Ersun Hoca'yı rahat bırakın!
Başakşehir şampiyon olur veya olmaz bunu bilemem ama bildiğim tek bir şey var, o da harika bir takıma sahipler ve temelleri de sağlam atılmış. Başta Göksel Gümüşdağ olmak üzere teknik direktör Abdullah Avcı’yı kutlamak gerekiyor. Kaptan Emre Belözoğlu’nu da unutmadık. Tam bir lider... O dişlinin içerisindeki en önemli oyuncu. Başakşehir’in oyun düzenine gelince, sistem saat gibi işliyor, fazla lafa gerek bile gerek yok. Bence Beşiktaş ile beraber şampiyonluğu çoktan hak ettiler.
Maç yorumuna başlamadan önce söyleyeceklerimiz var. Ersun Hoca ile ilgili son günlerde yönetimle arasında görüş ayrılıkları olduğu ve ayrılacağı yönünde söylentiler dolaşmaya başladı ki, bunlar hiç hoş şeyler değil. Unutmayalım ki Ersun hoca, berbat bir takıma devre arasında nokta transferler yaparak bugünlere getirdi. Yönetim içi problemler Ersun Hoca üzerinden yapılmamalıdır diye düşünüyorum. Gereksiz işlere girip hocayı üzmenin ya da gardını düşürmenin anlamsız olduğu görüşündeyim. Yeni sezonda tıpkı devre arasında olduğu gibi transfer planlamasının tecrübeli hocaya bırakılmasını da savunanlardanım. Bu böyle biline. Yönetim denetleyici görevini tabii ki yapsın ama hocayı küstürecek işlere asla girmesin derim ben.
Başakşehir’in hafta içi Fenerbahçe ile oynadığı 120 dakikalık maçtan sonra penaltı atışlarıyla Ziraat Türkiye Kupası’nda finale yükselmesi, doğaldır ki Trabzonspor müsabakasına yorgun çıkmasına neden oldu. Buna rağmen, ilk yarıda oyun düzenlerini hiç bozmadıkları gibi güçlerini de çok ekonomik kullanıp, dirençli rakibine karşı sadece şut atabilecekleri alan bıraktılar. Yusuf Yazıcı’nın 3 ve Bero ile Castillo’nun etkili sert şutları da Volkan Babacan tarafından eritildi. Gelelim Trabzonspor’a... Maça müthiş istekli ve arzulu başladılar. Rakibine nefes aldırmayan görüntüleri farklı kazanacaklar havası estirse de, devre golsüz bitti. Fırat Aydınus’a da bir çift sözümüz olsun. Trabzonspor’un ani çıkışlarında Başakşehir’in yaptığı en az iki net faul pozisyonun da sarı kartları es geçti. Formsuz galiba Aydınus hoca!
Maçın ikinci yarısı başlar başlamaz Trabzonspor’un coşkulu oyunu devam etti. Yusuf’un şutunda N’Doye’e çarpan topun direkte patlaması Bordo-Mavililer adına büyük şansızlıktı. Son yarım saatte Başakşehir’in baskılı futbolu çok etkiliydi. Sanki yorgun olan onlar değildi ve toplu halde Trabzonspor kalesine geldiler, hatta iki şutları da direkte patladı. Sonuç olarak maç berabere bitti. Maçın hakkı da buydu. Peki, kimin işine yaradı bu sonuç? İkisine de yaramadı. Başakşehir yarışta yara aldı, Fırtına da Avrupa için geride kaldı.
YUSUF YILDIZ OLUR
Trabzonspor’un süper genci Yusuf Yazıcı’yı kutlayalım. Başakşehir maçında harika oynadı, tek eksiği goldü. O kadar şut attı ki sayısını ben unuttum. Bu Yusuf, seneye de Trabzonspor’un yıldızı olmaya devam eder.
BAŞAKŞEHİR’İN İŞİ ZOR
Artık eğri oturalım, doğru konuşalım. Başakşehir, Trabzon’da altın değerinde 2 puan bıraktı. Ligin bitimine de 2 hafta kaldı. Rakibi Beşiktaş ile arasındaki puan farkı da 4 oldu. Şampiyon olabilirler mi? Bence zor gibi gözüküyor!
