Trafikte karnemiz zayıf

Ülke olarak ne yazık ki; trafik karnemiz zayıf. Bilindiği gibi; sürücü, yaya, alt yapı ve denetim; trafik kazalarının oluşumundaki önemli faktörlerdir. Bir başka boyutuyla da; kalkınmışlık düzeyi, okullardaki trafik eğitimi, genel eğitim seviyesi, trafik cezalarına ilişkin yasal düzenlemeler ve kazalar konusundaki yargı kararları; trafik kazalarında ortaya çıkan tablodaki etkili unsurlardır. Görüldüğü gibi; can ve mal kaybına, yaralanmalara neden olan, çocukları öksüz, anne ve babaları evlat acısıyla yaşamaya zorlayan, yuvaları dağıtan, sevgilileri birbirinden koparıp alan trafik kazaları; birçok nedene dayanmaktadır.

Diyebiliriz ki; trafik problemi, sadece İçişleri Bakanlığı’nın tek başına çözebileceği bir problem değil; devlet çapında TBMM’nin, sivil toplumun ve medya’nın da katkısıyla ele alınması gereken çok değişkenli bir sorundur.

Türkiye; son yıllarda, özellikle ulaşım alt yapısında (otoyollar, duble yollar, tüneller, köprüler, alt-üst geçitler ve alternatif ulaşım araçları) ciddi yatırımları başlatmış ve büyük bir bölümünü de tamamlamıştır.

Buna rağmen; trafik kazalarında acı tabloyla karşı karşıyayız.

Sağlık Bakanlığı’nın raporuna göre, Türkiye’de, ölüm nedenleri arasında trafik kazaları 3.sırada. Buna göre; her 11 aileden biri trafik kazası mağduru. Ölen her 100 kişiden 26’sı çocuk. Ülkemizde her yıl 7 bin kişi trafik kazasında yaşamını yitiriyor, 300 bin kişi de yaralanıyor.

Bunun anlamı; yollarda her gün 22 kişi ölürken 820’den fazla kişi de yaralanıyor. Öte yandan; dünyadaki trafik kazalarının %48’i 10 ülkede (Türkiye, Brezilya, Kamboçya, Çin, Mısır, Hindistan, Kenya, Meksika) meydana gelirken, bu ülkeler arasında Türkiye’de var. Türkiye’de trafik kazalarında ölüm oranı %14.7, bu oran Almanya’da %4.9, İngiltere’de %5.86, ABD’de de %6.59.

MAGANDALAR ÇOĞALDI...

Ayrıca; ülkemizde trafikte bir önemli problem de; şiddet uygulama potansiyeli yüksek “trafik magandaları”nın trafikte kadın-erkek demeden sürücülerin can güvenliğini tehdit etmeleri ve bu konuda etkili bir denetimin uygulanmamasıdır. Yollar gelişi-güzel kapatılmakta en küçük uyarıda da özellikle de kadınlar şiddete maruz kalmaktadırlar.

Bu arada; trafik kazalarının azaltılması için yasal düzenlemeyle cezaların alt ve üst sınırlarının yükseltilerek caydırıcı hale getirilmesi, hapis cezalarının ertelenmemesi, denetimli serbestlik uygulanmaması, para cezasına çevrilmemesi ve yargılama sürecinin kısaltılması. Okullarda trafik eğitimine ağırlık verilmesi, ehliyetlerin verilmesinde ve trafik denetiminde etkinliğinin artırılması, basında toplumu bilinçlendirecek programlara ve kamu spotlarına yer verilmesi gerekir. Sonuç olarak: Kazaların önlenmesi ile uygarlık, eğitim ve gelişmişlik arasında doğru orantı var.