Kim kızardı?
“Hakemler maçların sonucunu belirlemesin, adaletli olsunlar” diyenler bir kez daha haklı çıktı. Hatalardan en çok yakınanlar ise Anadolu takımları. Medya bu eleştirileri çok fazla irdelemeyince, şikâyetler sabun köpüğü gibi sönüp gidiyor.
Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu, genç hakemleri yüreklendirmek için farklı çalışmalar yapıyor olabilir. En önemli çalışma da devre arasında olacak şüphesiz. Bu tür girişimlerin katkısı olacağı kesin...
Ne var ki, tüm eleştirilere ve uyarılara karşın hataların boyutunun büyüklüğü ortada.
Galatasaray-Akhisar, Sivasspor-Başakşehir ve Kayseri-Beşiktaş karşılaşmalarında gösterilen kırmızı kartlar hataların ilk sırasındaydı. Beşiktaş lehine verilen penaltı, yine futbolseverleri olduğu kadar yorumcuları da ikiye böldü. Bu tür yanlışlar ister istemez hakemlerle ilgili umutsuzluğu tetikliyor.
Futbolumuzun bir ivme kazanması, marka olması isteniyorsa, bütün olarak tüm tarafların görevlerinin en iyisini yapması tek koşul.
Hakemlerin, futbolcuları çok kolay oyun dışı bırakması yerine tutmaları günümüz futbolunda aranan en önemli unsur. Futbolun daha hızlı oynanması ve duraksamaması yine hakemlerin elinde... O nedenle; küçük, basit ve aldatıcı hareketleri dikkatli süzmeleri gerekiyor. En küçük darbeye faul çalmak, ardından kırmızı kart çıkartmak, kolaycılık ötesi, hatta haksızlık.
Sezonun 2. yarısında eleştirileri en aza indirmek için hakemlerin daha dikkatli olması tek koşul. Böylece adalet duygusu zedelenmeyecektir.
*************
ALTAYLI ATILMALI MI?
Fatih Altaylı’yı tanıyanlar bilir. Kendine özgü, düşündüğünü hiç çekinmeden söyleyen, yanlışa tahammülü olmayan birisidir. Galatasaraylılığı tartışılmaz. Bir dönem yöneticilik yapmış. Hatta 2. başkanlık görevini üstlenmiştir. 36 yıl Sarı-Kırmızılı camianın içinde olan örnek bir spor adamı ve gazetecidir. Fatih Altaylı, zaman zaman yazılarında ve televizyon ekranında yanlışları dile getirmiş ve getirmektedir. Her Galatasaraylı’nın en doğal hakkı olan eleştirilerini hiç sakınmadan söyleyen birini, yönetim ihraç etmek için girişimde bulunmaktadır.
Galatasaray gibi mektepli bir kulübün örnek olması gerekir. Eleştiriye açık olmak, muhaliflere söz hakkı tanımak varsa yanlışları birlikte düzeltmek en mantıklı ve gerçekçi yoldur... Dursun Özbek yönetimi duygusal davranışlarını daha profesyonelce ele alırsa, kazanan Galatasaray olacaktır...
*************
CANER’E İNCE AYAR
Beşiktaş ve Milli Takım’ın yıldız futbolcusu Caner Erkin, sinirli yapısıyla eleştiri alan futbolcuların başında gelir. 6 maç ceza aldıktan sonra, Manisa karşısında forma giyen Caner, yine kırmızıdan döndü. Rakibine gereksiz yere tekmeyi sallayan Caner’e bu kez Beşiktaş taraftarı güzel ve anlamlı bir çağrıda bulundu.
Hırsına yenik düştüğü her an, takımını yalnız bırakması söz konusu olan Caner, taraftarın iyi niyetli uyarılarını dikkate almak zorunda. Hem kendi adına hem de takımı için... Hırs bazen aklın önüne geçebiliyor. Profesyonellik, mücadelenin yanı sıra aklı da öne çıkarıyor.
