Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Stephen King’in “Misery”sinin manyak karakteri Annie Wilkes’i hatırlıyor musunuz?‘En sevdiği’ yazarı diri diri gömülmekten beter etmiş, işkenceyle ona tam da kendiistediği gibi bir roman yazdırmıştı. “Sevdiğim kitap yazarın değil, benimdir” diyenWilkes ve benzerleri “Şehrazat sendromu”ndan mustarip. “1001 Gece Masalları”nınŞehrazat’ı ölümden, celladına kendi masallarını anlatarak kurtulmuştu ya, ölümsüzolmak isteyenler de galiba hep kendi hikâyelerini okumak istiyor.

        Arthur ConanDoyle, kahramanıSherlock Holmes’u“öldürdüğünde”,İngiliz halkı resmen ayağakalkmış. “Üzüldükleri falan yoktu; hiddetlenmişlerdi” diyenDoyle, Holmes’un öleceğini ilkolarak annesine haber vermiş vekadın adeta delirmiş: “O iyi kalpliBay Holmes’u mu öldüreceksin?Arthur, sakın böyle bir şeyecüret edeyim deme!” Bildiğinizgibi, Doyle tehditlere pabuç

        bırakmamış.

        Aşırı tutkulu okura bir örnekdaha: İngiltere’den ABD’ye her ay“Oliver Twist” fasikülleri getirengeminin Baltimore’a yaklaştığı

        haberi geldiğinde, halk rıhtımdatoplanıyormuş. Bir keresinde öylebir kargaşa çıkmış ki aşırı hevesliokurlardan birkaçı boğularakölmüş.

        Tabii vücut ısısı adamakıllıdüştüğü için ölümün eşiğinegelen dağcı gibi olumlu örneklerde var. Arkadaşları ona saatlerce aralıksız ‘Yüzüklerin Efendisi’niokumuş, böylece genç adamkomadan çıkabilmiş. Sevgidenmi, edebiyatın şifa etkisinden mi bilemem ama güzel hikâye.

        Şimdi tam da bu meseleleriele alan bir kitap var elimde:Maryanne Wolf imzalı “Proust veMürekkepbalığı”. Kitap, “okuyan beynin”tarihini,yazınınicadındanbaşlayarakanlatıyor: İlkokuma nasılgerçekleşti?Sokrates yazıyaneden karşıçıktı? Beyin

        okumayınasıl öğrendi,öğrenmeseydine olurdu?Okuyan beyinnasıl çalışır,okuduklarımızbizi nasıl değiştirir? Atalarımızborç ve alacaklarını kil tabletlerekaydettiklerinde yahut sonrakidönemlerde derin düşüncelereerişmek için okuma sürecine

        geçtiklerinde fark neydi,beyinleri ne tür yöntemlerkullanıyordu? Peki ya geleceğedair projeksiyonlar? Mesela şu:Teknolojik değişiklikler beynimizive entelektüel repertuvarımızınasıl etkileyecek?

        Proust veMürekkepbalığıMaryanne WolfKoç ÜniversitesiYayınları

        Umarım son günlerinsaçma fiili ve zihinselkoşuşturmasından, siyasi vemagazinel keşmekeşinden biran önce kendimizi çıkarıp, buelzem sayılamayacak ama meşgulolması çok zevkli konulara dalarız.Okumayı seven herkese iyileştiricidozda ‘Şehrazat sendromu’,sevdiğim yazarlara da yazının hayat verdiğini bilen okurlardiliyorum.

        20’NCİYÜZYILDA TEFRİKA

        Tom Wolfe’un Rolling Stone Dergisi’nde 27 bölüm halindeyayınlanan muhteşem romanı “The Bonfire of the Vanities”

        Pulitzer Ödüllü Michael Chabon’un 2007’de The New YorkTimes’ta yayımlanan romanı “Gentlemen of the Road”

        Michael Faber’ın Guardian’da yayımlanan “Günahkâr KırmızıMasum Beyaz” romanı

        Stephen King’in Philtrum Press tarafından yayımlanan ama ilgigörmediği için yarım bırakılan “The Plant”i

        BİR SONRAKİ BÖLÜMDE NELER OLACAK?

        Avusturyalı tarihçi, diplomatve Doğu bilimleri uzmanı Baronvon Hammer-Purgstall, birmetninde doğu masallarındageçen “confabulatores nocturne”,yani “geceleri hikâye anlatanadamlar”dan bahseder. Eskibir Pers elyazmasına göre, uykusuzluktan mustarip Büyükİskender, etrafına bu tür insanlarıtoplarmış, geceleri sıkıntıdanpatlamamak için... Okuduğumdanefesimin kesildiğini hissettim,birkaç yüzyıl sonrasında tarihlenen“1001 Gece Masalları”nın kökeninedair kesin bir işaretti bu.

        10 yüzyıldır hayatımızda olan“1001 Gece Masalları”nın anaçatısını hatırlayalım: Ruhu amansızbir ihanet korkusu ve kadın

        nefretiyle kavrulan Sultan Şehriyarher gece yeni bir kızla evlenir, hersabah da karısının idam emriniverir. Derken karşısına Şehrazatçıkar. Düğün gecesi sultana birmasal anlatmaya başlar ama sabaholduğunda masalı en heyecanlıyerinde keser. Finali fena haldemerak eden sultan, onun hayatınıbir gecelik bağışlayacaktır. Bu böylesürer gider ve 1001’inci gecenin sonunda Şehriyar, Şehrazat’ı -belki de masallarını- “sonsuzadek” istediğini fark ederek idamkararından vazgeçer.

        Hikâye kendi başına zatenbüyüleyici güzellikte. Hem birkadının sağ kalma mücadelesiniokuyoruz hem de anlattığı masallardaki karakterlerinmaceralarını... Ve zalimin bilehikâyelerle şifa bulup iyileşmesini.Fakat bence bir önemi dahavar “geceleri hikâye anlatanadamlar”la Şehrazat’ın: “Hikâyenien heyecanlı yerinde kes, devamınıertesi güne bırak” usulüyle sağ

        kalan akıllı Şehrazat bir bakımaroman sanatının, dolaylı olarak dagünümüz televizyon dizilerinin, dahadoğrusu onların özünü oluşturananlatım biçiminin de yaratıcısı.Anlatayım...

        Batıda roman sanatı tefrikalarlabaşlamıştı. 18’inci yüzyıl sonuve 19’uncu yüzyılın neredeysetamamında yazılan romanlar

        çoğunlukla aylık fasiküller halindeyayımlanıyordu. Tefrika romanınbir çılgınlık halini almasıysa,İngiliz yazar Charles Dickens’ıngöz kamaştırıcı bir satış başarısıkazanan “Mister Pickwick’inSerüvenleri” kitabıyla birlikteolmuştu. O güne kadar kitaplarınhazırlanışı, basılması, ciltlenmesiyayıncıya çok ama çok pahalıyapatlıyor, bu da haliyle fiyatlarayansıyordu. Tefrika romanlarsaparça parça ve çok sayıdabasılıp satıldığı için okurun cebiniyormuyor, yayıncının da sürümdenkâr etmesini sağlıyordu.

        Şehrazat yöntemi tam da buradadevreye giriyor işte: Onlarca farklıkitap arasında öne çıkmak isteyenyazarların türlü çeşit numaralaryaratması gerekiyordu. Mesela herbölümü delice merak uyandıran birsoruyla bitirmeliydiler, yoksa kimse

        romanınızın sonunu beklemezdi.“Tefrika romanın kralı” Charles Dickens’ınbüyük başarısı buydu.Günümüzün TV dizisi senaristlerininyaptığı da bu aslında. İlerleyenbölümlerde ne olacağını seyirci tepkilerinegöre belirliyor, ustaca hamlelerle

        onların merakını, heyecanınıhep diri tutmaya çalışıyorlar. “Acababir sonraki bölümde ne olacak?”duygusuyla bekliyor herkes. Az şeydeğil, kabul edelim.

        TÜRK EDEBİYATINDA TEFRİKA

        Bizim tefrika roman geçmişimizimerak edenlere “Türk EdebiyatındaTefrika Roman Tarihi” adlı projenininternet sitesini tavsiye ederim.TÜBİTAK’ın desteklediği veÖzyeğin Üniversitesi tarafındangerçekleştirilen proje kapsamında,1928 öncesinin 150 dergi vegazetesi tüm nüshalarıyla taranmışve tespit edilen tefrika romanlardijital ortama aktarılmış.

        tefrikaroman.ozyegin.edu.tr

        ROMAN

        Posta kutumda Belkıs Sami Boyar’ın “AşkımıÖldürdüm” romanını bulmak benim için güzel birsürprizdi. Adını ilk kez duyduğum bu yazar, meğerHalide Edib Adıvar’ın kardeşiymiş. Araları bir haylişeker renk olduğu için Halide Edib ondan pek sözetmezmiş, Belkıs Hanım’ı bu yüzden tanımıyormuşuz.1922’de ressam Osman Hamdi Bey’in öğrencisiykenTürk parasını ilk resimleyen kişi olan Ali Sami Boyar’laevlenmiş, 1926’da da “Aşkımı Öldürdüm”ü kalemealmış. Son Saat Gazetesi’nde tefrika edilen bu tutkuluaşk hikâyesi zamanla unutulup gitmiş. Ta ki araştırmacı,çevirmen Sultan Toprak tarafından gün ışığına çıkarılanave günümüz Türkçesine aktarılana dek. Ferhunde adlıgenç bir kadının evlilik dışı ilişkisini yargılayıcı olmadan anlatan kitap, 1920’lerinİstanbul’unun entelektüel kesimlerinin bu denli açık bir özgürlük ilanına ne kadarhazırlıksız olduğunu da gösteriyor.

        Aşkımı ÖldürdümBelkıs Sami BoyarKoç Üniversitesi Yayınları

        ROMAN

        Eski Türkçe tefrika eserleri günümüz Türkçesiyleyeniden yayınlamayı hedefleyen Koç Üniversitesi Yayınları(KÜY) Belkıs Sami Boyar imzalı “Aşkımı Öldürdüm”ü de,Selahattin Enis imzalı “Orta Malı”nı da hem kitap olarakhem de bir zamanlar tefrika edildiği biçimde, fasikülfasikül basmış. Bu iki format özel bir kutu içinde bir aradasatılıyor. Dilerseniz kitabı, dilerseniz de sıradan çekipçantanıza attığınız iki fasikülü okuyorsunuz. Kafede, parktaya da metroda... Bence mükemmel.“Zaniyeler” ve “Bataklık Çiçeği” adlı eserleriyletanıdığımız Selahattin Enis’in “Orta Malı” romanı, kenarmahalle güzeli Fikriye’nin nasıl kibar fahişe Şadan’adönüştüğünü anlatıyor. Arka planda imparatorluklacumhuriyet arasında sıkışmış araftaki bir İstanbul var. Türk edebiyatındadekadansı, düşüşü, kaybedişin gizli görkemini en güzel anlatan yazarlardanbiriyle tanışmak için iyi bir fırsat.

        Orta Malı Selahattin Enis Koç Üniversitesi Yayınları

        BU HAFTA NE OKUSAK?

        Akıllı masal kahramanıŞehrazat, roman denen türünve günümüzün televizyondizilerinin yaratıcısı olabilir mi?Okuyup kendiniz karar verin.Ek olarak Andersen’leri demutlaka okuyun.

        1001 GeceMasallarıAlim Şerif OnaranYapı KrediYayınları

        Andersen MasallarıHans ChristianAndersenYapı KrediYayınları

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar