Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küçük esnaf olarak nitelendirilen ve müşterisinin en zor gününde yanında olan bakkallar; “yok olma” tehlikesiyle karşı karşıya. Esnaf can çekişiyor.

        Esnaf ve sanatkâr; kanaatkârdır, toplumun “orta direği”dir ve sosyal istikrarın, demokrasinin de “sigorta”sıdır. Ancak; “orta direk bel veriyor” ülkemizde 1 milyon 700 bin esnaf ve sanatkâr var, aileleriyle birlikte yaklaşık 8 milyonluk bir camia. Esnaf ve sanatkârlar arasında önde gelenler ise, bakkallar ve büfeler. Bakkal ve büfe sayısı giderek azalıyor. Günümüzde, 165 bin bakkal ve büfeci var.

        Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun verilerine göre; son 10 yılda, 75 bin bakkal kapanmış, bakkal ve büfe sayısı yüzde 31 oranında azalarak 240 binden 165 bine inmiş. Bakkal ve büfelerin kapanmasının temel nedeni; arkasında “büyük sermaye” olan “zincir marketler”in mahalle aralarına girerek sermaye desteğine sahip olmayan geleneksel muhalle bakkallarını “haksız rekabet” ortamı yaratıp ayakta duramaz hale getirmesidir.

        Zincir marketler”in perakendeci sektöründe sayısının artması, “az kâr marj”ıyla tüketiciye yönelmesi ve organize bir yapıya sahip olması; mahalle bakkallarına hareket alanı bırakmıyor.

        Böylece; sermaye desteği ve organize yapısı olmayan, tedarikte zorlanan mahalle bakkalları; bu olumsuz koşullarda “kepenk indirmek” zorunda kalıyorlar.

        DEVLET SEYİRCİ

        Bu “haksız rekabet” ortamında gelecekte, bakkalların “pazar payı”nın giderek daha da azalacağı, iş hacminin daralacağı ve sayısının da düşeceği öngörülüyor. Öte yandan; “zincir marketler”in yanında, son yıllarda AVM sayısındaki artış da; mahalle bakkallarının pazar payını azaltıyor.

        Bu yetmezmiş gibi; “ucuzcu marketler”de, mahalle bakkallarıyla “rekabet”e başladılar. Bu arada; ülkemizde 380 AVM var, sayıları da her geçen gün artan AVM’lerin yüzde 80’i yabancı sermaye yatırımı. AVM’lerde işyeri açan perakendecilerin yüzde 66’sı yerli, yüzde 27’si yabancı firmalar ve yüzde 7’si de yerli-yabancı ortaklığı. Bu arada; mahalle bakkallarını tehdit eden bir başka olguda; internet üzerinden yapılan (elektronik ticaret).

        Özellikle; gıda perakendeciliğinde internet üzerinden yapılan (elektronik ticaret)in payı, giderek artıyor.

        Daha önce, mahalle bakkallarının sattığı ürünleri; “elektronik ticaret”le evlere teslim ediyorlar. Bu olgu da; küçük esnaf için yeni ve ilave bir tehdittir.

        Sonuç olarak: Devlet; “haksız rekabet”i önleyerek, ek tedbirlerle mahallemizdeki “bakkal amcamız”ı, tehditlere karşı koruyup, ayakta kalmasına yardımcı olmalıdır.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar