Rus S-400'ler için yolun başındayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “S-400’le ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaparoyu da verdiler. Bundan sonraki süreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacak krediyle ilgili devam edecek bir süreçtir” açıklaması, Türkiye ve Rusya kadar Batı’da da ciddi ilgi uyandıran bir açıklama oldu. Ancak bu önemli projenin önünde daha çok yol var. Özellikle teslimatın ne zaman yapılacağına dair netlik yok. Ayrıca çeşitli kaynaklara göre 2020’de teslimat olabilir, ama yazılım meselesi, dost-düşman tanımlama hususları üzerinde çalışılması gerekiyor. Türkiye tarafı maksimum ölçüde bağımsız olacak bir model olmasını istiyor. Teknoloji transferinin nasıl olacağı konusu da halihazırda masada ve kademeli olarak gerçekleşeceğine dikkat çekiliyor. Ama bu husus da müzakere masasında. Önemli bir yetkiliden, “Cazip teklif ve ilave sistem ihtiyacımız olması halinde onlara kapımız açık” bilgisini aldım. Bunun anlamı şu: Batılı müttefiklerin Rusya’yla ilişkilerimiz sonrası bazı girişimleri söz konusu, onları da değerlendirebiliriz.
S-400’lerin teslimiyle Türkiye bu sitemi kullanan ilk NATO üyesi olacağı için ABD’nin endişe duyduğunu açıklamış olması, bu konudaki tartışmaların da devam edeceğini gösteriyor. Bakalım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD seyahatinde konu gündeme gelecek mi?
**************
TİM HİZMET İHRACATÇILARINA ÖDÜL VERECEK
Dünkü yazımda şunu sormuştum: “Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), hizmet sektörlerinde ihracat gerçekleştiren şirketleri neden açıklamıyor?” Gelen açıklamadan iki şeyi öğrendim. Birincisi neden açıklamadıklarını, ikincisi de yakında bir ödül töreniyle Türkiye’nin en büyük 500 hizmet ihracatçısını açıklayacaklarını. Gelen bilgi notunu aynen paylaşıyorum:
“Yazınızda hizmet ihracatının neden açıklanmadığına dair bir bölüm ayırmışsınız. Bu konuda size kısa bir bilgilendirme yapmak isteriz. Biliyorsunuz hizmet ihracatı ve ithalatı verilerini Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerinden takip ediyoruz. Ancak bu veriler firma bazında bir kırılım vermediği gibi sektörler ayrım konusunda da zaman zaman sıkıntılar oluyor. Biz Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak 2016 yılında ilk kez Türkiye’nin en büyük 500 hizmet ihracatçısı çalışmasını yaptık ve dereceye giren firmalar Başbakan’ımız, başbakan yardımcılarımız ve bakanlığımızın bulunduğu bir törende ödüllerini aldılar. Bu yıl çalışmanın ikincisini gerçekleştiriyoruz, başvurular tamamlandı ve ödül töreni 19 Ekim günü yapılacak. Size de bu tören için bir davet göndereceğiz ve raporu da bilgilerinize sunacağız.”
**************
SABİHA GÖKÇEN’E BAKANIN EL ATMASI ŞART!
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) gibi meydan otoritesi konumunda olan Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) HEAŞ’ı (Havalimanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ) bulunuyor. Ancak yönetim becerisi, yetkililerin ilgisi sorunları çözmeye yetmiyor. 11 Mayıs 2017’de “Sabiha Gökçen’de kaza geliyorum diyor” şeklinde uyarmış, zemini bozulmuş pist sebebiyle her an bir kaza olabileceğine dikkat çekmiştim. Sonraki aylarda temmuzda pistte oluşan çukur nedeniyle 20 dakika uçakların iniş ve kalkışları yapılamadı. Ağustosta ise pistte meydana gelen sorun sebebiyle Pegasus’un iki uçağı Bursa Yenişehir Havalimanı’na inmek zorunda kaldı. Ama bakıyorum hâlâ kamuoyu bu önemli sorunla değil, büyüme rakamlarıyla meşgul ediliyor.
Sabiha Gökçen’de işletmeci Malaysia Airports Holdings Berhad yöneticileri de bu durum karşısında ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Çünkü sıkıntılar onların boyunu aşan bir pozisyonda seyrediyor. Dolayısıyla Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın bu konuya acilen el atıp hem yönetimini inceletmesi hem de DHMİ uzmanlarını pistin onarımı için görevlendirmesi gerekiyor.
