Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yerel seçimlere 1 yıldan fazla süre var.

        Dolayısıyla sandık heyecanı sade vatandaşa henüz yansımadı.

        Ama siyasi partilerde durum tam tersi.

        Partilerde kongre süreçlerinin başlamasıyla birlikte siyasiler iliklerine kadar seçim havası solumaya başladılar bile.

        Ne de olsa kongre demek, örgütlerin yeniden dizayn edilmesi, seçime konu olan koltuklara aday olacakların kaderinin bir ölçüde belirlenmesi demek...

        Burada durumun AK Parti’deki yansımalarına girmeye niyetim yok.

        Zira kongrelerde de, adayların belirlenmesi sürecinde de belirleyici güç genel merkez.

        Fakat CHP de farklı bir durum söz konusu.

        Bu partide siyaseten güçlenmenin yolu delege yapısı üzerinde etkin olmaktan geçiyor.

        Şu sıralar yaşanan da aynen bu.

        Gelecekte parti yönetimlerinde söz sahibi olmak isteyen, yerel seçimlerde adaylık hedefleyen herkes kendisini destekleyen delege sayısını yükseltmenin çabası ve hesabı içinde.

        CHP tüzüğüne göre bu yaşananlar son derece doğal.

        Zaten parti içinde bugüne kadar hiç belirleyici olamamış olan bir kesimin güç dengelerini yeniden inşa etme çabaları da tüzüğün kendilerine tanıdığı olanakları kullanmalarından başka bir şey değil.

        Konuyu açacak olursak;

        BUNDAN SONRA NE OLUR?

        CHP’de aralarında bazı milletvekillerinin de yer aldığı bir grup, yeni dönemde Aziz Kocaoğlu’nun aday gösterilmemesi için var gücüyle çalışıyor.

        Bunların aralarında Büyükşehir’de söz sahibi olamamış siyasiler de var, O’nun inadı yüzünden meclis üyeliği veya ilçe belediye başkanlığı koltuğuna oturamayan da.

        Bu amaçla tabanda Kocaoğlu karşıtlığını güçlendirip, başkanın genel merkez nezdindeki kredisini tüketmenin hesapları içindeler.

        CHP içindeki bu güç savaşı, Aziz Kocaoğlu’nun safdışı bırakılmasıyla biter mi sanki?

        O zaman da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacak ismin belirlenmesi için başka bir cephe açılır.

        Yani sürer gider...

        Bu savaşın sonu nereye varır derseniz?” cevabım belli;

        Aziz Kocaoğlu, toplu taşıma ve trafik gibi bazı uygulamaları yüzünden kent merkezinde tepki toplasa da, özellikle kırsal kesimin ciddi katkılarıyla son dönemlerde seçmen gözündeki kredisini kendisini istemeyenlerin göremeyecekleri kadar yükseltmiş durumda.

        Yani sokaktaki insanın gönlündeki başkan o.

        Bir CHP’li için o, “benden buraya kadar” deyinceye kadar koltuğa talip olmak pek akıllıca gelmiyor bana.

        Kocaoğlu’nun gönlü alınmadan, hele hele iradesi dışında bir kararla safdışı bırakılmaya kalkışılması İzmir’de bütün dengeleri alt üst edebilir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar