Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Top toplayıcılıktan dünyanın en büyük takımının formasını giymek herhalde hayallerin en büyüğü olmalı.

        Bayrampaşalı Arda, G.Saray formasını giydiğinde, “Bu çocukta iş var” diyenler yanılmadı. En başta da Fatih Terim, yetenekli Arda’ya inandı. Şans verdi...

        BAYRAMPAŞA’DAN İSPANYA’YA

        Bayrampaşalı Arda, kendisine güvenenleri yanıltmadı. Önce Galatasaray’ın, ardından da Milli Takım’ın vazgeçilmez oyuncusu oldu. İspanya günleri başladığında hepimiz Arda’nın başarısı karşısında sevindik, gururlandık. Bizim çocuğumuzdu. Bayrampaşalı’ydı...

        Arda Turan Barcelonalı olmuştu. Dünyanın dört bir yanında bir Türk futbolcusunun Barcelona devine transferi konuşuldu. İstanbul, Bayrampaşa, Florya ile Galatasaray; ünlü dergi, televizyon ve gazetelerde haberlerin ilk sırasındaydı. Herkes, Arda Turan’ın büyüdüğü, yetiştiği, geliştiği yerleri özenle arıyor, röportajlar yapıyordu...

        MAGAZİNLE ÖNE ÇIKTI

        Şöhret öylesine hızlı gelmişti ki, artık Arda Turan tutulmuyordu. Yalnız Barcelona’nın değil, dünyanın yıldız oyuncuları ile aynı formayı giymek kolay değildi elbet...

        Yükselen bu grafik, futbolseverleri umutlandırıyordu. Daha fazlası olabilir miydi? Ne yazık ki, beklentiler çok kısa sonra yerini umutsuzluğa bıraktı. Magazin dünyasının yıldızları, Arda Turan’ın yaşamında daha çok önem kazanmıştı. Barcelona’daki villası tam anlamıyla ‘vur patlasın, çal oynasın...’ günlerine dönmüştü. Her maçın ardından İstanbul’daydı. Ya da Barcelona’da eğlencenin dibine vuruluyordu. Lüks arabalar, mankenler gazete sayfalarında Arda’nın vazgeçilmezleri gibiydiler...

        FUTBOLU KÜSTÜRDÜ

        Ardından, Milli Takım’da yaşanan sorunlar başladı. Gazeteci dövmeler, küfürler Arda Turan’ı şöhret basamaklarından aşağıya doğru çekti... Barcelonalı Arda Turan yalnızlaşmıştı. Her şeyini borçlu olduğu futbol onu istemiyordu!

        M.Başakşehir takımı, yöneticileri, Arda Turan’a el uzatmasa futbolun dışında kalma riski çok yüksekti. Barcelonalı Arda Turan, Türkiye’ye geldiği günden bu yana bir türlü M.Başakşehirli Arda olamadı... Hakemin yakasına yapışması, kelimenin tam anlamıyla çılgınlık halleri, yaşanan o dakikanın çok uzaklarındaydı aslında...

        Arda şöhretli günleri geride bırakmanın sancılarını yaşıyor. Kaybettiği çok şey olsa da, dönüş hiç de zor değil. Özeleştiri yapmalı. Kendine ve futbola ihaneti bir an önce bırakmalı. Antrenman, fizik gücü falan bunlar kolay halledilir. Mutlak yaşam koçu ya da adı ne olursa desteğe ihtiyacı var... Tıpkı futbolseverlerin onun futboluna olan ihtiyacı gibi...

        ***********

        DÖRDÜNCÜLÜK SEVİNDİRİR Mİ?

        Beşiktaş, sezonun en iyi takımlarından biriydi. Süper Lig’de oynadığı futbol, Şampiyonlar Ligi performansı üst düzeyde geçti. Taraflı, tarafsız tüm sporseverler Beşiktaş’ın ortaya koyduğu futbolu övdü. Hatta, Avrupa macerasından sonra “Ligde kimse tutamaz” yorumları yapıldı haklı olarak. Şampiyonluğun en güçlü adayıyken, bir anda lig 4.’lüğü sevinir olmak nasıl bir şey? Kim, taraftarını 4.’lükle mutlu etmek ister. Başkan Fikret Orman ve yönetimi “Nerede hata yaptık” diyecekler mi acaba?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar