Sanal dünya ve yeni ulaşım kültürü
Bugün 20’li yaşlarını süren kuşak, cep telefonsuz bir dünyayı ancak 90’lardan önce çekilmiş filmlerden tanıyor. Yaşı 10 civarında olan ergenler ise akıllı telefonlar ve tabletlerden önceki 10 yılı cilalı taş devrine benzetiyor.
Hal böyle olunca da dijital teknoloji her yenilendiğinde mertliğin tanımı da “update” ediliyor ister istemez. Dijital teknoloji otomobil işine bu kadar el atmasaydı sektör de kendi yağında kavrulup gidecekti ama öyle olmadı. Bu yüzyılda adeta elinde tabletle dünyaya gelen, yavaşlık yerine hızı tercih eden ve sadece şaşırtan yeni teknolojilere ilgi duyan yeni tüketici tipini, benzinli ya da dizel fark etmez, otomatik şanzımanlı klimalı araçla kandırmak pek de mümkün görünmüyor.
Yeni kuşak tüketici buluşmak için hareket etmek istemiyor, telefonunu açıyor. Pizzacıya gidip sosyalleşmek yerine, pizzayı eve söyleyip internet üzerinden sanal kimlik oyunlarını tercih ediyor.
Ömürlük değil, saatlik satın alıyor, o günü kurtarmaya yetecek kadar kazanmayı tercih ediyor.
Sanal dünya, hakiki dünyayı böylesine ele geçirince, sanal dünyaya ulaşmanın en hızlı yolu akıllı cep telefonları da önemli eşyalar sıralamasında bir numaraya gelip oturuyor. Hal böyle olunca da Apple, Google gibi dünya devi iletişim firmaları bu kez konuşturma ve mesajlaşmanın birkaç adım ötesine geçip akıllı telefonu bir hayat terminali haline getirdi.
Randevuları organize eden, gideceğiniz en hızlı yolu gösteren, doktora gideceğiniz günü hatırlatan telefon bir süre sonra doktora gitmeniz gerektiğini, banka hesabınızdaki hareketin aleyhinize döndüğünü de hatırlatacak.
AKILLI SİSTEMLER
Batılıların “mobilite” diye tanımladığı bize “ulaşım” diye tercüme edilen kavram, sadece bir noktadan diğerine ulaşmak anlamına gelmiyor. Hareketlilik olarak genişletilebilecek bu kavramın içinde, akıllı cep telefonları, internet televizyonları, e-gazeteler, internet siteleri, alışveriş merkezleri, otomobiller, bisikletler, toplu ulaşım araçları vb. var. Kısaca bugün hayatı kolaylaştırdığı düşünülen tüm teknolojik unsurlar ve bunların birbirleriyle iletişimi ve birbirlerine entegrasyonu var.
Zaten otomobil işi bu şekle dönüştüğünden beri, fuarların sadece şekli şemali değil, içerikleri de değişti. Otomobiller çok uzun zamandır ya birbirlerine çok benziyor ya da zaten markaları farklı olsa da ortak üretiliyor. Tüketicinin tercihini etkileyen, aralarındaki farkı da, sundukları yukarıda saydığım teknoloji belirliyor.
Ulaşım dünyası değişiyor, çünkü toplumlar farklılaşıyor. Öyle ki eskiden babasının “Bemeve”siyle hava atan kuşakların çocukları, bugün bisikletle “takılıyor” ve çok daha “cool” görünüyorlar.
İşte bunlar hep kıyamet alameti!
