Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ülkemizde spor adına zaman zaman çok güzellikler de oluyor... Özellikle voleybol bayanlarda geldiğimiz nokta, Türkiye için gurur verici... VakıfBank’ın bir kez daha Avrupa şampiyonu olması başlı başına büyük bir başarı...

        Hele de ambargo altındaki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden bir takımın, Yakın Doğu Üniversitesi Kız voleybolcularının Avrupa kürsüsüne çıkması ise başta Rum Kesimi olmak üzere, dışlayıcı bütün unsurlara ve uluslararası kuruluşlara tokat gibi bir cevap oldu...

        Umarız, vicdan sahibi kuruluşlar, IOC başta olmak üzere bütün federasyonlar, Kuzey Kıbrıs üzerindeki spor yaptırımlarını kaldırır da, o gençlerimiz de uluslararası alanda ülkelerini temsil, halkını ifade imkanı bulur...

        Şehir-ülkeler San Marino’nun, Liechtenstein’in her yerde bayrağını dalgalandırdığı bir dünyada, Kuzey Kıbrıs’ın temsil edilmemesi tam bir insanlık ayıbıdır, skandaldır... İnşallah devletimizin çabaları, federasyonlarımızın gayretleri ve uluslararası güçlerin de vicdanıyla bu sorunları artık aşarız...

        ***

        Daha önce hiç olmadığımız eskrim branşında, peş peşe aldığımız başarılar, Türkiye adına gerçekten ümit verici...

        Önce erkeklerde, sonra bayanlarda kazanılan dünya ve Avrupa şampiyonlukları, bu branşta bile olimpiyat madalyası alabileceğimizin en güzel göstergesi... Demek ki iyi bir yatırım, başarılı bir yönetim anlayışıyla, olmayacak denenler gerçekleşmiş oluyor...

        Hiç kimse kalkıp da herhangi bir branşın bize, vücut yapımıza uygun olmadığını söylemesin... Bu, yüzmede de, son zamanlarda müthiş gençlerle sevindiğimiz cimnastikte de böyle...

        Bakın basketbola, Final-Four’da neredeyse üç takımla temsil edilir duruma geldik... Fenerbahçe’nin büyük başarısı, Anadolu Efes ve Darüşşafaka’nın hamleleri, basketboldaki itibarımızı yükseltti... Dünya ikincisi Basketbol Milli Takımımız’dan sonra, yeniden milli başarılar yaşayacağımız günlerin yakın olmasını diliyoruz...

        ***

        Daha pek çok övünebileceğimiz gelişmeler var... Bunların en kalıcısı, tesisleşmedeki büyük atağımız... Dünyayı kıskandıracak stadyumlarımız, muhteşem salonlarımız, yüzme havuzlarımız, atletizm pistlerimiz...

        Ancak, hala bir veledromumuz yok... Konya’dan başlayarak mutlaka 7 bölgede birer ikişer tane yapmalıyız... Atlama kuleli yüzme havuzlarımız, her bölgede ve pilot illerde mutlaka olmalı... Afyon’da hala yoksa, kimse bir mazeretin altına saklanmasın...

        Uluslararası organizasyonlara ara veren bakanlarımız, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bizzat el koyarak onların bıraktığı FORMULA 1’i yeniden ülkemize geri getiriyorsa, ne düşünüyor acaba?... Vicdanları rahat mı, ülkemize kaybettirdikleri itibar ve çürümeye terk ettikleri tesislerin vebalini taşıyabilecekler mi?

        Daha pek çok organizasyonu almışken, alabilecekken, eldeki Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu bile hovardaca harcamışken, hiç mi vicdanları sızlamadı?

        Bu yüzden tehdit, şantaj, cezayla görevden alınan Emin Müftüoğlu ve Okul Spor Oyunları’nı aldığı için işten el çektirilen Ayhan Pala’nın günahı kimden sorulacak?

        Hala önlenemeyen illegal bahsin, ülkemize kaybettirdiği 10 milyarın hesabını kim verecek?... Devlete vergi kaybı, kulüplere isim hakkı, tüyü bitmemiş yetimlerin peşkeş çekilen hakları ve spor yapma hakkı elinden alınan Anadolu’nun yoksul çocukları?..

        Ya görev süresince kapısını sporculara kapatan, şampiyonlara hala randevu vermeyen, devlet sporculuğu ve şeref aylığı bağlamayan bakanın durumu?...

        H H H

        Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, ülkemizin spor ekonomisinin aslan payını yediği halde, bütün federasyonlara ve kulüplere kötü örnek olan bir futbol yapısıyla, daha nereye kadar gideceğiz...

        Her taşın altından çıkan ve bütün kötü örneklerin bilfiil uygulayıcısı Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı, onun maslahatgüzarlık seviyesindeki Riva temsilcisi, adaletsizlik, haksızlık ve çifte standartlarla, yaraları derinleştiren yapısı?...

        Buna bir türlü dur demeyen, işte geldik gidiyoruz masallarıyla Kulüpler Yasası’nı bile çıkarmaktan aciz, yanlışlara dur diyemeyen, adaleti uygulatamayan ve sporu yönetemeyen bir teşkilat yapısı?...

        Yanlışlar o kadar çok ki, güzellikleri bile yaşayamıyor, keyfini çıkaramıyoruz...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar