Lucescu'nun takımı!
Dünya Kupası umudu ve hayali bir başka bahara kalan Milli Takım’ın Rumen hocası, her gün başka bir söylemle şaşırttı. Önce ülkemizi ‘doğulu’ olarak niteleyen, ardından “Yanlış anlaşıldım” diyen Lucescu, yabancı futbolcu konusunda da tutarsız demeçleri ile herkesin kafasını karıştırdı…
Günü kurtarmak dışında bir şey yapmayan Futbol Federasyonu, yakın gelecekte yeni bir teknik adamla anlaşırsa şaşırmayız. 2-0 yenildiğimiz Romanya maçıyla birlikte, 72 yaşındaki Rumen hocanın geleceğin takımını kurmak için kolları sıvadığını görüyoruz!
Üstelik, aldığı yüksek ücretin ağırlığından olacak, “Boş durmuyorum, çalışıyorum“ diyerek eleştirilere yanıt veriyor. Mahcubiyet ve mecburiyetle…
Yeni isimlerden oluşan bir takım sahaya sürmesi gelecek adına belki de yapılması gereken en iyi işti. Fakat, bir takımı toptan değiştirmek mi, yoksa başarılı oyuncuları, oturmuş bir ekibe katmak mı doğru?..
Bu konuda ilerleme kaydeden ve başarılı olan ülkelere baktığımızda, öncelikle gençlerin takıma monte edildiğini görüyoruz. Performansı yüksek, başarılı ve kaliteli oyuncuların yanına eklenen gençlerin daha çabuk motive olduğu anlaşılıyor.
Dün akşam Antalya’da oynadığımız Arnavutluk karşılaşması özel bir maçtı. Kendi sahamızda oynamak büyük bir avantaj olsa da bunu lehimize çeviremedik. Romanya maçında olduğu gibi yine yenildik. Üstelik 10 kişi kalan, ikinci yarının tamamını eksik oynayan rakipten 3 gol yedik…
Oyuna hızlı başlayan, çok koşan bir ekip vardı sahada. Öncelikle Cenk Tosun oldukça gayretliydi. Fırsatlar da buldu. Şutları kaleciden dönünce özgüvenini yitirdi.
Arnavutluk sahaya savunma ağırlıklı bir oyun planı ile çıkmıştı. Hızlı toplarla çıkıp gol bulmak istiyorlardı. İyi organize olmuşlardı. Oyun anlayışları ve sistemleri bize göre daha disiplinliydi. İlk yarı bizim attığımız 11 şutun 5’i isabetliydi. Arnavutluk 2 şut attı, ikisi de gol oldu. Sol bek Atila, rakibini tutmakta başarılı olamayınca aynı bölgeden gelen iki orta yenilgimizin başlangıcı oldu.
İkinci yarı daha çok topla oynamamıza rağmen, fırsatları değerlendiremedik. Kapalı savunma arasında kaybolduk. Oyuncularımızın bireysel becerilerine umut bağlamıştık. Belli bir sistemimiz ve yardımlaşma yoktu. Dönen topları seyrettik... Organizasyon sıfırdı… Ne yazık ki, Milli Takım formasını ucuzlattılar. Gelecek için umutlanmak şu aşamada çok zor…
ÇAĞLAR EN İYİSİ
Takımda ne yaptığını bilen, mücadele gücü yüksek tek oyuncuydu. Oyuna katılımı çok iyi. Daha sakin olmalı. Geleceğin iyi stoperi olacak…
HOCA BAŞARISIZ
Sistemi yok. 10 kişi kalan takımı nasıl alt edeceğini bilmiyor. Bireysel başarıya odaklanmış. Hazırlık maçı da olsa, yenilmek ülkemiz adına üzüntü verici…
