Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DİNİMİZLE alakalı gerçek bir sohbet dinliyorsanız yahut maneviyatla ilgili problemlerinize çözüm arıyorsanız; muhakkak, nihayetinde, belki de en başında Kur’ân-ı Kerîm yani Allah Teâlâ’nın yüce kelamıyla ilgili bir güzelliğe tanık oluyorsunuz demektir. Ve söz döner dolaşır şuraya gelir...

        “Hayatımızı, bu kâinatta yaşarken nasıl ve niçinlerimizi; kılavuzumuz ve rehberimiz olan Kur’ân-ı Kerîm’den öğrenmemiz icap eder.”

        Bazen bunu çok daha pratik ifade eden söylemlere de eminim ki rastlamışsınızdır. Mesela, “Hayat bize Allah Teâlâ’nın bir emanetidir. Bunu nasıl anlayacağımızı gösteren, adeta cihazın kullanma kılavuzu gibi Allah Teâlâ tarafından verilmiş kitabımız vardır. Kur’ân-ı Kerîm’i okumak bu yüzden çok önemlidir.”

        Bu sözleri, kurulan bu cümleleri basit ve küçük göstermek için nakletmiyorum. Hatta evet, çok özel ve önemli bir hakikati herkese anlatabilmek için bir hizmet ve tebliğ gayreti gibi görüyorum.

        Ama üzüldüğüm nokta şu: Acaba biz bazı gerçekleri yansıtabilmek ve insanların zihinlerine aktarabilmek, unutmamalarını sağlamak için sloganlar üretirken bunların sadece söylemler şeklinde kalma tehlikesini göremiyor muyuz? Kur’ân-ı Kerîm; hayatı, mematı, kâinatı, her şeyi insanla alakalı tüm varlığı anlamak için yegâne rehber, Allah Teâlâ’nın yüce kelamıdır. Bunları söylüyoruz ama işin bir türlü besmelesini dahi çekemiyoruz.

        “Neye besmele çekeceğiz?” diye soranlarınız olabilir? Cevap ne mi? “Allah Teâlâ’nın meşru ve helal kıldığı cümle işlerimize, niyetlerimize ‘Bismillahirrahmanirrahim’ diyeceğiz.” Su içerken, yemeğe başlarken yahut kaza yapmaktan korktuğumuz aracımıza binerken besmele çekmek maalesef işin çocuklara bile talim ettirilen boyutundan öteye geçmiyor.

        Besmele; kalbinizdeki doğru, hakiki her iş ve niyet için harekete geçmenin, tabiri caizse davranmanın, aktif olmanın göstergesidir. “Ben bu işte Allah’la (CC) akit yapmışım, O’nu (CC) hatırlayarak bu işime teşebbüs ediyorum, Allah Teâlâ benimle beraberdir” demektir besmele.

        Allah Teâlâ’yı unutmadığının, hep O’nu (CC) zikrettiğinin alameti ve nişanesi olmalıdır besmele.

        Bismillahirrahmanirrahim sözü haşa basit bir cümle değildir.

        Besmele; hayatımızda beş on kere zikretti- ğimiz bir cümle olsaydı, yani sadece şöylesine okuyup geçeceğimiz bir söz olsaydı; Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’inin sûrelerine başlarken bu besmeleyi işaret eder miydi?

        Efendimiz’den (SAS) gelen bir rivayette özetle mealen şöyle buyurulmuştur:

        “Kur’ân-ı Kerîm’in hülasası Fatiha Sûresi’nde, Fatiha-i Şerîfe’nin özü ‘Bismillahirrahmanirrahim’ kelamında, besmelenin özü de ilk harfi olan ‘b’ harfinde özetlenmiştir.”

        Ne kadar önemliymiş besmele değil mi! Şimdi diyeceksiniz ki “Yani bugünkü sohbette bize besmeleyi mi anlatıyorsun?”

        Ne oldu, beğenemediniz mi? Keşke besmeleyi anlatabilecek ilmim olsaydı. Keşke bu ilme rağbet edecek aşk ve şevkimiz bulunsaydı. Lakin işin bu kısmına girmeyeceğim.

        Şunu söylemek isterim kıymetli dostlar! Hadi buyurun şu Ramazan-ı Şerif’ten önce yeni bir mevsimin, manevi bir eşiğin tam yerinde durmuşken hayatımıza güzel bir niyet ederek besmeleyle yeni bir sayfa açalım.

        İçki içerken besmele çekilmez. Faiz parası alırken, kumar oynarken, haram olan bir yere girerken, haram işlerle meşgulken zinhar besmele çekilmez. Çünkü bu Allah Teâlâ’nın ismiyle, sıfatıyla, âyetleriyle alay etmek demek olur.

        O hâlde bizler helal, güzel, bizim için hayırlı olabilecek her işi Allah Teâlâ’nın ismiyle, O’nun (CC) engin merhametine sığınarak ve neticede ebedi hayatta da o rahmet, şefkat ve mağfiretle buluşmak ümidiyle “Bismillahirrahmanirrahim” deriz. “Allah’ın (CC) ismiyle başladım, O’nun (CC) merhametine sığındım, velhasıl Allah’ın (CC) rızasından uzak işte ben yokum, ancak Allah’ın (CC) razı olduğu işlerde adım atarım” diyerek besmele çekeriz.

        Geliniz günahlarımızdan tövbe ederek yeni bir hayata besmele çekelim.

        Sadece yemeğe başlarken, eve girerken, aracımızı kullanmadan önce, yataktan kalkarken besmele çekmeyelim. Esas besmeleyi; kalbimizde kararlaştırdığımız güzel niyetlerimizi hayata geçirmek için mesela şöyle niyet ederek çekelim:

        “Yâ Rabb’i! Şöyle güzel bir insan olmaya niyet ettim. Benimle olduğunu biliyorum, eminim, zerre kadar şüphem yok. Beni bırakma yâ Rabb’i! Beni hayırlısıyla muvaffak eyle, senin merhametinle, senin inâyet ve yardımınla verdiğim bu kararı işte şimdi tatbik ediyorum. Şimdi başlıyorum, tehir etmiyorum. Bismillah, senin isminle..”

        Ramazan mevsiminin habercisi olan ve rahmet kapılarının şu anda açılmaya başlandığı Şaban ayının son günlerinde hayatınızda gerçek, sahici, şöyle iliklerinize kadar hissettiğiniz bir samimiyet ve muhabbetle besmele çekmeye ne dersiniz? Haydi “Bismillahirrahmanirrahim. Rabbi yessirvelâtuassir rabbi temmim bil hayr.”

        Yâ Rabb’i bana kolaylaştır! Zorlanacağım şeyleri karşıma çıkarma! Zorlukları da kolay eyle. Hayatıma tatbik edeceğim bu güzelliği nefsime ağır gelmeyecek şekilde bana ihsan et. Yâ Rabb’i! Başlamayı nasip ettiğin gibi bu hayırlı işi hayırlısıyla tamamlamayı da bana ikram ve ihsan eyle. Ne demişler: Başlamak başarmaktır. Besmeleyle başlamak hele de bu niyetle olursa hayal edilemeyecek başarılara insanı kavuşturacaktır. Şunu da söyleyeyim: Yalnız değilsiniz. Allah Teâlâ’ya yakin olan, Efendimiz’in (SAS) güzel ahlakına bürünen, huzura saadete ermiş, gamdan kederden ve tasadan kurtulmuş; şu anda yaşayan veya ahirete göçen ne kadar insan varsa hepsi hayatlarında bu gerçek besmeleyi çekmeye muvaffak olan kimselerdir. Bizler de bu besmeleyle bambaşka bir hayata ve bu güzelliklere bağlanma şansımızı kaybetmeyelim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar