Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbolun sorunlarını çok öne çıkarmayı sevmiyoruz. Alışıldığı gibi günlük başarılarla mutlu oluyoruz. Geleceğe yönelik proje geliştirmek, program yapmak zor geliyor. Kolay olanı seçiyoruz. Parayı bastırıp satın alıyoruz. Çoğunluğu emekli olmaya aday oyuncular manşetleri süslüyor...

        Büyük paralar verdiğimiz oyuncuların katkısını sorgulamıyoruz. Ülke futboluna ivme kazandıran, Avrupa’da çıta atlatan bir isim saymak mümkün mü? Bugün hala, 4. torbadaki yerimizden sıyrılamadık. Oynadığımız oyun, tempo ve kalite olarak dördüncü sırada.

        Arada bir iki genç oyuncunun geldiği de oluyor. Ne var ki, hiçbiri dünya yıldızı olmadan silinip gidiyorlar. Kim seçiyorsa, yeteneksizleri “geleceğin yıldızı” diye yutturuyorlar...

        BİZ YETİŞTİRMELİYİZ

        Kulüpler borç batağında. Yarın puan silmeler, ligden düşürülmeler yaşarsak şaşmayalım... Tek çıkış yolu Kulüpler Yasası’nın bir an önce çıkması...

        Yalnız futbol da mı bu başarısızlık? Atletizm başta olmak üzere birçok alanda doping skandalları yaşanıyor. Olimpiyatlarda ülkemizi devşirme sporculara emanet ettik...

        Yetiştiremiyoruz. Altyapılara, amatörlere, okul sporlarına önem vermiyoruz. Ne devletin ne de kulüplerin böylesine bir derdi var...

        Dünyanın en iyi teknik adamlarını getirdik. 3 büyüklerde çalıştılar. Başarısız diye “kovduk.” Hatta, “Futbolu bilmiyorlar” bile dedik. Sabırsızız. Gidenlerin çoğu milli takımlarında ya da kulüplerde başarılı oldular. Büyük işlere imza attılar...

        Löw, Del Bosque, Rijkaard, Mancini, Aragones... Say saya bildiğin kadar.

        SİSTEM DEĞİŞMELİ

        Çok paralar harcayarak büyük takım olunmadığını anlayamadık. Gözümüzün önündeki örnekleri elimizin tersiyle ittik. İşte Portekiz. Futbol fabrikası gibi bir ülke. 1 milyar dolar kazanmışlar bu üretimden. Neresinden bakarsanız bakın çok büyük para...

        Biz ne yapıyoruz? Son günlerde gazete manşetlerine baktığımızda neler yaptığımız ortada. 30 yaşını geçmiş futbolcu peşinde koşuyoruz. Yöneticilerin tek amacı var; sezonu kurtarmak. Taraftarı, medya aracılığıyla yönlendirmek. Her gelenin ne denli “iyi, müthiş, yıldız, büyük” oyuncu olduğunu pompalamak...

        Çok uzağa gitmeye gerek yok. Galatasaray’ın yeni futbolcularını, elendikleri İsveç’in “köy takımı” karşısında gördük. 90 dakika süresince 2 yan pas yapabilen, rakibini geçemeyen, tek şut atamayan bu isimler mi yıldız futbolcu?..

        Yazık verilen paralara. Yazık umutlanan taraftara. Yazık “Ben futbolcu olacağım” diye hayal kuran çocuklarımıza...

        TEK UMUT: DEVLET

        Sistemi yeniden kurmalıyız. Bozuk düzen böyle devam etmemeli. Tepeden tırnağa değişmeliyiz... Siyaset spordan elini çeksin diye çok yazıldı. Görüyoruz ki, işler böyle de yürümüyor. Çözüm getiren yok. Tek umut yine siyasetçiye, devlete kaldı.

        Yeni Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bu konularda tecrübeli. İşleri düzeltebilecek bir isim. Eski Güreş Federasyonu Başkanı. Yumruğunu masaya vuracaktır diye umut ediyoruz...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar