Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DOLARIN 4.80’i geçtiği dakikalarda dün hayatını kaybeden usta yazar Philip Roth’un ardından yazılanları okuyordum.

        Bir arkadaşım, “Bu gerçek olamaz!” diye aradı. Roth’un ölümüne isyan ediyor sandım önce ama dolardan bahsediyordu: “Bu gerçek olamaz. Sabah ben evden çıkarken 4.60 küsurdu. İşe geldim 4.80’i geçmiş. N’oluyor ya?”

        İçinde yaşadığı, bizzat gözleriyle tanıklık ettiği bir gerçekliğe inanamayan, sanki bir rüyadaymış gibi kendi kendine manasız kelimeler mırıldanan arkadaşıma, ‘gerçekle kurgu arasındaki’ çizgiyi iyice silikleştiren Roth’un öldüğünü söyledim. “Kim?!” dedi.

        Onun sorusu havada asılı dururken elimdeki yazıda usta yazarın, 1984’te The Paris Review için Hermione Lee’ye söylediklerine bakıyordum: “Sahte bir biyografi yapmak, olmayan bir tarih yazmak, hayatımın gerçek dramlardan oluşan yarı hayali bir dünya yaratmak benim hayatım... Hayatta bazı zevkler olmalı, hepsi bu...”

        Kendi hayatının alabildiğine gerçek dramını sanki ‘hayali’ bir durummuş gibi algılayıp 4.80’i aşan dolar karşısında “Gerçek olamaz!” diye dövünen arkadaşıma adeta bir Philip Roth romanı karakteri olduğunu söylemedim.

        Sorusuna “Hiç kimse!” diye cevap verip telefonu kapadım..

        YAŞAM BİR DÜŞ MÜ?

        Mr. Anderson gibi takip edecek bir beyaz tavşanı olmadığından kendi butik Matrix’inin içinde yaşayıp giden arkadaşımın halini düşünürken, önce “Yaşam bir düş değildir ama düşe dönüşebilir“ diyen Novalis geldi aklıma...

        Sonra Borges’in Olağanüstü Masallar’da anlattığı Chuang Tzu...

        “Chuang Tzu, düşünde bir kelebek olduğunu gördü, ama uyandığında, düşünde kendini kelebek olarak gören bir insan mı, yoksa düşünde kendini insan olarak gören bir kelebek mi olduğunu bilemedi...”

        ‘Derya içinde yaşayıp da deryayı bilmeyen’ arkadaşıma mı şaşırayım, doların yükselişine mi yanayım, Philip Roth’a mı üzüleyim derken ‘mail box’ımda birikmiş gönderilerle göz göze geldim.

        2 BİN E-MAIL’E BAKMAK!

        Her akşam temizleyip çiçek gibi bıraktığım mail box’ımda okunmamış mesaj sayısı, dolar kadar hızla yükselmese de, sabah sabah 376’yı bulmuş “Oku beni!” diyerek bana bakıyordu...

        Çoğunluğunun beni hiç ilgilendirmeyen ‘çöp’ler olduğunu bilsem de her gün 600-700 arası mail’e tek tek bakıyorum.

        Finans sektöründen bir arkadaşım, kurum içi yazışmalarla, günde 2 bine yakın mail okuduğunu söylediğinde halime şükretmiştim doğrusu...

        Bir araştırmaya göre profesyonel bir ‘beyaz yakalı’, fark etmeden, günde 4 saatini maillerini kontrol ederek geçiriyormuş. 2016’daki bir araştırma insanların gün içindeki en stresli uğraşlarının, gelen e-maillere cevap vermek olduğunu söylemiş.

        Bazı uzmanlar bu e-mail okuma ve cevaplama zorunluluğunun ‘duygusal bir işkence’ye dönüşebildiğini söylüyor.

        Bir başka araştırma gün içinde birçok kez ‘mail box’ına bakan çalışanların daha stersli olduğunu, üretkenliklerini düşürdüğünü ortaya çıkarmış...

        Bazı uzmanlar ‘bu e-mail işkencesinden kurtulmak için’ otobüs saatleri gibi belli zamanlar koyun diyor: “Sabah 09.00, öğle 13.00 ve akşam 17.00’de bakın... Sonra kapatın!”

        ÇILDIRAN BİR DÜNYA

        Kendi ‘gerçekliğimden’ uzakta ekonomiden robotik birtakım çalışmalara, etkinlik davetlerinden yaz düğünlerindeki saç trendlerine envai çeşit mail’in arasında dolaşırken REM’le birlikte, “Dünyanın çıldırdığını gördüğüm bir rüyanın acısını çekiyorum...” dedikleri harika şarkılarını mırıldanıyordum...

        Şarkı bittiğinde 170’in üzerinde e-mail’i çöp kutusuna yollamıştım...

        Dolar 4.92’yi görüp geri dönmüştü.

        4.80’e “Gerçek olamaz bu!” diye isyan eden arkadaşım WhatsApp’tan mesaj yazdı. 4.92’ye isyan ediyor sandım! “Dursun Özbek başkan olursa kombine almayacağım...” diyordu... Birkaç saat içinde doların gerçekliğini kabul etmiş, kendi butik Martix’indeki hayatına dönmüştü...

        “Hayatta bazı zevkler olmalı, hepsi bu...” diyen Philip Roth’la göz göze geldim... Mail-box’ımda ‘yöneticilerin bilmesi gereken finansal konular’ başlıklı bir maili çöpe yolladım!..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar