Ha BJK Münih ha Bayern BJK
Sen Beşiktaş olarak son Dünya Şampiyonu Almanya’nın lig ikincisini, iki maçta da yeniyorsan, o zaman da Avrupa şampiyonlar şampiyonunu, üstelik de bu senenin de liderini gönderirler ki, seninle başa çıkabilsin... Bundan daha doğal bir şey olamaz... Size düşen de bunun değerini bilmek, size atfedilen büyüklüğün keyfini çıkarmak ve gereğini yerine getirmek... Kader sizi bir yerlere getirmiş, hayal edemeyeceğiniz bir başarıya taşımışsa çok daha fazlasını isteyebilmeli ve artık hayal olmaktan çıkmaya başlayan en büyük devleri de devirebilmelisiniz...
Bayern Münih, kuşkusuz başarı ve ekonomisiyle dünya tarihinin en büyük takımlarından biri... Eski bir büyük futbolcusu Rummenigge şu anda yönetim kurulu başkanı Bayern’de... Güvenmişler ve getirmişler, hem kendi kulübünü hem de Alman Kulüpler Birliği’ni yönetiyor...
Tıpkı aynı zamanda teknik direktör olarak Almanya’yı dünya şampiyonu yapan Bayern Münih Kulübü ve Alman Futbol Federasyonu eski Başkanı Franz Beckenbauer gibi...
ONLARDA FUTBOLCU BİZE İŞ ADAMI
Elalem; eski futbolcularını, daha faal iken iyi yetiştiriyor, geleceğe hazırlıyor, kulüp ve federasyon başkanlığına getiriyor ve milli takımlarını teslim ediyor... Biz ise sporculara nefes aldırmayan, fırsat vermeyen, yetiştirmeyen, göreve getirmeyen, hakir gören, küçümseyen ve kıskanan ketum yapımızı inatla sürdürüyoruz... Yerlerine ise, güya para verecek ama çoğu kulübünü batıran paralı başkan ve yönetimler getiriyoruz...
İşte aradaki fark da bu... 650 milyon Euro gelir, 350 milyon Euro gider, her yıl 300 milyon kar... O Bayern’le, sizin milyarlık borçlar içinde yüzen, hacizlik kulüpleriniz rekabet edecek öyle mi?
MÜNİH DARPHANE
Türk kulüpleri ise... Dün Beşiktaş’ı hovardaca harcamalarıyla batıran, şike ve mali açıdan ceza almasına sebep olan başkan, bugün yerlerde sürünen Milli Takım’ıyla, adaleti olmayan bir ligiyle, simsarlığın egemen olduğu mali yapısıyla tam bir kaos yaşayan Türk futbolunu yönetiyor...
Ne Türk futbolunun, ne de kulüplerimizin sırtı yerden kalkmıyor... Çünkü balık baştan kokuyor... Federasyonuyla, kulüpleriyle, kötü yöneten, başkan ve yönetim yapısıyla... Doğrulardan yanlış çıkmıyor, yanlışlardan da doğru... Böylesine berbat bir yapıdan iyi yönetilen veya kötünün iyisi kulüpler yok mu, tabii ki var... İşte 60 milyon Euro UEFA geliriyle Beşiktaş, bunların başında geliyor... Fikret Orman yönetimi, ayağını yorganına göre uzatan, sağlıklı bir büyümenin temsilcisi... Hocası ise tarihin en başarılı ismi Şenol Güneş...
GÜNEŞLİ TÜRKİYE’DEN GÜNEŞLİ BEŞİKTAŞ’A
Bugün grup üçüncüsü olduğunda bayram eden Türkiye’yi, Şenol Güneş 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü yapmıştı... Karşımıza eğer o tarihlerin yenilmez takımı Brezilya çıkmasaydı, finali kafamıza koymuş, Almanya’yı gözümüze kestirmiştik... Biz Brezilya’ya grupta 2-1, yarı finalde de 1-0 kaybederken, Almanya finalde 2-0 mağlup olmuştu... Bu bile Almanya’yı gerçekten devirebileceğimizin en büyük işaretiydi... O Almanya 2014’teki son Dünya Kupası’nı ev sahibi Brezilya’yı 7-1 yenerek kazanmıştı...
Bayern Münih ise eski büyük golcü, Jupp Hynckes yönetiminde, Avrupa’yı kasıp kavurarak Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştı... Şimdi yine takımın başında... Ancak her imparatorluğun bir sonu vardır ve tarih Bayern’lerin de devrildiği pek çok olaya şahittir... Bu sene bütün ilkleri başaran Beşiktaş, eski büyük kaleci Güneş yönetiminde Bayern’i de eleyebilir ve 2002 başarısını, bir kere daha Türkiye’ye yaşatabilir... Ha BJK Münih, ha Bayern Beşiktaş... Bence bu sefer Beşiktaş.
