Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SAATLERİ, günleri, haftaları, ayları, yılları saymayı bıraktığım bir gün, sabaha karşı 02.30’da Akyaka Maden İskelesi’nde milyonlarca yıldızın içinde yüzüp iskeleye çıktığımda ‘yekpare geniş bin an’ın orta yerinde kalakaldım... O gün bugündür yokuş aşağı son sürat giden hayatımı yavaşlatmak, artık kaçınılmaz olan, yolun sonundaki duvara toslamasını bir parça daha geciktirmek için Akyaka’ya kaçıyorum. Gökova Körfezi’nin yanı başında, bir zamanlar mitolojik tanrıların yaşadığı dağların yamacında, sessiz, sakin bir ‘yavaş şehir’ Akyaka...

        İçinde ördeklerle yüzdüğüm, ekmek içleriyle balıkları beslediğim Azmak Deresi’nin denizle buluştuğu, neredeyse herkesin birbirini tanıdığı 3-5 bin kişilik nüfusu, muhteşem doğasıyla küçük bir cennet benim için...

        Ama son yıllarda birkaç günlüğüne bu cennete gelen ‘turistler’, Akyaka’yı ‘cehenneme’ çeviriyor...

        Piknik yapmanın yasak olduğu yerlerde piknik yapıyor, neredeyse otomobilleriyle SİT alanı olan Azmak Deresi’ne giriyorlar. Çöplerini ormana, dereye, denize atıp, “Burası cennet yahu” dedikleri Akyaka’yı cehenneme çevirdikten sonra evlerinin yolunu tutuyorlar.

        Yaz-kış orada yaşayan Akyakalılarda son birkaç gündür bayram gerginliği var. Yolda, Azmak kıyısında, bakkalda herkes, bayramda Zion’a saldıran sentineller gibi dört koldan beldelerine gelecek turistlerin yapacağı tahribatı ve bırakacağı pisliği konuşuyor..

        ANTİ-TURİST GRUPLAR

        Hayvanları çok seven ama onları severken canını çıkaran Elmyra gibi, “Burası cennet” diye geldikleri yerleri ‘cehenneme’ çevirip giden ‘turistler’ son zamanlarda sadece Akyakalıların değil aynı kaderi paylaşan birçok kent halkının da derdi.

        Tatil dendiğinde akla gelen ilk şehirlerden Barcelona’da ‘Arran’ adlı bir ‘anti-turist’ grup kenti ‘yağmalayan’ ziyaretçilere karşı savaş başlatmış durumda mesela... “Barcelona satılık değildir” diyerek kentte dolaşan turist otobüslerini durdurup eylemler yapan Arran’ın sözcüleri, BBC’ye günümüz turizm anlayışının insanları yanlış yönlendirdiğini söyleyip ekliyor: “İnsanlar mahallelerinden uzaklaşıp gittikleri yerlerin doğasına zarar veriyor.”

        Geçen yıl 76 milyon turistin ziyaret ettiği İspanya’da ‘turistlerden’ bıkan sadece Barcelonalılar değil! Mallorca ve San Sebastian’da geçen hafta halk ellerinde “Turistler evinize dönün”, “Turizm Mallorca’yı öldürüyor” pankartlarıyla yürüyordu.

        Sadece 55 bin kişinin yaşadığı ancak yılda 20 milyon turistin ziyaret ettiği Venedik’te de halk Akyakalılar, Barcelonalılar, Mallorcalılar, San Sebastianlılarla aynı duyguları paylaşıyor.

        ARTAN FİYATLAR!

        Turist nefretinin nedeni sadece çevreye verdikleri zarar da değil... Onlar yüzünden kiraların artmasından ve hayatın pahalılaşmasından da dertli yerel halk!

        Venedik Belediyesi, ‘konunu ciddiyeti’ üzerine artık kentte ‘turistlere kiralanacak yeni evlere’ izin vermeyeceğini açıklamış...

        Barcelona’da turistler için kiralık 16 bin ‘ev’in 7 bininin lisanssız olduğu söyleniyor.

        Romalılar kendi şehirlerinin tadını çıkaramamaktan şikâyetçi! Her yer, her köşe başı turist dolu. Üstelik ‘zincirlerinden boşanmış gibi’ hareket ediyorlar. Sokaklarda yiyip çöplerini oracığa bırakıyorlar, birkaç selfie için tarihi eserlere zarar veriyorlar, canım çeşmelere girip kirletiyorlar. (Ayşe Özek Karasu ‘Turist Go Home’ başlıklı yazısında ‘Turizmin tarihi ve kültürel dokuyu yutan obur bir canavara dönüşmediği eski tenha günlerde’ o sulara girmenin serbest olduğunu yazmıştı birkaç hafta önce.)

        Dubrovnikliler, gemilerle gelen turistlerden dertli...

        Brugge’de esnafın turistler yüzünden artan fiyatlardan yerel halkı bir parça olsun korumak için ‘Bruggeliler’e (Hıncal Uluç’a teşekkürlerimle:) yüzde 10 indirim yaptığını bir süre önce yazmıştım...

        CENNETLERİ KORUYUN!

        Ben Akyaka’yı seviyorum, Gülşan ise âşık... Ailesi orada yaşıyor, kendisi yılın 3-4 ayı orada... Geçen bayram çocuklarının bezi dahil her şeyi ormana atan bir ‘turisti’ atmayın diye uyardığında kadının kocasının “At, at! Ne karışıyorsunuz, size ne” diyerek üzerine yürüdüğünü anlatmıştı.

        Azmak kenarında “Burası cennet yahu!” deyip elindeki pet şişeyi dereye atan ‘yaratığı’ kendi gözlerimle görmesem mitolojik bir hayvan sanabilirdim. Ama maalesef gerçek... Neyse, yarından sonra yaklaşık 10 günlük bir bayram tatili başlıyor... Binlerce tatilciye buradan seslenmek istiyorum: “Birkaç mutlu gün geçirmek için gittiğiniz cennetlerden ayrılırken arkanızda bir cehennem bırakmayın!” İyi tatiler...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar