Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Teknoloji dünyasında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, uçuşun her aşamasında olduğu gibi uçağa biniş yani boarding aşamasında da hayatımızı kolaylaştıracak yenilikler getiriyor. Mesela Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) zirvesi için Türk Hava Yolları ile New York’a, oradan da Delta ile Meksika-Cancun’a yaptığım yolculuğun gidiş-dönüşünde hiçbir Delta personeliyle muhatap olmadım. Biniş kartımı, sadece pasaportumu taratarak kioks’tan aldım ve uçağa geçtim. Artık birçok meydanda pasaport işlemleri de bu şekilde yapılabiliyor. Havalimanları ve uçakların yeni nesillerinin nasıl olacağına dair pek çok gelişmeyi bu sayfada sizlerle de paylaşıyorum. Dijital teknolojiler hızla hayatımıza girerken aslında farkında olmadan birçok hatırayı da geride bırakıyoruz. Yakında bunlara biniş kartları da (boarding pass) eklenecek.

        Gelecekte yolculuğun tarifi yapılırken, yüz tanıma (biyometrik özellikler), göz (iris) tanıma, parmak izi ve kişiye özel mobil cihazlar üzerinden işlemlerin yapılması için çeşitli çalışmalar öne çıkıyor. Güvenlik, pasaport, gümrük kontrol noktası ve uçağa binişin tüm aşamalarında yeni uygulamalar sayesinde yolcunun takip edilmesi mümkün. Halihazırda bazı meydanlarda kısmen uygulanıyor, ama dünya standardı haline gelebilmeleri için birazcık zamana ihtiyaç var. Yeni nesil havalimanı terminallerinin en çok üzerinde durduğu konuların başında ise “eller cepte” uygulaması geliyor. “Yolcunun yanında dijital ya da basılı hiçbir seyahat dokümanı bulundurmadan, sadece biyometrik özellikleri ile tüm işlemlerini gerçekleştirmesi” olarak özetleyeceğimiz sistemin pek çok sorunun da kökten çözümü olacağı tahmin ediliyor.

        SİZİ YÜZÜNÜZDEN TANIYACAK

        Mesela günümüzde birkaç havalimanında yüz tanıma teknolojisine kademeli olarak geçilmiş durumda. Bazılarında da testler tüm hızıyla sürüyor. Delta Havayolları, Minneapolis–Saint Paul Havalimanı’nda, British Airways Londra Heathrow Terminal 5’te ve KLM Amsterdam Schiphol’de yüz tanıma teknolojisini belirli oranda hayata geçirip kullanmaya başladı. Paris Charles de Gaulle Havalimanı’ndaise test aşamasında sona gelindi. Amerikan JetBlue Havayolları da yüz tanıma uygulamasına geçenlerden. Ancak JetBlue, yüz tanıma teknolojisini uçağa giriş kapısında gerçekleştirirken, Delta bagaj teslimatında kullanıyor. Kanada Sınır Hizmetleri Kurumu tarafından yürütülen yüz tanıma projesi Ottawa Havalimanı’nda 2017 içinde, Kanada’nın tüm havalimanlarında ise 2018 yılı içinde hayata geçirilecek.

        Türkiye’de ise Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Atatürk Havalimanı işletmecisi TAV Holding ile birlikte uzun süredir pasaport geçişlerinde parmak izi uygulamasını kullanıyor. Ancak bunların hepsi yeni gelişen, dünya ölçeğinde de istenilen standart uygulamaları henüz oturmamış ve ulusal/uluslararası güvenlik uygulamalarında zorunlu kılınmamış münferit uygulamalar. Türkiye’de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) parmak izinde standart belirlemek üzere çalışmalar yapıyor.

        Bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde uçağa binmek için biniş kartına da gerek kalmayacağını gösteriyor. Böylece seyahat öncesi bekleme sürelerinde ciddi bir iyileştirme olacak, giderek artan güvenlik problemlerine de daha etkin çözümler getirilebilecek. Özellikle yüz tanıma teknolojisi, dünya genelinde bir standarda oturtulursa, gelecekte havacılık sektöründe üzerinde en fazla konuşacağımız husus olacaktır.

        Kaş’a havalimanı nasıl olmalı?

        Akdeniz’de Antalya bölgesi olarak tanımlanan sahil bandı için tek bir havalimanının yeterli olmadığı yıllardır tartışılıyordu. Gazipaşa Havalimanı’nın devreye girmesiyle Alanya bölgesinin rahatladığını söylemek mümkün. Sırada Batı Antalya, Kaş tarafına havalimanı projesi tartışılıyor. Ulaştırma Bakanlığı, Alt Yapı Yatırımlar (AYMG) Genel Müdürlüğü koordinesinde yürüyen projeye göre topografyadan kaynaklanan yüksek maliyet nedeniyle, 2800 metre uzunluk, 45 metre genişliğinde bir pistli meydan planlanıyor. Pist yönünü belirleyecek detaylı çalışmalara yakında başlanacağını öğrendim. Ancak 2017 yılı yatırım programında zaten yok. Ayrıca programa girmesi için Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı alınmak üzere Kalkınma Bakanlığı’nın devreye girmesi gerekiyor. Özetle 2018’de Kaş Havalimanı ihalesi olabilir.

        Gazipaşa Havalimanı’nın açılmaması için ciddi kulis yapanlar olmuştu, acaba Kaş’a sessiz kalırlar mı? Bilmiyorum. Ancak Antalya Havalimanı, özelleştirildikten sonra farklı şirketler tarafından işletilmesine rağmen de hiçbir zaman iyi yönetilen bir havalimanı olmadı. Tanıtım, pazarlama, ürün geliştirme, daha fazla havayolu çekebilme ve yolcuları daha iyi ağırlayabilme adına pek bir şey yapılmadı. Katkıları olmadan, havalimanının coğrafi konumu itibarıyla her sene artan turist sayısı onlar için fazlasıyla yeterli oluyordu. Gazipaşa Havalimanı ile birazcık kıpırdadılar. Kaş bölgesine yapılacak havalimanıyla da umarım harekete geçerler.

        MÜTEAHHİTLERİN TALİP OLDUĞU MEYDANLAR ÇEVREYE DUYARSIZ, İŞLETME KÖTÜ

        Kaş Havalimanı, ihale şartnamesi hazırlanırken, Ulaştırma Bakanlığı ve bu konularda oldukça tecrübeli olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kadroları, özellikle Genel Müdür Funda Ocak’ın tecrübesi çok önemli katkılar sunacaktır. İhaleye kimlerin gireceğine ve havalimanı hizmet vermeye başladığında havayolu ve yolculara yüksek faturalar çıkarmaması için düzenlemelere ihtiyaç var. Hizmet sektöründe bulunmamış müteahhitlerin talip olduğu meydanlarda, şu ana kadar insana ve çevreye duyarlı yaklaşımlar olmadığı gibi işletmeciliklerin de kötü olduğu ortada. Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale çıkılırken, işletme tarafında ihaleye kriterlerine fazla önem verilmemesi böyle bir tabloya sebep oluyor. Mevcut meydanları işleten özel şirketler için ihalelere katılımlarında kullanılmak üzere bir de karne verilmesi iyi olacaktır. Sadece en iyi fiyat teklifiyle ‘YAP’ dikkat alınarak, kriterler konup ihaleler bitirilmemeli. ‘İŞLET’ tarafı için de özel detaylar konması ve dikkate alınması gerekiyor. 3 yılda hızlıca terminal yapıp 10-15 yıl kötü bir işletmecilik yapılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.

        YİD modeliyle yapılacak olan Kaş Havalimanı, medyaya yansıdığı kadarıyla Kaş-Demre bölgesinde, Antalya merkeze 200, Dalaman Havalimanı’na ise 190 kilometre uzaklıkta olacakmış. Bakalım Ulaştırma Bakanlığı nasıl bir ihale şartnamesi hazırlayacak, hangi şirketler yarışacak, kim, neye göre kazanacak?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar