da şehit vermeye devam ediyoruz... En ufak bir tehlike anında kahramanlarımız sahne alıyor ve bayrağımızı asla yere düşürmüyor, minarelerden ezan sesi, dillerden İstiklal Marşı’mız kesilmiyor... Bu hep böyle devam edip gidiyor... Bu, dillerden hiç düşmeyen muhteşem bir ifadeyle de sloganlaşıyor: “Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için”...

**********

MORAL DEĞERLER

Bir de psikolojik üstünlük sağlamak için, sürekli moral değerleri üst seviyede tutmamız lazım... Keşfedildiği, spora adım attığı, çocuk yaştan itibaren, neredeyse özel hayatı olmayan, gününün büyük kısmını spor alanlarında geçiren özel insanlardır büyük sporcular... Okulunu uzaktan okur, tahsilini kamplarda tamamlar, anne-babasına, eşine, çocuğuna hasret kalır...

Şampiyonlar veya takım sporlarının yıldızları, öyle tesadüfen madalyalar almıyor, kupaları kaldırmıyor... Ülkenize gurur yaşatabilmek için bir ömür süren fedakarlığın adı oluyor... Bu sebeple de her türlü övgüyü, ilgiyi, iltifatı hak ediyor... Devletin ve özel sektörün ödülleri, sponsorların desteği, kulüplerinin ücretleri bir yana, yapılacak en güzel hamlelerden biri de adlarını yaşatmaktır...

Milletin moral değerlerini artırmak, gençlere hedef göstermek ve yeni şampiyonlar yetiştirmek için rol model yapmak, “Beden Eğitimi ve Spor Kültürü” dersini kurup, kitaplara ve okul müfredatına koymak gerek...

**********

TAHA AKGÜL’E ÇOK YAKIŞTI

Bu ülkenin, çok özel şampiyonu oldu Taha Akgül... Rio Olimpiyatları’ndaki tek altın madalya ondan geldi... “Zeki, çevik, ahlaklı”, yürekli, hırslı, mücadeleci, örnek bir sporcu...

Hiçbir lidere nasip olmayan, her zaman sporcunun yanında olmuş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, onun adını, daha faalken, memleketi Sivas’ta bir büyük spor salonuna vermiş olması, bir şampiyona büyük bir jest, gençlere de teşvik olmuştur...

1994’te başlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde ilk olarak bir eski sporcu, efsane boksörümüz Cemal Kamacı’nın adının Okmeydanı Spor Kompleksi’ne verilmesiyle başlayan, faal sporcular Hamza Yerlikaya, Haldun Alagaş, Hakkı Başar’la devam eden onore etmenin son halkası oldu Cumhurbaşkanımız’ın bu iltifatı... Nitekim, sohbet ettiğimiz Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bu isimlendirmelerin devam edeceğini de müjdeledi...

Eminiz ki, en büyük sporcu merhum Naim Süleymanoğlu’ndan başlayarak olimpik, paralimpik büyük şampiyonların, onları yetiştiren hocalarının, bilim adamlarının, o imkanı hazırlayan veya dünyadaki temsilcimiz spor yöneticilerinin, spora hizmet eden siyaset adamlarının adları da uygun bir yerlerde yaşatılacaktır... Ancak hiç kimsenin ismi silinmeden, yeni tesisleri kullanarak...

***********

RIZA’YA YAZIK ETMEYİN

Bir büyük sporcumuz da Rıza Kayaalp, Osman Aşkın Bak’ın Federasyonu Başkanı, benim de Genel Müdür sıfatıyla kafile başkanı olduğum 2008 Pekin Olimpiyatları’nda ilk defa kadroya girerken 18’lik gençti. Çok büyük bir şampiyon oldu...

Ülkeye yaşatmadığı sevinç, bir tek Olimpiyat Şampiyonluğu kaldı... Daha yıllarca ondan başarılar bekliyoruz... Ancak, ülkemizde fırtına gibi esen, reyting rekorları kıran Diriliş Ertuğrul dizisinde misafir oyuncu olarak oynatılması gündemde... Sakın ha... Rıza’nın, faalken güreşin dışında bir şeye odaklanması, sporuna zarar verir, motivasyonunu bozar, ilgisini dağıtır... Kolay bulmadık, bırakın minderde kalsın, gurur yaşatmaya devam etsin... Boşuna demiyoruz, “Şampiyonlar ter döker, gurur yaşatmak için”