Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bakanlık tarafından usulsüzlükleri kamuoyuna ifşa edilen gıda şirketleri, tağşiş ve taklit yapmaktan neden geri durmuyorlar? Üstelik usulsüzlük yapanların birçoğu da bunu alışkanlık haline getiren firmalarmış. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde yaptığım bir araştırma, vukuatlı şirketlerin sayısının giderek arttığını gösteriyor. Neden? Çünkü bu şirketleri ifşa etmek, mevcut yasalara göre para cezası kesmek ve işyeri kapatmak gibi müeyyideler hafif kalıyor. Caydırıcılığı olmuyor. İfşayı kimse umursamıyor, para cezası kazançlarının yanında küçük kalıyor, kapanan işyerinin yerine de yenisi açılabiliyor. Neticede kontrol ve denetim yapılıyor, ama bir işe yaramıyor.

        Gıda denetim ve kontrol hizmetlerinde 2018 yılı itibarıyla 6 bin 587 personel çalışıyormuş, bakanlığın risk esaslı resmi kontrolleri gösteriyor ki yıllar itibarıyla usulsüzlüklerde sürekli bir artış olmuş. Mesela geçen hafta (26.03.2018) kamuoyuna ifşa edilen, tağşiş ve taklit yapan şirketlerden 13 işyeri için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş ve 17 milyon 941 bin 784 TL idari para cezası kesilmiş.

        İfşa, suç duyurusu ve para cezası uygulaması mevcut yasayla yürürlüğü girdiğinden bu yana ne hikmetse bu suçlarda sürekli artış olmuş. Bunu ben söylemiyorum, bakanlık kaynaklarından aldığım bilgiler ortaya koyuyor. Mesela 2012-2018 yılları arasında toplam 20 kez, 769 firmanın 1605 parti ürününün sorunlu olduğu kamuoyuna ifşa edilmiş. Bir şey değişmiş mi? Hayır. İşte son tablo: 2018 yılında 173 firma, 282 parti ürünüyle vatandaşın sağlığıyla oynamaya, kamuoyunu aldatmaya, haksız kazanca devam etmiş. Böyle bir ortamda vergisini verip işini düzgün yapanların hakkını kim koruyacak? Üstelik bakanlık kaynakları, taklit ve tağşiş yapan, at, eşek, domuz eti kullanan, yağlara, içeceklere farklı katkı maddeleri koyan firmaların birçoğunun da bu kabahati birçok defa yapan ve yapmaya devam eden şirketler olduğunu söylüyor. Acaba yasanın kendisinde de bir bozukluk olabilir mi?

        Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bu konunun üzerine acilen gitmesi gerekir. Daha önceki bakanlar döneminde de bu konuya işaret ettim, ilgilenen olmadı. Ama durum ortada. Benzer durum “Tüketici Yasası”nda da söz konusu. Tüketiciyi değil, iş dünyasını, tacirleri, üreticiyi koruyan bir “Tüketici Yasası” yürürlüğe sokulmuş.

        Tarım Bakanlığı’nın, idari yaptırımları ağırlaştıracak, kamuoyu ifşasını anlamlı hale getirecek, tağşiş yapanlara uygulanan cezaları artıracak, vukuatların tekrarlanması halinde cezalarının katlanmasını sağlayacak ve ilgili işletmeleri faaliyetten men edecek yeni düzenleme yapması şart. Bu yönde çalışmalar olduğunu duyuyorum, ama sonuç yok. Birçok medeni ülkede olan düzenlemelerin yapılması, yasaların çıkarılması çok mu zor?

        ***********

        PTT HER İŞİ YAPAR, KEP’İ DE KAPAR!

        Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), her türlü ticari, hukuki yazışma ve belge paylaşımlarını gönderildiği biçimde koruyan, alıcının kim olduğunu kesin olarak tespit eden, içeriğin kesinlikle değişmemesini sağlayan, yasal, geçerli, güvenli ve kesin delil haline getiren sistemin adı. Bu sistemden faydalanmak için kimliğe dayalı elektronik posta adresinin karşılıklı olarak iki tarafta da olması gerekiyor. Bu sistemi yürürlüğe sokan yasayla da en başta noterler ve avukatlara tebligat adresi alma zorunluluğu getiriliyor. Akabinde ise bu uygulama ticari kurumlardan başlayarak yaygınlaşacak. Regülasyonundan ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) sorumlu.

        2013’te ilk yasal düzenlemeyle birlikte PTT ve 7 özel şirkete yetki verilmiş. Şu ana kadar pazarın % 33’ünü PTT, gerisini de diğer şirketler kontrol etmiş. Ancak yasa gereği diğer şirketlerin gelirlerinden PTT’ye önemli bir pay verme zorunluluğu var. Bu alanda faaliyet gösteren Türkep Yönetim Kurulu Başkanı Kurtuluş Nevruz, halihazırda pazarın toplam büyüklüğünün 60 milyon TL, bunun da sadece 10 milyonluk bölümünün özel sektöre ait olduğunun altını çiziyor. Ancak PTT tüm pazara hâkim olacak yeni bir yasal düzenleme yaptırmış. Ağustos 2018’de bu yasanın yürürlüğe girmesi bekleniyordu, fakat yatırımların tamamlanamaması sebebiyle süre yıl sonuna uzatılmış. Özel şirketler de yapılan bu ani düzenlemeye itiraz ediyor. 5 yıllık emeklerinin, yatırımlarının haber verilmeden, süre tanınmadan çöp olmasını istemiyor.

        Merakım şu: 2013’ten bu yana ne değişti de PTT, özel sektöre bu alanda hayat hakkı tanımıyor? Tebligatların elektronik yolla yapılması için özel sektörün de çalışma yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir, anlamak zor. Tek gerekçesi para, başka da bir bahanesi olabilir mi? Peki işin asıl sorumlusu BTK bu işe ne diyor?

        ***********

        CHP’Lİ VEKİL ELEKTRİĞİN KAÇAĞINI MI SEVİYOR?

        Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde % 85’lere ulaşan kaçak elektrik kullanımı yıllarca ciddi tartışmalara sebep oldu. Çeşitli yöntemlerle kaçak elektrik kullanımının önüne geçilme çalışmaları ise halkın direnişiyle, siyaset yaptığını sanan siyasilerin işgüzarlıklarıyla sekteye uğradı. Bu bölgenin kaçak değil, çalarak kullandığı elektriğin parası da ülkenin diğer bölgelerindeki vatandaşlardan “kayıp-kaçak bedeli” olarak tahsil edildi. Elektrik dağıtım işi özel sektöre ihale edilince, şirketlerin bir numaralı önceliği kaçakları mümkün olduğunca azaltmak ve kontrol altına almak oldu. Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ’nin (VEDAŞ) geliştirdiği akıllı şebeke sistemi de bu amaçla Van’ın Gevaş İlçesi’nde uygulamaya sokulunca önemli bir başarı yakalandı. Pilot bölgede, sayaçlar direklere çıkarıldı. Kimsenin müdahale şansı da kalmadı. Böylece kayıp-kaçak oranı da % 60’lardan % 10’a düştü. Bu sistemle, borcunu ödemeyen abonelerin elektrik kesim ve elektrik verme işlemi de bilgisayar üzerinden yapılmaya başlandı. Elektriğin çalınmasına çözüm bulundu derken, anamuhalefet partisi CHP’nin her şeye bir açıklama yapma ihtiyacı hisseden bir milletvekili, bu uygulamaya da itiraz etti. Neymiş, direklerdeki saatler görüntü kirliliği yapıyormuş! Vatandaş ne kadar elektrik tükettiğini göremiyormuş! Bir milletvekili bu kadar mı boş olur ve bilgi kirliliği yapar. Ayıptır. Hırsızlığı savunmanın nasıl bir mantığı olabilir?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar