Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Meğer sürücü okullarında trafik adabı diye bir ders varmış, yeni öğrendim. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2016 yılında sürücülük eğitimi müfredatına eklenmiş. Toplam eğitim içinde 4 saat de trafik adabı eğitimi veriliyor, sınavda da bu eğitimden 6 soru çıkıyormuş.

        Bütün bilgileri ‘miş’li verdim, çünkü birincisi böyle bir eğitim verildiğini bilmiyordum. Markette kasa kuyruğunda sohbet eden gençlere kulak misafiri olunca duydum. Dersin verilme sebebiyle dalga geçiyorlardı.

        Hocaları “Adama bakıyorsun okumuş yazmış, saygın bir de mesleği var ama trafiğe çıkınca canavarlaşıyor” demiş. Kasa kuyruğunda birbirlerinin önüne geçip, ‘adap şart’ diyerek şakalaşıyorlardı. Sahiden ‘saygın bir mesleği’ olan vatandaş trafik adabı bilmediği için mi trafikte hırlaşıyordur, yoksa zaten hayatın trafikte geçmeyen anlarında da hırtın önde gideni midir?

        Ben ikincisi diyor ve ekliyorum; adap evde öğrenilir, trafik ise bir kurallar bütünüdür ve içindeki herkesin öğrenip uygulaması gerekir.

        Ama alın size trafik adabına ilişkin çok uzun bir cümle. Bütün kurallara harfiyen uyan saygın meslek sahibi, okumuş yazmış, üstelik bir de iyi aile annesi ya da ya da babası sürücü, İstanbul’da gidiş geliş 4 saati bulan iş yolculuğunun akşamki yorgun argın eve dönüş bölümünde, trafikte eziyet çekenlere aldırmadan emniyet şeridinden mavi çakar ve içindeki şahıs ülkedeki herkesten daha önemliymiş gibi siren çalarak kendine yol açan koyu renk camlı, sivil plakalı lüks aracı her Allah’ın günü görüyorsa, sadece trafik adabını değil, ailesinden aldığı terbiyeyi de unutabilir.

        Üstelik bu anlık bir unutma olmaz. Kişiler trafiğe çıktıkları andan itibaren uğradıkları hak ihlalleri hep akıllarında olacağından yepyeni bir kişiliğe de bürünüverirler. O kişiliğin birinci amacı da önce hayatta kalmak, sonra da evine ve sevdiklerine ulaşmaktır.

        Yol yordam ve adap bizim toplumuzda evde öğrenilir. Hiçbir anne baba çocuğu ‘öküzün teki’ olarak yetişsin istemez. Yani 18 yaşına gelip de sürücü kursuna giden bir gencin teorik olarak yol yordam ve adap bildiği kabul edilir. Ama bilmiyorsa da sürücü okulundaki 4 saatlik eğitimle kimseye adap falan öğretilmez.

        Ama 4 saat içinde rahatlıkla kavşaklarda öncelik hakkının kimde olduğu, dönel kavşakların nasıl kullanılması gerektiği, dar yokuşlarda öncelik hakkının çıkanda olduğu, araçların sola açıktan sağa kapalı dönmesi gerektiği öğretilir ve hatta onlarca kez de tekrar edilebilir.

        Ama biz zaten otomobili alışverişe gidince eş dost görsün diye alıyoruz, eğitimi de ‘dostlar alışverişte görsün’ diye yapmamız normal değil mi?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar