Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir süre önce M.Başakşehirli futbolcular topluca bir gazeteciyi dövmüşlerdi. “Vurmayan kalmasın” diye hep birlikte saldırarak. Masör o kalabalıkta bir yumruk atamadığına hayıflanmıştı!

        Sonra; futbolu yönettiğini sanan federasyonun yetkili kurulu “öyle ağır cezalar!” verdi ki, şaşırdık. “Ne gerek var. Zaten çocuklar barıştı” diyerek tüm basın feryat ettik! Üstelik dayakçıbaşı futbolculardan biri, “Herkes bizim gibi özür dilemez” gururu ile ekranlara poz verdi. Daha da ilginci, dayak yiyen muhabir elinde mikrofon soruyordu: “Yumruk attınız ama tekme olmasa iyi olurdu!.."

        Sonra da Aziz Yıldırım sahneye çıktı... Karşısında rakip takımın başkanı vardı. Elini havaya kaldırdı, çaktı tokatı!.. Maçın başlamasına az bir süre kala, yüzlerce seyircinin önünde...

        Ardından “Yine yaparım” dedi.

        Neresinden bakarsanız bakın. Ayıp ötesi, vahim bir olayla karşı karşıyayız. Spor etiği yerlerde sürünüyor. Cezayla, ihraçla çözüm ancak günü kurtarır. Bir an önce spor kültürünü toplumun içselleştirmesini sağlamalıyız.

        Örnek olması gereken kişiler spor alanlarını “Teksas’a çevirirse” sıradan insanlara ne diyeceğiz?

        Sabancı Grubu neden sporda yok?

        Sporun gelişiminde sponsor desteği bir gerçek. Reklam niyetine de olsa gençlerin yetişmesine büyük katkı sağlıyor. Futbol dışında voleybola, basketbola büyük yatırım yapan şirketler, holdingler var. Eczacıbaşı, Anadolu Grubu, Ülker, Arkas, Vestel, Vakıfbank... Bir çırpıda sayacağımız isimler. Bir dönem Tofaş ve Arçelik öncülük yapmışlardı.

        Türkiye’de voleybol denilince ilk akla gelen Eczacıbaşı’dır. Kadın voleybolun tanınması ve bugünkü seviyelere gelmesinde, rekabetin üst düzeye çıkmasında katkıları takdirlik...

        Belirli bölgelerde kız çocuklarının spora kazandırılmasının sosyolojik yönü, toplumsal etkisi gelecek adına en değerli yatırım. Spor, eğitimli bir kuşak yetişmesinde gerçekçi bir araç.

        Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden olan Sabancı Grubu’nun spora uzak durmasını hep yadırgamışımdır. Barcelona Kulübü’ne yılda 20 milyon Euro veren Sabancı Holding, neden Eczacıbaşı örneğinde olduğu gibi en azından voleybola elini uzatmaz. Adana gibi metropol bir kentte futbol dışında bir spor dalının gelişimine, büyümesine katkı yapmak çok mu zor? Öncelikle kızların spora kazandırılmasının sosyal etkilerini düşünseler. Küçücük bir yatırım, gençlerimizin geleceğini eğitim+spor+başarı üçgeninde şekillendirecektir.

        Futbolcuya dayalı sistem

        Galatasaray Kulübü’nün yaşadıkları, aslında tam laboratuvarlık. Spor araştırmacıları için bulunmaz bir fırsat. Bir sezon da arka arkaya değiştirilen teknik direktörlerin başarısızlığı tesadüf mü, yönetim basiretsizliği mi?

        Futbolcuya dayalı anlayışı değiştiremeyen Sarı-Kırmızılılar, geleceğini tehlikeye atıyor. Bir an önce kadroyu gençleştirip sistemi sil baştan yapmak zorundalar.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar