Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kuzeye olan tutkumu ve ilgimi her zaman dile getiririm. Lapland’inse gönlümde ayrı bir yeri var. Yaz-kış, karda, buzda, fırtınada binlerce kilometre yol yapmışlığım var. O yazları kıyısında oturduğum, yüzdüğüm göllerin üzerinde otomobil kullanmak, kızakla gezmek, yürümek ayrı bir heyecan ve garip bir huzur verir. Biraz yalnızlık ama daha çok özgürlük hissi...

        Hayatınızda en az bir kez edinmeniz gereken deneyimlerden biri kesinlikle Lapland’de donmuş göller üzerinde otomobil kullanmak. Bunu söylerken memleketimizin en güzel kuzeylilerinden Kars’ı anmadan geçmem mümkün değil. Aralıkla mart ayları arasındaki donmuş Çıldır Gölü üzerinde araba ve atlarla gezmek olağanüstü bir olay, onun yeri apayrı. Lapland’deyse bu deneyimi dünya rekormeni, sürüş teknikleri uzmanı rallicilerle yaşıyorsunuz.

        NASIL GİDİLİR?

        Aslında çok zahmetli bir yolculuk değil Lapland deneyimi. Finlandiya için Helsinki, İsveç Lapland bölgesi için Stockholm aktarmalı pek çok alternatif var. Finlandiya Lapland’inin en büyük şehri olan Rovainemi bize göre küçük Finlandiya’ya göre büyük bir şehir. Aralık ile mart ayları arasında müthiş bir yoğunluk var. Her bütçeye uygun dağ otelleri, SPA merkezleri, kayak pistleri ve tabii ki husky ve geyiklerle kızaklı turlar gibi pek çok farklı aktivite var.

        LAPLAND'DE SÜRÜŞ DENEYİMİ

        Bu deneyimi daha önce iki kez İsveç Lapland bölgesinde yaşamıştım. Pist sürüşü, drift ve orman sürüşü gibi deneyimleri sürüş öğretmenlerinden ders aldıktan sonra tek başınıza pisttesiniz. Bembeyaz bir doğanın içerisinde farklı bir sürüş deneyimi yaşadığınız bu macera çok da pahalı değil. Pek çok alternatif var. Özellikle İsveç ve Finlandiya bu işin merkezi. İskandinavya’nın kuzeyinde sayısız organizasyon mevcut. Otel, yemek ve sürüş turları bir arada olan paketler bile var. Seyahatinizi husky ve geyiklerle kızak turları hatta buz kırma gemileriyle keşiflere kadar uzanan bir maceraya da dönüştürülebilirsiniz.

        İTALYA İLE İSTANBUL ARASINA SIKIŞMIŞ BİR KİTAP

        Çoğumuz yönetmenlerin peşinden şehirleri keşfetmeyi severiz. Ferzan Özpetek’in Hamam ve Harem Suare’den beri takipçisiyiz. Özpetek, hikâyelerini şehirle iç içe geçirerek kurgular. Şehri hikâyeye, hikâyeyi şehre sarıp sarmalar. Ferzan’ın izinden İstanbul’u gezen turist çok olmuştur. Yine pek çok kişi onun film karelerinin peşinden Roma’yı gezmiştir. Özpetek “İstanbul Kırmızısı” adlı son filminde çocukluğu ile eğitim için gittiği İtalya arasında yaşadığı İstanbul’u anlatıyor. Filmin kitabı ‘Rosso İstanbul’ adıyla İtalya’da en çok satanlar listesinde. Türkçesi Can Yayınları’yla yayımlandı, yetmedi bir de Beymen’den İstanbul Kırmızısı tişört serisi piyasada.

        GİTMESEK DE GÖRMESEK DE KENYA...

        Her yere gidemeyebilirsiniz, filmler ve kitaplar da bunun için değil mi? Vahşi doğa fotoğrafçısı Süha Derbent şahane bir iş çıkarmış. Ancak konu Afrika kıtası olunca Süha’nın işlerinin ayrıcalığı vardır. En girilmeyecek yerler, en bilinmeyen kareler onun objektifinden çıkar. Süha Derbent bu kez gidip göremediğimiz ancak hep öykündüğümüz Afrika kıtasının en özel coğrafyalarından olan Kenya’nın büyülü ormanlarına ve vahşi doğasına çevirmiş objektifini

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar