Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Her yıl yaşanan Anneler Günü hediyesi kaosuna bir son vererek sana bu yazıyı armağan ediyorum. Büyüdüm, hatta çok büyüdüm ama sana her zamankinden daha çok ihtiyacım var... Bu nedenle kendine lütfen çok iyi bak. İçinde büyüdüğüm anların çığlık çığlığa bir buluşma ile yanında büyüdüğüm anlara dönüştüğü ilk kucağın şefkatini istiyorum arsızca...

        O lodoslu güz güneşinin haylaz telaşında... Hani şu hayatta ne yaptım diye kendine sorduğunda; iki tane evlat yetiştirdim diyormuşsun ya... İşte hayatında yaptığın o iki şeyden biriyim.

        Babamın eşi olup, beni ikinizin bir özeti yapmandan, çocukken oynadığımız saklambaçtan, okuduğun Ayşegül kitaplarından, misafir odasında sandalyelerin arkalarına lastik ipler takıp oynamama izin vermenden, her bayram itina ile diktiğin elbiselerden, bir küçük hanım edası için daha 5 yaşında elbisenden bozup yaptığın sabahlıktan, ayakkabılarımı seçmemde özgür bırakmandan ve içinde maymun olan o dükkândan ayakkabılarımı almamdan, büyüdüğümü kanıtlamak için ben taşıyacağım diye tutturduğum çeyizlik tabaklarının hepsini kırarak edindiğim yaşam tecrübesinden, evde ilk yalnız kaldığım zaman bütün bunları tüketmek pahasına hamur oynamama izin vermenden, odamın kapısının arkasını tebeşirle karalamama müsaade etmenden, hiçbir oyuncağımı kaçırmayıp hepsiyle oynatmandan, bütün çocuklar “Annem kızar derken”, benim “Annem izin verdi” dememi sağlayan özgüvenimden, kedimiz ve kuşumuz öldüğünde birlikte yaşadığımız yastan, tırnak, mendil kontrolünün olduğu gün evde unuttuğum mendilimi koşarak okula yetiştirmenden rujunu sürmeme izin vermenden, “Ben yaparım” diye atladığım her işe gülerek onay vermenden, kardeşimi doğurmandan, iğne olurken elimden tutmandan, hasta iken yanımda olmandan, kustuğum zaman tiksinmemenden, sabah erken kalkıp sobayı yakmandan, bayramları yaptığın lokum ve baklavadan, her akşam bizi bir sofra etrafında toplamandan, toplumsal yasakların bizi bağlamayacağını öğretmenden, herkes gibi olmamı bekle

        meyişinden, insanların içinde sakız çiğnememeyi öğretmenden, yaramazlıkları umursamayıp yaptığın en büyük uyarının “düzgün konuş” olmasından, ağız dolusu gülmeyi genlerime kazımandan, anneanneme ve babaanneme sahip çıkıp, hastalıklarında son nefeslerine kadar onlara bakıp, vefa duygusu öğretmenden, “Sevgiler nehirler gibidir, hep aşağılara doğru akar “ diyerek bizi, bizim seni sevdiğimizden daha çok seviyor olduğun tezini ispatlamandan ve bunu normal saymandan, yaşadığım acılara “Tüm bunlara nasıl dayanıyorsun” diyerek yüceltmenden, kızlarının kendi ayakları üstünde durmasını arzu etmenden, “Gitmesin gözlerinden pırıl pırıl arzular” şarkısını içtenlikle bana hitap etmenden, beni hep birey saymandan ve beni ben yapmandan dolayı sana çok teşekkür ederim... Seni çok ama çok seviyorum. Anneler Günün kutlu olsun. Sevgili kardeşimin, yaşam ortağımın, Elifim’in de bu yıl ilk kez yaşadığı Anneler Günü, yaşadığı güzelliklerin başlangıcı olsun...

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar