Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        40 yaşındaki Buffon’un gözyaşları, aslında tüm İtalya’nın yaşadığı futbol şokunun yansımasıydı. Şampiyonluklar, ikincilikler, üçüncülükler yaşamış bir futbol gücünün yok oluşuna tanıklık ettik. İsveç’e elenmek İtalya’da bir dönemin sonu oldu...

        Adını futbolun her aşamasına yazdırmış İtalya’yı başarısızlığa iten sorun neydi? Biraz gerilere gittiğimizde bu sonucun kaçınılmaz olduğunu görmek mümkün. Önce şike depremi bu futbol devine ciddi bir tokat attı. Ardından yatırımlar eksik kaldı. Şu anda bile statlar çok bakımsız. Altyapıları eksik. Üstelik biletlerin pahalı olması taraftarı uzaklaştırmış...

        YENİ YILDIZLAR YETİŞMİYOR

        Eskiden maç günleri, sokakları inleten “gol” sesleri kaybolup gitmiş. Ekonomik kıskaç herkesi etkilemiş. Tribünler boş. Artık büyük ekranlı televizyonlar, futbolu statta izlemenin önüne geçmiş...

        Rossi, Totti, Del Piero, Pirlo gibi yıldızlar yok artık. Yenileri de gelmiyor. Çünkü, İtalyan gençlere yatırım yapan yok. Kulüpler, Güney Amerika ve Afrika’da ucuz yetenek peşindeler..

        Kulüpler yabancı sermayenin elinde. Endüstriyel futbolun kaçınılmaz gerçeği belki de. Bu nedenle milli takım öncelik olmaktan çıkmış...

        Winston Churchill’in tarihe geçen cümlesinde, “İtalyanlar savaşları maç gibi kaybeder. Maçları da savaş gibi...” der. Çizme’nin düştüğü durum da tıpkı bir savaş yenilgisi gibi oldu...

        Milli Takımımız’ın başarısızlıkları, yabancı futbolcu sayısı, altyapı eksikliği, oyuncu yetiştirememe gibi sorunlarımızı bir kez daha düşünme zamanı gelmedi mi? İtalya gibi bir futbol devi ülkenin düştüğü durum bize ders olur mu?..

        (Uzun yıllar İspanya ve İtalya’da yaşayan, İtalyan bir diplomatla evli Nilgün Cerrahoğlu’nun 16 Kasım 2017 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde konuyla ilgili yazısı olayı çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.)

        *************

        AYKUT KOCAMAN’IN SINAVI

        Sezona kötü başlayan Fenerbahçe için yeniden umut ışığı doğdu. Lider Galatasaray’la 6 puanlık farkı 3’e indirebilir. Kasımpaşa ile sahasında oynayacağı maçı kazanır, Beşiktaş da G.Saray’ı yenerse istedikleri gerçekleşir... Unutulmasın ki, son haftaların başarılı takımı Kasımpaşa hiç de küçümsenecek bir takım değil. Son ana kadar disiplinli oynuyorlar. Mücadeleden vazgeçmiyorlar.

        Aykut Kocaman ise eleştirilen futbol anlayışında inat etmeyi sürdürüyor. Fenerbahçe taraftarının beklediği coşkulu, tempolu, bol pozisyonlu maçları henüz ligde göremedik.

        GERİ VİTESTE OYNUYORLAR

        En son kazanılan Antalyaspor karşılaşmasında tek bir korner atamayışları her şeyi açıklıyor. Kenarları iyi kullanamayan, geri vitese takılmış bir takım var. Orta yapmayı düşünen futbolcular, rakip ceza alanı içinde kendi arkadaşlarını bulmakta zorlanıyorlar. 4-5 kişinin arasında kaybolan bir Fenerbahçeli futbolcuya orta yapsan ne olur?..

        Kocaman kendi oyun anlayışında ısrar etsin. Ancak hiç değilse ataklarda rakip ceza alanı içinde çoğalmayı da yasaklamasın!

        Ayağına gelen fırsatı bu kez kaçırırsa bunun tek suçlusu futbolcular değil kendisi olacaktır...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar