Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ülkemizin en önemli problemi; çağın dışında kalan eğitim sistemimizdir. Eğitim sistemimizden kaynaklanan sorunu çözemediğimiz sürece, “ne orta gelir tuzağından, ne de orta demokrasi tuzağı”ndan kurtulmamıza olanak yoktur.

        Kaliteli, çağdaş eğitim sistemi için ciddi bir planlamaya ihtiyaç var. Kaldı ki; eğitim sistemimizdeki problem; bugün karar verip yarın sonuç alabileceğimiz bir problem değildir.

        Ayrıca; eğitim sistemimizdeki problem, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Bakan’ın tek başına çözebileceği “basit” problem değildir.

        Eğitim; “zihniyet” ve “çağdaşlaşma” zemininde ele alınması gereken “çok değişkenli” bir problemdir. Bu problemi bir yönüyle de; ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal ortam oluşturmaktadır.

        Eğitim sistemini bugün karar verip yarın sonuç alacak şekilde değiştiremeyiz. Eğitimde sistem değişikliği; uzun vadeli ciddi bir planlama gerektiriyor.

        Mevcut eğitim sistemimiz ve politikamız “araştırma ve sorgulamaya” dayanmıyor. Lise çağındaki çocuklarımıza matematik, fizik, kimya, yabancı dil ve kendi dilimizi öğretemiyoruz. Çocuklarımız; bilimde, fende, okuduğunu anlamada uluslararası ölçümlerde son sıralarda yer alıyor. Uluslararası tüm araştırmalar; alarm veriyor, ne var ki; geleceğimizi şekillendirecek eğitimi kısır politik çekişmeye ve ideolojik tartışmaya kurban ediyoruz.

        YARIN GEÇ OLUR

        Modern, çağdaş ve rekabet edebilir eğitim sistemi için atacağımız ilk adım; okullardaki eğitim düzeyini yükseltmek, mesleki ve yüksek öğretiminin kalitesini yükseltmek olmalıdır.

        Unutmayalım ki; derslik sayısını artırmak, üniversitesi olmayan İl bırakmamak; eğitime nitelik kazandırmayacağı gibi; diplomalı işsiz sayısını artırmaktan başka bir işe yaramaz.

        Eğitim sistemimiz; sanayiye “ara eleman” yetiştiren ve teknik eğitime ağırlık veren bir yapıya kavuşturulmalıdır.

        Bu arada; Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), 2016 yılına ait “yetişkin eğitim verileri”ni açıkladı.

        Buna göre; 18-24 yaş arası gençlerin %52’si herhangi bir örgün ya da yaygın eğitim kurumuna devam etmiyor. Bu yaş aralığındaki erkeklerin %26.6’sı eğitim sisteminin içindeyken kadınların %18.9’u eğitim olanaklarından yararlanıyor.

        Esas üzerinde durulması gereken; 18 yaş üstündeki gençlerin yarısının eğitim sisteminin dışında kalmasıdır. Bu tablo; ülkemizin kalkınması, refahı, huzuru, toplumsal dayanışma ve iç barış açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

        Sonuç olarak: Orta gelir tuzağından ve orta demokrasi tuzağından kurtulmamızın yolu; çağdaş eğitimdir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar