Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çalışansınız ve karnınızı doyuracak bir adres, bir lokanta arıyorsunuz... Ama belli kriterleriniz var...

        Damak tadınıza uygun, temiz ve hesaplı olmalı. Tabii bir de olmazsa olmazınız var. İşyerinizin size vermiş olduğu yemek kartının geçeceği bir mekan. Cebinizde yasaların size tanıdığı ve ananızın ak sütü kadar helal bir seçenek varken bir başka ihtiyaç için kullanacağınız nakit parayı harcayacak değilsiniz ya...

        İşte bu yüzden de tercihiniz her zaman, tüm bu koşulların karşılandığı adresler olur; Yemekleri damak tadınıza uygun, temiz ve de ödemeyi cebinizdeki kartla yaptığınız mekanlar...

        İŞTAH KABARTTI

        Türkiye’de kart kullanıcısı 4 milyon civarındaki çalışanın gözünden bakarsanız durum aynen budur. Şimdi gelin aynı fotoğrafa bir de kart sahibini ağırlayan lokantacının gözünden bakalım... Ödemenin kartla yapılması demek, kasaya eksik para girmesi demektir.

        10 liralık bir yemeğin karşılığında 8.5 lira tahsil edebilmektir. Hem de aylar sonra ödenecek 8.5 lira.

        Her gün artan yakacak, yağ, et maliyetleri ile uğraşırken gizli bir elin rızkına çökmesidir bu lokantacıya göre. Müşterisinin çok büyük bölümü kart taşıdığı için de sistemin dışına çıkma şansı yoktur.

        Aynı fotoğrafı geniş açıdan değerlendirdiğimiz de ise bambaşka bir gerçek çıkar karşımıza. Hayatımıza yaklaşık 20 yıl önce giren temek kartları/çekleri, bugün 2 milyar lirayı aşan bir hacme ulaşmıştır. Ve sektörün büyük çoğunluğu yabancıların tekelindedir. Doğal olarak Türk lokantacının sırtından kazanılan o paranın büyük bölümü kar transferi adı altında Türkiye’yi terk eder.

        YENİ SİSTEM

        Esnaf ve ekonomi açısından ‘neresinden bakarsan bak tutulacak bir yanı yok’ derken Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu ezber bozacak bir sisteme imza attı.

        İzmirli Genel Başkan Aykut Yenice’nin yıllar süren çabaları sonunda ‘Yemekmatik’ adı altında ilk gerçek ‘milli’ yemek kartı piyasaya sürüldü. Yazılımları tamamlanan, uyumlu yazar kasaları üretilen bu yeni kart lokantacı esnafına tam bir yeni yıl müjdesi.

        Zira esnaf bu kart sayesinde artık aracı şirketlere tek kuruş komisyon ödemek zorunda kalmayacak. Dahası var... Fransızların cebine giren komisyonu Yemekmatik sayesinde tüketici kullanacak. Yani ‘milli’ kartı taşıyan çalışanın, o komisyon kadar fazla yemek yemesi demek bu. Türkiye’deki tüm lokantacı esnafı kendilerini bu acımasız cendereden kurtaran İAykut Yenice’ye ne kadar teşekkür etse azdır.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar