Çanakkale...
MUSTAFA Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” dediği topraklardayım. 250 binin üzerinde şehit verdiğimiz ve sonunda anlı şanlı bir tarih, büyük bir destan yazdığımız Çanakkale’deyim…
Rehberimiz Osman Topçu, “Memleketinize hoş geldiniz. Biliyorum ki sizin dedeleriniz de bu topraklarda savaştı. O yüzden Çanakkale hepimizin memleketi” deyince içim titriyor.
GÖĞÜS GÖĞÜSE SAVAŞ
Necmettin Halil Onan’ın “Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir” diye anlattığı toprakları Çanakkaleli bir rehberle gezmenin avantajı şu ki sizi sadece turistik amaçlı dolaştırmıyor. Şehitlere saygı mezarlarının ve anıtlarının yanı sıra gerçek şehitliklere, araları 10 metre bile olmayan ve hâlâ yerinde duran gerçekten göğüs göğse savaşılan siperlerin olduğu Arıburnu ve Anafartalar’a da götürüyor.
BİZİM ŞEHİTLERİMİZ
Hisarlık tepe üzerinde yer alan Çanakkale Şehitler Abidesi ve onun hemen önünde bulunan sembolik Türk Şehitliği, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, atalarımızla övünmek, onlara minnet ve şükranlarımızı sunmak için. Peki ya Anafartalar bölgesinde, taşları bile yıkık dökük bakımsız kendi haline terk edilmiş şehit mezarları?
Hani konuşmaya, övünmeye gelince mangalda kül bırakmıyoruz ya, gidin gözlerinizle görün yabancıların kendi kayıpları için yaptığı tertemiz, düzenli, bakımlı mezarlıkları... Sonra da bizim şehitlerimizin mezarlarına bakın, utanın...
***********
5 BİN BİSİKLETLİ TARİHİN İZİNDE SÜRDÜ
BU topraklarda bulunma sebebim, Kale Çanakkale Bisiklet Festivali... ‘Tarihin İzinde Sürüyoruz’ sloganıyla düzenlenen festivale 81 ilden bisikletçinin yanı sıra, Bulgaristan, Yunanistan ve İngiltere’den de gelen 200’ü aşkın toplam 5 bin bisikletli katıldı.
Troya Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girişinin 20. yılı sebebiyle 2018 Troya Yılı ilan edildiği için, ilk gün bisikletliler bu etapta yol aldı. İkinci gün ise 5 bin bisikletli Eceabat’tan Şehitler Abidesi’ne, oradan da Namazgâh Tabyası’na devam eden ‘Şehitlere Saygı Etabı’nda pedal çevirdi. Sağanak yağmura ve soğuk havaya rağmen büyük bir coşku içinde geçen festivale önümüzdeki sene çok daha fazla sayıda katılımcı bekleniyor.
***********
UNUTMA UNUTTURMA
- “EN büyük ödülümüz Çanakkale’nin evlatları olmak” diyen Kale Grubu’nun feribot iskelesi önünde ‘Çanakkale’nin Evlatları’ adıyla açtığı interaktif deneyim sergisi... Şehitlerin isimlerinin gökyüzüne yükseldiği bölümde gözyaşlarımı tutamadım. O anki duygularınızı birilerine anlatmak isterseniz, içeride kartpostal şeklinde elektronik posta yollayabileceğiniz bir bölüm var. Ben oradan kendime bir kartpostal attım ve ‘Atatürk ve tüm silah arkadaşlarına saygı ve minnetle… Unutma unutturma’ yazdım.
- Çanakkale türküsünden dolayı hepimizin adını bildiği Aynalı Çarşı... Yazık ki bugün vasatın altında hediyelik ürünlerin, incik boncuğun satıldığı bir pasaj olarak hizmet veriyor. Oysa yapılacak ne çok şey var. Mesela Çanakkale içindeki bu ‘Aynalı Çarşı’yı gezenler bir yandan Çanakkale türkülerini dinleyebilse, içinde tarihin hakkını veren objeler satılsa…
- OPET’in ‘Tarihe Saygı Projesi’ kapsamında Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı yerlerde yaptığı düzenleme çalışmaları bir vatandaş olarak teşekkürümüzü hak ediyor. Bigalı Köyü, Atatürk’ün karargâh olarak kullandığı evin de burada bulunmasından dolayı özellikle etkileyici. Restorasyonu henüz tamamlanmadığı için evi gezemesek de köyde bulunan her evin dış cephesine asılı Türk bayrakları göğsümüzü kabartmaya yetti.
