Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kısmet işte.

        Geçen hafta “Hibrit mi, elektrikli mi, yoksa fuel cell mi?” diye yazıp hibrit otomobilleri eleştirince, bu hafta kaderin çantasından bir hibrit otomobil çıktı. Hyundai’nin yeni tanıttığı ve büyük beklentilerle dünya pazarına sunduğu Hyundai Ioniq Hybrid.

        Güney Koreli dev üretici, Ioniq’le “elektrikli otomobil” dünyasına adım atarken, aslında sadece hibrit değil, pek çok farklı versiyonu da kutudan çıkarmış oluyor.

        Çünkü Türkiye’ye şimdilik sadece hibrit olanını getirse de, Hyundai’nin bu yeni ve iddialı Ioniq’inin hem elektrikli, hem de plug in hybrid dedikleri fişe takılıp şarj edilebilen hibrit modeli de mevcut.

        REKLAM

        Daha doğrusu elektrikli olanı şu anda sadece California’da satılıyor, plug in hybrid’i ise yakında piyasaya çıkacak.

        Hyundai Ioniq, dizayn olarak ilk hibrit otomobil olan ve o günden bu yana hibrit otomobiller piyasasını domine eden ve yapılmış en başarılı hibrit otomobil olarak gösterilen Toyota’nın ünlü Prius’una benziyor.

        Yakıt ekonomisinde lider olduğu söylenen ve başta Hollywood yıldızları ve entel dantel camia olmak üzere “duyarlı ve bilinçli” olduğu mesajını vermek isteyen herkesin tercihi hep Prius olmuştu.

        Şimdi Hyundai de Prius’u tahtından indiremese de, tahtın kenarında poposunu yerleştirebileceği bir yer bulmak için Ioniq ile hayli iddialı bir giriş yaptı.

        Dediğim gibi, Ioniq, dizayn olarak Prius’a benzemekle birlikte benim zevkime göre Prius’tan daha güzel bir otomobil. Ya da biraz daha klasik bir dizayna sahip de diyebilirim.

        REKLAM

        ABARTISIZ HATLAR

        Elektrikli modelde tamamen gereksiz olan büyük bir ön ızgara, led gündüz farları, hafiften yeni Ford’ları hatırlatan oldukça çekik led farlar, kocaman ve hayli yatık bir ön cam.

        Yandan görünüş ise biraz monospace’leri andırıyor. Yüksek profil, geniş ve aydınlık camlar, arkaya doğru şık bir eğimle inen profil.

        Geriden ise çok Prius’vari bir tasarım anlayışı. Arka camın, bagajın üzerinde ikinci bir camla desteklenerek çok rahat bir geri görüş açısı sunması.

        ÇOK İYİ BİR DİZAYN

        Ioniq’in iç dizaynı da oldukça klasik. Genelde içi birçok “Ben modern bir anlayışın ürünüyüm” dedirtecek gösterge ve ıvır zıvırla dolu olan benzer hibritlerin aksine sade bir klasik tasarımı var. Ağırbaşlı renkler, ön ve arka koltuklarda geniş diz mesafeleri, oldukça kullanışlı bir bagaj hacmi, yüksek tavan ve hatchback dizaynının getirdiği geniş hacim, büyük camların pekiştirdiği ferahlık hissi... Çok sevimli bir otomobil açıkçası. Ioniq tüm “konvansiyonel” görünümüne karşın, oldukça da sağlam bir IT altyapısına sahip.

        REKLAM

        Gösterge tablosunda otomobilin tüm işlevlerini görmek mümkün, bu işlevlerin bazılarını ise isteğe bağlı olarak ortadaki 7 inçlik büyük ekrana kaydırabiliyor ve çoklu bilgi edinme imkânına sahip olabiliyorsunuz.

        Bluelink sistemiyle cep telefonunuz ister android olsun ister IOS, otomobille bağlantılayabiliyorsunuz.

        Apple CarPlay veya Android Auto sistemlerine uyumlu.

        Dahası pek yakında Alexa veya Siri gibi sesle kumanda edilen asistan hizmetlerini de otomobile enterge edecekler ve otomobilin bazı fonksiyonlarını bu yolla kumanda edebilecek, telefon açacak veya motor ısısını ya da batarya şarj durumunu sorabileceksiniz.

        GÜÇ AÇIĞINI ELEKTRİKLİ MOTOR KAPATMAYA ÇALIŞIYOR

        Ioniq’de elektrikli cam, elektrikli koltuk, koltuk ısıtma, direksiyon ısıtma gibi tüm lüks aksesuvarlar mevcut.

        Air condition ise elektrik veya benzinli motorlardan hangisi devrede olursa olsun çalışıyor ve gayet iyi soğutuyor. Isıtıp ısıtmadığını bilmiyorum çünkü İstanbul 32 dereceyken bunu denemek istemedim. Ses düzeni muhteşem olmamakla birlikte yeterli düzeyde.

        Hyundai Ioniq’in kaputunun altında 1.6 litrelik 104 beygirlik benzinli bir motor ve bunun yanı sıra bir de 32 KW’lık yani hemen hemen 43 beygirlik bir elektrik motoru aracın tam orta yerinde duruyor.

        REKLAM

        Toplam kombine güç 147 beygir. Ancak itiraf etmeliyim ki, benzinli motorun torku çok düşük. Açığı elektrikli motor kapatmaya çalışıyor. Hibrit aracı tamemen elektrik motoruyla kullanma seçeneği mevcut değil ancak plug in hybrid modelde bu seçenek de yer alacak galiba.

        Otomobil kalkarken tamamen elektrikli motorla hareket ediyor. Gaza bastığınız ve daha yüksek güç istediğinizi anladığı anda benzinli motor anında devreye giriyor ve gazdan ayağınızı çektiğinizde ise benzinli motor susuyor, tekerlekler de hemen rejenerasyona başlayarak bataryaları şarj ediyorlar. Frene bastığınız anda ise şarj kapasitesi artıyor. Tüm bunları gösterge panelinden görebiliyorsunuz.

        6 ileri DCT otomatik şanzıman motora ideal uyum sağlamış.

        Frenler de beklentiyi karşılayacak düzeyde.

        Yol tutuş hiç fena değil. Yan rüzgâra duyarlılık biraz daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.

        En güzel tarafı otomobilin rahatsız edici bir şekilde güç kaynağı kullanımı değişiklikleri yapmaması. Her şey çok yumuşak. Prius’un yılların birikimi tecrübesini Ioniq nereden kaptıysa hemen kapmış ve çok iyi bir hibrit araç yapmış.

        REKLAM

        100 KM’DE 5.1 LITRE TÜKETTİ

        Ioniq’in tüketim değerleri de çok ilginç. Hiçbir ekstra özen göstermememe rağmen, bayağı iyi bir tüketim miktarı içinde yol aldı.

        100 km’de 5.1 litre yakıt tüketti.

        Bu değer Hyundai’nin galon başına 58 mil diye açıkladığı değere çok yakın. Benim için de şaşırtıcı oldu doğrusu. Bu da Ioniq’i Prius ile hemen hemen aynı klasmana taşıyor.

        Prius’un arkasında uzun yıllar ve elbette ki Toyota kalitesi var ama Ioniq de yabana atılacak bir rakip olmamış.

        Hele 124 bin TL’den başlayıp en üst donanım seviyesinde 149 bin TL’ye ulaşan fiyatının 1.8 litre fiyatlı Prius’tan hemen hemen 40 bin TL daha düşük olduğunu göz önüne alırsak rekabet sıkı olacak gibi duruyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar