Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son günlerde kendini feminist aktivist olarak tanımlayan ve bir boşanma programında ekrana çıkan bir kadın avukatın yıllar önce paylaşmış olduğu cinsiyetçi internet paylaşımları beraberinde feminizm tartışmasını getirdi.

        Feminizm cinsiyetimiz ne olursa olsun toplumdaki her bireyin sosyal, politik ve ekonomik eşitliğine inanır ve kadınların içinde bulunduğumuz sistemde dezavantajlı olduğunun altını çizer. Feminist aktivizm de bu eşitsizliği yok etmek için çalışır. Farklı araştırmalarla feminizm bize kadınların eşit olmasını engelleyen cinsiyetçiliğin ne kadar sistematik, kültürel, yaygın ve değiştirilmesi zor olduğunu gösterir.

        Cinsiyetçi bir dilde konuşmak, yazı paylaşmak veya davranmak bu yüzden feminizmin doğasına aykırıdır. Toplumumuzda içinde bulunduğumuz eril sistemin devamı sağlamak için çalışan ve feminist olmayan kadınlar da vardır. Genelde bir erkeğin terliğini seve seve getirdiğini söyleyen, kocasının sözünün dışına çıkmadığının altını çizen, sürekli ben iyi bir kızım, diğerleri “kaşar” (ki feminist aktivist avukatımızın kullandığı terimin ta kendisi) imajı vermeye çalışan ama sonra işine gelince “biz ezilen kadınlar” kartını oynayan kadınlara ben genelde tatlı su feministi diyorum.

        Kendi çalışma alanım olan kadın ve siyasetten dolayı her seçim döneminde kadın adayları takip ederim. Çoğu zaman kadın adaylar adaylık süreçlerinde kadın olmalarının altını çizmekte, “kadın eli değsin”, “kadın farkı” gibi söylemleri bol bol kullanmakta ama aday gösterilmezlerse diğer kadın adayların arkasında durmaktansa başka erkek adayları destekleyip aday gösterilen kadınların bazen seçilmemesi için aktif olarak çalışmakta.

        MEDYADA BOY GÖSTEREN

        Tatlı su feministliği “ben kadının tarafındayım, kadın ben olduğum sürece” tarzda bir feminizmdir. Başka bir kadının erkek arkadaşıyla arasını bozan, sonra onunla birlikte olup medyada boy gösteren, “ben iyi kızım” imajı verip sonra o aynı erkek tarafından aldatılıp terk edilince “biz kadınlar çok eziliyoruz”, “kadın dayanışması” diyen kadınlar feminizmi yanlış tanımakta. Feminizm bir kadının yükselmesi için her yolun mübah olduğunu söylemez. Basında son dönemde adı sık sık geçen feminist aktivist avukatımızı eril sistemin yaptığı gibi öldüresiye eleştirmek yerine feminist hareketimize kazandırmamız gerektiğini düşünüyorum.

        İlk cinsiyetçi paylaşımlarını yaptığı zamandan günümüze feminist literatürü okuyarak değişmiş ve kendini geliştirmiş olabilir. Basında görünürlüğü olan biri olarak medeni yasadan tutun kadına yönelik şiddetle ilgili yoğun mücadele verdiğimiz bu günlerde kadın dayanışması göstererek bir linç kampanyası yürütülmesini engellememiz hareketimiz ve kadın hakları için en olumlu sonuçları verecektir.

        Gerçek feminist aktivist sadece kendisi ve ürettiği kitap, program vs için çalışmaz, ortak mücadelemizi ilerletmek için diğer kadın oluşumlarına da destek verir, bu yüzden avukat arkadaşımızı da kadın sivil toplum örgütlerine sade bir üye olarak katılarak destek vermeye davet ediyorum.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar