Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Meraklı yolcular, eğer uçağın kokpite yakın kapısından kabine adım atıyorsa ve kokpit kapısı da açıksa mutlaka kafalarını o yöne çevirirler. İçerideki yüzlerce düğmenin ne işe yaradığı, pilotların gerçekten bunların tamamını kullanıp kullanmadığı hemen her yolcunun ilgisini çeker.

        Araştırmalar, havayolu yolcusunun yaklaşık yüzde 25’inin aviafobia denen uçuş korkusuna sahip olduğunu gösteriyor. Bu korkuların alt başlıklarına inildiğinde ise kokpitteki yüzlerce düğme ve kontrolsüzlük hissiyatı da önemli bir yer tutuyor. Her ne kadar uçaklar en güvenilir ulaşım aracı olsa da farklı havayolu şirketlerinde, uzun menzilli uçuşlar gerçekleştiren pilotlarla yapılan bir araştırma, ilginç sonuçları ortaya koyuyor. Çünkü pilotların da kokpitte dokunmak istemediği düğmeler, topuzlar, kollar söz konusu. Pilotlara tam da bu konu sorulmuş ve şaşırtıcı cevaplar alınmış.

        Pilotların uçuş esnasında kullanmak istemediği düğmeler sizce hangileri olabilir? Kullanılmasından bu kadar endişe edilen düğmelere dokunulması halinde yolcuya yansıma nasıl olur? Pilotların dokunmak istemediği 5 nokta şunlar:

        KAÇIRILDIM KODU

        Pilotun, uçağın transponder’ına “7500” kodunu girmiş olması uçağın kaçırıldığı anlamına gelir. Böylece bu kod ile yerdeki kontrol merkezleri durumdan haberdar ediliyor. Bu kod hatayla girilmiş olsa dahi, uçağın güvenli bir yere yönlendirilmesi ve incelenmesi gerekiyor.

        MOTOR YANGIN KOLU

        Eğer uçuş esnasında uçağın motorlarından biri çeşitli sebeplerden duman çıkarmaya, yanmaya başlarsa kaptan pilot, koltuğun üzerinde bulunan motor yangın kolunu çekerek motora giden yakıt akışını durdurur. Yangını söndürmek için kokpitten yapılan bu ilk hamle oldukça önemlidir. Ancak havada tahmin edebileceğiniz en kötü senaryo bir motor yangını değildir. Uçağın alt gövdesinde bulunan kargo yangını çok daha tehlikelidir.

        SUYA İNİŞ DÜĞMESİ

        Pilotun bu düğmeyle olan ilişkisi suya acil iniş yapılacağı anlamına geliyor. Havada negatif bir durum oluştuğu an, bulunulan konum itibarıyla, pilot uçağı acil olarak suya indirmeye karar verirse, yapması gereken birkaç temel hareket vardır. İniş takımları ve kanadın arka bölümünde bulunan flap’ların suya inişeuygun hale getirilmesi gerekir. Bundan sonra en önemli adım ise pilotun ditching butonu ile uçağın gövdesine dışarıdan su dolmasını engellemek için bütün kapakları kapatmasıdır. Bu önlem uçağın suda batışını tamamen engellemese de bir müddet daha su yüzeyinde kalmasına yardımcı olacaktır. Ve bu süre yolcuların uçağı güvenli bir şekilde tahliye etmesine yetecektir.

        İNİŞ TAKIMI ACİL DURUM KOLU

        Uçuşun sonuna doğru alçalışı sürdürürken pilotlar piste kısa bir süre kala iniş takımının kapaklarını açarlar. Bu hidrolik bir sistemdir. Ancak bazen iniş takımının içinde olduğu odanın kapıları açılmayabilir. Bu durum bir şeylerin kötü gittiği anlamına gelir. Bu tarz durumlar için bir acil durum kolu düşünülmüş. Pilot bu kolu çektiğinde, iniş takımı üzerindeki tüm kilitler serbest kalıyor ve yerçekimi etkisiyleiniş takımları kendiliğinden açılıyor. Açılmadığı durumlarda ise uçağın gövde üzerine inebilmesi için pistte hazırlıklar yapılır, yangın çıkma tehlikesine karşı kimyasallar sıkılır ve önlemler alınır.

        YOLCU OKSİJEN DÜĞMESİ

        Adından da anlaşılacağı üzere pilotun bu düğmeyi kullanması, yolcular için oksijen maskelerinin düşeceği anlamına geliyor. Bu zamana kadar böyle bir senaryoyla karşılaşmadıysanız, gerçekleştiğinde çığlık atmak veya korkmak yerine en yakın maskeyi kendinize çekip ağız ve burnunuzu içine alacak şekilde yüzünüze yerleştirin ve normal nefes alıp vermeye devam edin. Merak edilecek bir durum yoktur. Zira uçak güvenli bir irtifaya ulaşacağı ana kadar kabindeki oksijen herkese yetecektir. Pilotlar böyle durumlarda, uçağı maske kullanmadan nefes almanın güvenli olduğu 10 bin feet’e indirirler.

        İNİŞ VE KALKIŞLARDA UYUMAYIN

        Neşeli bir şekilde evinizden çıkıp havalimanına vardığınızda, aynı moral ve keyifle seyahatinizin gideceğiniz meydanda neticelenmesini istiyorsanız bazı basit uyarıları dikkate almanız gerekiyor. Özellikle uçakların iniş ve kalkış anlarında çeşitli sebeplerden uyuyor olmanızın ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini hatırlatalım. Uzmanların bu yöndeki uyarılarını lütfen dikkate alın. Uçuşun en önemli anlarında koltuğunuzda uyanık olmaya dikkat edin. Çünkü uçakların pistten teker kesip havalandıkları veya havalimanına yaklaşıp inişe geçtikleri zamanlarda, kabin içindeki hava basıncı da bu ani yükseklik farkları sebebiyle hızlı bir şekilde değişmektedir. Bedeniniz bu duruma uyanık olmanız halinde uyum sağlayacaktır. Ama uykulu olarak bu anları geçirirseniz, bu ani değişikliklerin algılanması zorlaşacağından, kulak zarınızda kalıcı hasara sebep olabilirsiniz. Özellikle iniş ve kalkışlarda yutkunmak, esnemek östaki tüpünü açar ve havanın orta kulağın içine veya dışına geçişine izin verir. Böylece kulakların her iki tarafında basınç dengelenir. Bu sebeple iniş ve kalkışlarda büyüklerin ve çocukların sakız çiğnemesi, ara ara su içmesi kulaklarda basınç dengesinin oluşmasına yardımcı olacaktır. Özellikle bebeklerin iniş ve kalkış esnasında ağlamalarının en önemli sebebi bu basınç değişikliğidir. Annelerinin emzirmesi veya ağızlarına emzik vermesi bunun için tavsiye ediliyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar