Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hazine ve Maliye Bakanlığı 6 kalemde çeşitli vergilerde indirim açıkladı. Otomotiv, konut, mobilya ve beyaz eşya sektörlerinde gelen bu önlemleri ekonomi penceresinden nasıl görmeliyiz?

        Sektörler açısından, dış ticaret penceresinden, enflasyona etkisi bakımından, bütçeye etkisi ve sinyal kanalıyla değerlendirmeye çalışalım.

        Mobilyada gelecek indirim büyük ihtimalle satışları canlandıracak. %85'i 3-10 yıl arasında değiştirilen mobilyaların bu 2 ayda tamamen yenilenmesi zor ancak iç talep için uyarıcı bir etken olabilir.

        Otomotiv, yıllık 1 milyon yurt içi araç satışı yakalanan ancak son çeyreklerdeki vergi artışları ve kurdaki yükselişle aylık %60'tan fazla daralma gören bir sektör. Yıl sonuna kadar binek otomobilde 15 puanlık ÖTV indirimi ve ticaride 17 puanlık KDV indirimi büyük ihtimalle sektördeki daralmayı yavaşlatacaktır. ÖTV üzerinden KDV alındığı için bir vergi kaybından söz edilebilir. Afaki bir hesapla satışların son 2 ayda 200-250 bin adet olacağını ve ortalama her satıştan 15.000 bin TL vergi kaybı olacağını varsaysak toplam 3 milyar TL'lik bir vazgeçişten söz ediyoruz. Diğer yandan, bu kredi maliyetleri ile talepte bu denli toparlanma beklemek doğru da değil kanımca.

        Beyaz eşyada %6,7 olan ÖTV'nin sıfıra inmesi daha öncelerde uygulanmış ve sektöre çift haneli büyüme getirmiş, genişleyici bir adım. Böylelikle sektör aynı oranda fiyat indirimi yapacak ve iç talep canlanacak. Son zamlardan sonra talep ne kadar canlanır kestirmek güç ancak yıllık beklenen 6,8 milyar TL'lik vergi gelirinde devletin pek bir kaybı olmayacağını hesap ediyorum.

        Konut içinse, halihazırda devam eden indirimlerle bile talep zayıf. Nedeni hane halkının zayıf bilançosu ve yüksek konut kredi faizleri. Bu yüzden rahatsız edici bir vergi kaybından söz etmek doğru olmaz.

        İndirimlerin bütçeye etkisi -çalakalem- 5 milyar TL'yi bulabilir. Kimsenin şikayeti olacak kadar büyük değil. Sektörlerin girdilerinden ve beklediğimiz satış hacimlerinden yola çıkarak dış ticaret dengesinde de anlamlı bir oynama yaratmayacaktır. Anılan sektörlerinse kısmen stok eritmek ve kısmen de likidite elde etmelerine yardımcı olacak kadar talepte canlanma göreceklerini düşünüyorum.

        ***

        Bu kalemlerin enflasyon sepetindeki ağırlıkları yaklaşık %10'a tekabül ediyor. Bu sebeple, ortalama %9'luk bir indirim oranı belirleyelim. Çünkü otonun ağırlığı ve indirim oranı diğerlerine göre daha yüksek. Böylece enflasyonun yaklaşık 1 puan düşeceğini ancak indirimlerin bitmesi ile fiyatlar normale döndükçe bu düşüşlerin geri alınacağını varsaymak en doğrusu.

        ***

        Asıl ve en önemli mesele sinyal etkisi. Hem çeyreklik Enflasyon Raporu sunumunda 'sıkı politika' mesajı verildiği günde hem de Bakanlık'ın 'dengelenme süreci' vurgusu yaptığı bir günde açıklanan paket kafa karıştırıcı olmuş olabilir.

        Neden böyle?

        Hızlıca Mart 2018'e dönelim. Ne olmuştu orada?

        Moody's Türkiye'nin notunu indirdi / Kur yükseldi / Ekonomide dengelenme ihtiyacı doğru / Erken seçim ilan edildi / Kur yükseldi / TCMB ekonomiyi yavaşlatmak için 75 baz puan faiz artırdı / Emekli ikramiyesi, vergi ve prim borçlarının ertelenmesi, yaşlılık aylığında artış, hurda teşviki, konut ve iş yerine KDV indirimi, varlık barışı ve imar affı gibi genişlemeci önlemler açıklandı / Kur yükseldi / Kredi Garanti Fonu güncellendi / Dolar / TL 4,90 oldu / TCMB 300 baz puan faiz artırdı /

        İşte bu döngünün başına benzediği için piyasa panik yaptı.

        Şunu kabullenmeliyiz. Ne yazık ki ekonomi sert fren yapacak. İstihdam kayıpları ve iş aktivitesinde azalış göreceğiz. Bahsettiğimiz dengelenme de böyle bir şey zaten. Sonra enflasyon ve faizler düşecek. İşler yeniden açılacak. Ekonomi yeniden hızlanacak.

        Şimdiden bunu bilip ilk nefesimiz tıkandığında solunum cihazına bağlanmamak en doğrusu. Yoksa hem faizlerin düşmesini engellemiş oluruz hem de aslında geleceğin talebini bugüne çekip yarının büyümesinden çalmamış oluruz. Çünkü büyüme bize yarın lazım, bugün değil.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar