En büyük babayiğit Turkcell olur mu?
Otomobil fuarlarına katılan otomobil firması giderek azalırken, teknoloji fuarlarındaki otomotiv dünyasını ilgilendiren yenilik sayısının her yıl katlanarak artmasından da görülüyor ki, biz otomobil gazetecilerinin de kendini yenileme zamanı geldi, hatta geçmek üzere.
Korkarım motor sesi, şanzıman oranı, cd çalar, cızırtılı radyo gibi kavramlarla birlikte uyum sağlamamız halinde biz de klişe tabirle tarihin tozlu saflarındaki yerimizi alacağız.
Şimdilik her kafadan başka bir ses çıksa da, otomobiller bugünden yarına elektrikli olamayacaksa da, içlerinde kullanılan elektronik her geçen gün artıyor, artacak ve ellerimizdeki akıllı telefonlar otomobille bugün olduğundan çok çok daha fazla entegre olacaklar.
Bugün bankacılık işlemlerini internet üzerinden yapan herkes biliyor ki telefon bu işlemlerdeki kimlik kartımız haline geldi.
Geçen hafta “Platinum Bodrum Chalenge” yelken yarışları vesilesiyle Bodrum’da sohbet etme fırsatı bulduğum Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, Endüstri 4.0’ın dünyayı nasıl değiştireceğini anlatırken işte bunlardan söz etti.
Dünyanın dördüncü sanayi devrimi otomasyon sistemlerini, üretim teknolojilerini kökünden değiştirmeyi, telefonları ve bilgisayarları değil tüm nesneleri ağa bağlayarak verileri analiz edip daha verimli, güvenli iş modelleri hedefliyor.
Bu yeni dönemin ne kadar insani olduğu ya da bizleri felsefi anlamda nasıl bir ahlakın ortaya çıkmasına neden olacağı ayrı bir konu, ama gidişat bu yönde.
Kaan Terzioğlu böyle bir dünyada seyirci olmanın mümkün olmadığını belirterek oyuna girdiklerini, 1000 kişiyi bulan Ar-Ge mühendisleriyle geleceğin dünyasında yer almak üzere çalıştıklarını belirtiyor.
“Terzioğlu sürücüsüz giden araçlar olacaksa biz de içinde olacağız, aracın sürücüsü olmayacaksa teknolojiye ihtiyacı vardır, işte biz de onun için çalışıyoruz” diyor. Turkcell’in dünyanınz en iyi dijital platformu olma hedefi olduğunu anlatan Terzioğlu, otomobillerde son yıllardaki tüm yeniliklerin yazılımla gerçekleştiğini söylerken, bana da ülkenin yıllardır otomobil üretimi için aradığı ‘babayiğit’in de aslında tam da bu alandan çıkabileceğini düşündürdü.
Telefonunuza dikkatli bakın, bir sonraki otomobilinizi siz değil, o kullanacak. Gülmeyin, düşünün!
