Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Altay Tankı’nda kimlerin görev alacağı 1-2 ay içinde, yeni yıla kadar belli olacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) takvimi bu şekilde. Dolayısıyla SSM, kısa sürede önemli bir karar verecek. Fakat ilginç bir gelişme yaşandığı, küskün olan OTOKAR’ın da SSM’nin isteği üzerine teklif verdiği dikkat çekerken, onu FNSS takip etti, ama asıl merak edilen favori BMC sona kaldı. “Altay Tankı ihalesi”ni SSM, bu sene neticelendirerek görev üstlenecek şirket veya konsorsiyumu belirlemek istiyor, ancak süreç biraz farklı işleyecek...

        En büyük özel sermayeli savunma sanayii şirketimiz OTOKAR, “Altay Tankı”nın ana üstlenicisi, tasarımını yapıp prototipini geliştiren olmasına rağmen, Ocak 2017’de SSM’ye sunduğu ilk teklifi tatmin edici bulunmamış ve yeni süreç başlamıştı. Fakat tank tartışmalarında bu defa motor mevzuu daha önemli ve daha çok öne çıkıyor. Batı ile yaşanan krizler sebebiyle tank motoru geliştirme tartışmaları, tank ihalesini kim kazanırsa kazansın, epeyce bir süre gündemden düşmeyecektir. SSM’nin talebiyle, OTOKAR’ın da yeniden “Altay” için teklif sunması önemlidir. En azından, kabiliyeti olan 2 şirketle birlikte en fazla katkısı ve birikimi olan şirketin de yarışa dahil olması, onunla çalışma ümidi olduğunu da gösteriyor.

        Merak edilen, 3 gruptan teklifler alındıktan sonra nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı ve motor krizinin nasıl yönetileceğidir. Mesela OTOKAR’ın, daha önce 250 tank için yapmış olduğu motor girişimi, ihaleyi kazanması durumunda ne anlam ifade edecek? Diğer 2 şirketin motor konusunda argümanları nedir?

        Hasılı Altay’da yarışan 3 şirket var: 1) OTOKAR, 2) BMC (Malezya % 10, Rheinmetall % 39 ve BMC % 51 hissesiyle kurulan RBSS ihaleye girebilir) 3) FNSS (FNSS’nin % 51 hissesi Nurol Holding’e, % 49 hissesi BAE Systems’e ait). Bu 3 şirket teklif verdikten sonra SSM ikinci bir adım daha atıp yeni ortaklıklar kurulmasını ister mi, nasıl bir model ortaya koyar henüz meçhul.

        *************

        ATATÜRK HAVALİMANI KIŞA HAZIRMIŞ!

        Geçen sene Los Angeles’tan İstanbul’a dönerken Atatürk Havalimanı’nın kara teslim oluşunu her yönüyle yaşadım. Medyanın da gündeminden düşmeyen, başta THY olmak üzere diğer havayollarına da ciddi zarar veren, yolcuları mağdur eden hadisenin yeniden yaşanmaması için bu sene önlem alınmış. Atatürk Havalimanı kışa hazırmış! Yaşayıp görelim, bakalım ne kadar hazırlar? Bahsedilen araç, teçhizat geçen yıl da vardı. Hatta sorun yaşandığında DHMİ, “Her şeyimiz tamam. Önlemler aldık, ama kar çok yağdı” şeklindeki bahanelerle kendisini savunmuştu. Ama en önemli şey eksikti: Atatürk Havalimanı’nı yönetecek insan öğesi, tecrübesi, birikimi unutulmuştu. Bu sebeple geçen sene kriz olduğunda, eski yöneticiler Atatürk Havalimanı’na krizi yönetsin diye yönlendirildi.

        Dolayısıyla dua edelim de çok kar yağmasın. Yoksa durum yine sıkıntılı görünüyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) yetkililerinin, erkenden Atatürk Havalimanı’nda bu sene karla mücadele için 31 araç ve 104 personelle kışa hazır olduklarını açıklamaları benim için bir anlam ifade etmiyor.

        *************

        THY’DEN HONG KONG’A HAFTADA 11 SEFER

        Bu defa Uzakdoğu’nun başka bir noktasında, Hong Kong’dayım. Uzakdoğu’nun Bangkok ve Singapur’dan sonraki en popüler şehri, İngiltere’nin eski sömürgesi, kapitalizmin bölgesindeki başkenti olarak öne çıkan Hong Kong, 1997 yılından bu yana Çin’e bağlı özerk bir yönetim. Yaklaşık 7.5 milyon nüfuslu ve kişi başına 56 bin dolar milli geliriyle dikkat çekiyor. Uzakdoğu’da en fazla ziyaretçi alan şehirlerden biri olan Hong Kong, özellikle Çin’e yakın olması sebebiyle de iş dünyasının odağında yer alıyor.

        Hali hazırda Türk Hava Yolları (THY) da haftada 6 gün (çarşamba hariç) yolcu uçağı Boeing 777’lerle sefer yapıyor. Haftanın 5 günü ise kargo uçaklarıyla İstanbul- Hong Kong arasında uçuşlar düzenliyor. Aslında THY, bu hatta daha fazla sefer yapabilir, haftanın her günü de uçabilir, ama geçmişte yaşanan bazı sorunlar sebebiyle Hong Kong Sivil Havacılık Otoritesi’nden izin alınamamış. Buranın bayrak taşıyıcı şirketi konumundaki Cathay Pacific Havayolları’nın İstanbul’a Dubai üzerinden uçma isteğine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) onay çıkmayınca havada ilişkiler limonileşmiş ve THY’nin yeni seferlerine de onay çıkmamış. Ancak THY Hong Kong Genel Müdürü Ahmet Serhat Sarı, bu durumun kısa vadede değişmesi için girişimlerinin devam ettiğini söyledi. Çinli Hanian Havayolları ve bağlı bulunduğu Hanian Group da ülkenin ikinci önemli şirketi Hong Kong Airlines’ı güçlendirmeye çalışıyor. Fakat İstanbul-Hong Kong arasında THY dışında direkt sefer yapan havayolu yok.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar