Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’de her şey çok hızlı unutuluyor. Hatırlatalım; Mart 2012’de Karsan, Hexagon tasarım stüdyosuyla birlikte geliştirdiği aracı V1 ile Cenevre otomobil fuarına katıldı. Karsan Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç ve dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan otomobilin önünde fotoğraf çektirdi, Bakan “İşte aradığımız iş modeli bu, bu otomobilin adı ‘delikanlı’ olsun” dedi. Hexagon Studio Yönetim Kurulu Başkanı ve Karsan Yönetim Kurulu üyesi Jan Nahum, iki yıl içinde (yani 2014’de) seri üretime geçebileceklerini, bunun için 200 milyon dolarlık bir yatırımın yeterli olduğunu söyledi.

        Aynı yılın sonunda TÜBİTAK yerli elektrikli araç geliştirilmesi için bir proje başlattı. Bu proje yarışmasına pek çok firma teklif verdi. Aranan proje tanımına en uygun olan Karsan’ın V1’i finali göremedi, elendi. Jan Nahum “Neden elendik diye sorduğumuzda, doyurucu cevaplar alamadık. Hem marka hem proje olarak çok hazırdık. 100 milyon liralık teşvik, V1’in seri üretime geçmesine önemli katkı sağlayacaktı” dedi.

        TÜBİTAK proje yarışmasını Isuzu aldı, aldı almasına ama 100 milyon TL diye vaat edilen teşvik önce 50 milyon TL’ye düşürüldü, sonra vermekten vazgeçildi. O iş de sessiz sedasız kapandı gitti.

        Sonra gene TUBİTAK liderliğinde yeni proje için yola çıkıldı, eski Saab 9-3’ün platformu üzerine yerli bir elektrikli motor ve TUBİTAK’ın geliştirdiği bataryayla milli otomobil üretilecekti, olmadı o proje de seçim öncesi şöyle bir konuşuldu, sonra rafa kalktı. O projeden akılda kalan tek fotoğrafsa kamuflajlı yerli Cadillac’tı. Üretici olarak BMC’nin adı geçiyordu, onu da dönemin Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, “BMC’nin yerli otomobil işinde olmayacak, daha çok savunma sanayine yoğunlaşacaklar” diyerek doğrulamadı. Bizzat bana söyledi, yazdım.

        Ama Vestel’in adı ilk kez şimdi rafa kalkmış görünen bu projeyle duyuldu. Vestel elektrikli araçlar için motor üretme işine o zaman karar verdi. Sonra Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği’ne (TAYSAD) üye oldu, yani işi ciddiye aldığını gösterdi.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil üretme koordinasyonunu TOBB’a vermesinden sonra iş biraz daha ciddi ve otomotiv sektöründeki milli birikim de gözetilerek yürütülüyor. Bu işe başından beri talip olduğu halde, ilk kez Karsan’a gidilmiş olmasının açıklaması bu.

        Gerçi Sabah Gazetesi’nde Metin Can imzasıyla çıkan haberi Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı doğrulamadı, hatta “Şirket isimleri verilerek yazılan haber gerçeği yansıtmamaktadır” dendi ama, önceki gün yazıştığım Jan Nahum da, “Konu hakkında en doğru bilgiyi sayın İnan Kıraç’tan almanız uygun olur” dedi, yani yalanlamadı.

        Sürecin içinde olan başka bazı sektör temsilcileri ise çok yol kat edildiği ve ortada prototiplerin olduğundan bile söz ettiler.

        Özetle; Karsan ve Vestel isimleri tesadüfen ortaya atılmış gibi durmuyor. Her iki firma da bu alanda uluslararası tecrübeye sahipler. Başından beri topu taça atan TÜBİTAK’ın da daha önce yazdığım gibi otomobil işinden vazgeçip, yerli tohum geliştirmesinin de zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar