Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren, bir süre sonra yine merkezden alınacak bir başka tepeden inme kararla devre dışı kalacağına inandığım yeni bir hız denetleme sistemi başlayacak. Lafı oraya bağlayacağım ama önce gerekçelerimi sıralayıp, itirazımı en sonda yapacağım, lafı o yüzden dolandırıyorum. Çünkü maksadım bu yeni uygulamada olduğu gibi ‘bir şey yapıyor gibi görünmek değil’. Önce şu yeni uygulama ne ona bakalım; Habertürk.com’da yayınlandığı şekliyle aktarıyorum:

        “Emniyet Genel Müdürlüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasında geçtiğimiz aylarda bir protokol imzalandı. 1 Temmuz’dan itibaren yürürlükte olacak protokole göre araçların, giriş yaptığı HGS/OGS noktası ile çıkış yaptığı HGS/OGS noktası arasındaki süre ve mesafeden ortalama hızı belirlenecek ve yasadaki hız limitine göre değerlendirilecek.

        Yeni sistemle sadece sürücülerin hız limitlerine uyması değil aynı zamanda egzoz emisyonlarının doğaya verdiği zararın da önüne geçilmek isteniyormuş. Bu kısmına gülecektim ama koca koca adamlar çalışmış kanun çıkarmış, emeklerine saygısızlık etmemek için yapmadım. Yoksa emisyonu düşürmek isteyenlerin aslında önce trafikteki hurdaları azaltmaları gerektiğini eminim onlar da biliyordur.

        Lafı uzatmayayım; esas itibarıyla hız yapan sürücüleri değil, hızlı giden araçları cezalandırmayı hedefleyen bu yeni uygulama ne kazaları önler, ne de emisyon salımını. Plakaya ceza yazmak caydırıcı değildir. Kaldı ki, özellikle otoyolların önemli bir bölümünde hız sınırı olmayan Almanya gibi ülkelerdeki uygulamalar da gösteriyor ki, hızla trafik kazaları arasında doğrudan bir bağlantı da yoktur.

        Kazaya karışan bazı araçların hızlı olması, hızın kaza nedeni olduğunun kanıtı olamaz. Bu, Şile’de her yıl boğulan insanlar olduğunu görüp, denize girmeyi yasaklamakla aynı şeydir. Kaldı ki ehliyetten puan eksiltmeyip, ceza plakaya uygulandığı sürece, 427 TL ödemeyi göze alacak pek çok zengin, “Paramı veririm, hızımı da yaparım” diye düşünebilir, daha şimdiden düşünmeye başladılar bile.

        Nasıl cinayet işlendiğinde ceza silaha değil, kullanana veriliyorsa, trafikte de ceza plakaya değil sürücüye uygulanır, uygulanmalı. Ha, Ankara’daki ağabeyler bunu devletimiz için yeni bir gelir kapısı olarak görüp, öyle çıkarmış olabilirler, o zaman kazaları önlemek, emisyonu düşürmek falan demesinler, komik oluyor sahiden.

        Bu vesileyle herkesin bayramını kutlar, çoğuna teknik yetersizlik, yetersiz sürücü eğitimi, uykusuzluk, yanlış inşa edilmiş yollar ve asıl amacı ulaşım olmayıp, aracını tecavüz aracı gibi kullananların neden olduğu kazalardan uzak olmanızı dilerim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar