İstanbul'dan İzmir'e göç
Bundan kısa bir süre öncesine kadar, İzmir’deki “orta ölçekli” işadamları ve yatırımcılar ile “beyaz yakalı” diye tanımlanan “kaliteli” eğitim almış yönetici pozisyonundaki kişiler; büyümenin nitelik ve huzurlu bir yaşamın çocuklarına gelecek hazırlamanın yolunu İstanbul’a göç etmekte buluyorlardı.
Bu göçün nedeni; İzmir’de önlerinin “kapalı”, geleceklerinin “belirsiz” olduğu algısının yerleşmesiydi.
İstanbul’un tersine İzmir’deki ekonomik ve sosyal değişim; bu kez, İstanbul’dan İzmir’e tersine bir göçe neden oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; geçen yıl 16 bin 129 kişi İstanbul’dan İzmir’e taşındı.
Araştırma; son altı ayda, İstanbul’da yaşayan 40 yaş üstü, eğitimli ve yönetici konumunda olanların İzmir’de kendilerine uygun bir iş olanağı araştırdığını gösteriyor.
Bu arada; İstanbul-İzmir otoyolunun İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirmesiyle oluşan ulaşım kolaylığı (Trafiğin yoğun olduğu zamanlarda İstanbul’da neredeyse bir semtten diğerine 3.5 saatte gidiliyor) kamu ve özel sektör yatırımlarının artması, turizm potansiyeli, bazı uluslararası şirketlerin operasyonlarını İzmir’e taşıması, Kocaoğlu’nun “yerelden kalkınma” modeliyle Tire’deki tarımsal sanayi yatırımları İzmir’i “çekim merkezi” yapıyor.
HAYAL KIRIKLIĞI OLABİLİR
İzmir’in İstanbul’a kıyasla yaşam koşulları ve kariyer açısından tercih nedeni olması; “hayal kırıklığı” oluşmaması bakımından yeterli değildir.
Önemli olan İzmir’in fiziki ve sosyal altyapı, yatırımların “sürdürülebilir” olması, eğitim kalitesi, üretim ve istihdam açısından İstanbul’dan İzmir’e “beyaz yakalı”, nitelikli göçü karşılayıp karşılayamamasıdır.
İzmir; henüz ulaşım, altyapı, konaklama, sağlıklı ve planlı kentleşme açısından (istisnalar dışında) istenilen düzeye ulaşmamıştır.
Yatırım yapmak, İzmir’in “sürdürülebilir” büyümesi için katma değer sağlamak üzere İzmir’e gelecek yatırımcılar, şirketleri modernize edecek, verimi artıracak orta ve üst düzey yöneticileri özendirecek önlemleri şimdiden almak gerekir. Yarın çok geç olur.
Bu kez; geçmişte olduğu gibi İzmir’den İstanbul’a tersine göç başlar. Bu da; herkes için hayal kırıklığı olur. Bu konuda vakit geçirmeden eğitimde, kültürde, sanatta, sağlıklı modern yerleşim alanları hazırlamada, iş imkanı yaratmada kısa, orta ve uzun dönemli planlar hazırlanıp uygulamaya konulmalıdır.
Unutmayalım; girişimcileri, eğitimlileri, vizyonerleri, düne, bugüne değil, yarına odaklananları tatmin etmek; sanılandan da zordur.
Sonuç olarak; İzmir’i nitelikli, girişimci “beyaz yakalı” göçe; şimdiden hazırlamalıyız.
