Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Havalimanları giderek daha yoğun kullanılan yaşam merkezleri haline geliyor; uçakla seyahat edenlerin sayısı her yıl katlanarak artıyor. Ancak diğer yandan da havalimanları ve havayolları, 5 yıl öncesi kadar güvenli değil. Mevcutlara ilaveten güvenlik önlemleri alınıyor, emniyetli uçuş için yeni sistemler ve tarama cihazları geliştiriliyor. Güvenlik önlemleri sebebiyle de yolculukların hem süresi uzuyor, hem de yolcuların stresini artıran birer faktör olarak dikkat çekiyor. Yolcuların da en gergin olduğu ve en sevmediği yerler, güvenlik kuyrukları ve tarama cihazlarından geçiş anları olarak karşımıza çıkıyor.

        Bazı hususlara dikkat etmeniz halinde, havalimanı güvenlik personelinin işini kolaylaştırdığınız gibi kendinize de ekstra zaman kazandırabilirsiniz. En önemli ipucu da kıyafet seçimi. Güvenliği ve zaman kazanmayı ön plana alacak 6 önerim var.

        1- Çıkarılması zor ayakkabı giymeyin

        Gezginlere, giyip çıkarması kolay ayakkabıları tercih etmeleri önerilir. Özellikle kış aylarında giymek zorunda olduğumuz botları, metal detektörünün içinden geçmeden önce çıkarıp kutuya koymanız gerekecek. Giyip-çıkarması zor olan, birbirine dolanmış bağcıklara sahip türde ayakkabılar yerine daha basit ayakkabılar kullananın. Sıcak havalarda ise önleri kapalı rahat modeller tercih edin. Acil durumlarda da bu tarz ayakkabılar, hareket kabiliyetinizi azaltır ve ekstra zaman kaybettirir. Güvenlikten yolcu salonuna ya da uçağın kapısına geçiş anına kadar ayakkabı seçimini seyahate çıkmadan önce dikkate alın. Birçok havalimanında 12 yaşın altındaki çocuklara ve 75 yaş üstü yetişkinlere, tarama sırasında ayakkabıların çıkarttırılmadığını hatırlatayım.

        2- Mücevher ve metaller

        Metal detektörünü meşgul eden ve kuyruk oluşturan yolcuların uçağa üzerinde metallerle gelenler olduğunu unutmayın. Ortalama bir yolcunun kısa sürede tamamlayacağı güvenlik süreci, bu yolcular için tam bir eziyete döner. Yetmedi arkasında bekleyenleri de çılgına çevirirler. Vücudunuzdaki piercinglerden, kıyafetleriniz üzerindeki metal aksesuarlara, cebinizdeki düğmelere kadar olan her şey, güvenlik hattında alarm sebebidir. Vücudunuzun görülmeyen bir yerinde piercinginiz varsa ya da çıkarılamayan bir metali vücudunuzda barındırıyorsanız, daha detektöre girmeden durumu belirtip, ekstra tarama talebinde bulunun. Böylece bekleme süresini en aza indirebilirsiniz. Varacağınız yerde kullanılmak üzere planladığınız takılarınızı ve giyeceğiniz metal barındıran kıyafetleri çantanızda taşıyın. Seyahatte yalın olmaya dikkat edin, rahat edin.

        3- Kemersiz olmuyor mu?

        Kemerinizi çıkardığınızda düşme ihtimali olan bir pantolonunuz varsa, onları havaalanına giderken giymeyin. Kemer, güvenlikte sıra oluşmasında en önemli etkenlerden biri. Çünkü defalarca uçağa binmiş ya da havalimanına gelmiş olan yolcular bile her seferinde kemeri çıkarmadan geçmenin bir yolunu ararlar. Ve her seferinde de kemeri çıkarması gerektiği kendilerine söylenir. Geri dönüp kemeri çıkarırlar. X-ray’den geçer sonra alıp kemeri takmaya kalkarlar. Bu süreç her seferinde tekrarlanır ve kuyruklar uzar. Kemer varsa, mutlaka çıkarmak zorundasınız. Tokası yani metal kısmı çıkan kemerler de kullanabilirsiniz, ama metal olmayan kemerler de standart bir prosedür olarak birçok meydanda çıkarttırılıyor. Kemersiz bir kıyafet seçebilirsiniz, kemersiz uçmam diyorsanız, güvenlik kurallarına da uymalısınız.

        4- Ceketler, montlar, yok daha neler?

        ‘Havaalanında güvenlik taraması’ diye bir ders olsa, ilk konusu kuşkusuz ceketler ve montlara ayrılırdı. Havalimanına gelen yolcu, metal dedektöründen geçmeden önce, mont, kaban, ceket, kapüşonlu yelek ve buna benzer dış giyim malzemelerini çıkarmak zorunda. Denetim noktasına gelmeden önce bu tür kıyafetlerinizi çıkarıp bir kutunun içerisine koymayı unutmayın. Bu kıyafetleri çıkarmamak için özel bir durumunuz varsa, güvenlik görevlilerine önceden haber vermeniz halinde özel bir bölümde taramanız yapılabilir. Dış kıyafetlerde mümkünse kolay giyilip-çıkarılan ve kırışmayanları tercih edin. Hiçbir havalimanında da bunları çıkarmamak için direnmeyin.

        5- Mesaj içerenlerden uzak durun!

        Üzerinde dini, siyasi vb. söylemler, mesajlar içeren kıyafetleriniz seyahatinizi tehlikeye atabilir. Slogan içerikli kıyafetiniz güvenlik görevlilerinin dikkatini çekerse, tehditkâr ya da şüpheli bir durum hissederlerse sizi başka bir tarama için kenara alabilirler. Bir süre sorguya çekilmeniz, hatta geri çevrilmeniz bile söz konusu. Ayrıca bazı kıyafet tercihleriniz sebebiyle, güvenlik görevlisi yerine havayolu personeli engeline de takılabilirsiniz. Uygun olmayan veya rahatsız edici kıyafetler yüzünden sizi uçurmayabilirler. En iyisi, gündelik hayata uygun olmayan, radikal tarzdaki giysileri hava yolculuğunda tercih etmemek.

        6- Gevşek kıyafet, ama o kadar değil!

        Havayolu seyahatinde uçuş konforunu artırmak için bol ve salaş kıyafetler öneriyoruz, ama her şeyin de bir sınırı var. Sportif ve rahat, bol giysiler, aşırı düşük bel pantolonlar, geniş etekler, hantal sweatshirtler ve hatta dini nedenlerle giyilen bol kıyafetler de ekstra taramaya tabi tutulabiliyor. Eğer giysileriniz, içine bazı eşyaları gizleyecek kadar büyükse, güvenlik personelinin de dikkatini çekersiniz.

        MODÜLER YOLCU UÇAĞI: CLIP-AIR

        Ses hızını aşan, elektrikli bir motora sahip olan çevreci bir uçak daha geliyor: Clip- Air. İsviçre Federal Politeknik Enstitüsü tarafından geliştirilen Clip-Air, hava aracı tasarımı konusunda devrim yaratan bir proje, yolcu ve kargo taşımacılığında bir dönüşüm amaçlanıyor. Clip-Air projesi iki temel bileşenden oluşuyor. Gövde, kokpit ve motorların oluşturduğu uçan bileşen ve kapsüller. Tercihe göre üretilen yolcu ya da kargo kapsülü, uçağın gövdesine tutturuluyor. Böylece tek bir uçak, birden fazla rolü gerçekleştirebiliyor.

        Clip-Air’in hız ve menzil değerlerinin, bugün kullandığımız modern orta ölçekli uçaklarla aynı seviyede olması bekleniyor. Ancak çok yönlü olarak kullanılabilecek. Yan yana 3 kapsülü birden taşıma şansına sahip olması beklenen uçak, aynı zamanda yolcular için binişte yaşanan pek çok soruna da son verecek. Çünkü kapsül yerdeyken yolcular içine rahat bir şekilde yerleşecek. Koridorda sıkışıklıklar yaşanmayacak. Zamanı gelince kapsül, içindeki yolcuları ile uçağa monte edilerek uçuşa hazır hale getirilecek.

        Tasarımcı şirket, her biri 150 yolcu taşıma kapasitesine sahip, üç kapsülü aynı anda uçurabilen bir uçak inşa etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Clip-Air’de alternatif yakıt olarak biyoyakıtların veya sıvı hidrojenin kullanılma imkânları da araştırma kapsamında yer alıyor. Öncelikle küçük bir Clip-Air prototipi üzerinde çalışan şirket, ilk modelini de 10 metrelik drone şeklinde üretmeyi amaçlanıyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar