Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Eskiden otomobillerin arka tarafında gördüğümüz sayıların bir anlamı vardı. Diyelim BMW 730 yazıyorsa, bilirdiniz ki 3 litrelik bir motora sahip bir otomobildir bu. Ya da 535 yazıyorsa 3.5 litre.

        Şimdi öyle mi ya!

        2 litre motorlu 730’lar, yine 2 litre motorlu 740’lar kullanıyoruz. Sadece BMW’de mi, hepsinde öyle olmuş artık.

        Hakan Özenen, “Bu hafta Infiniti Q50 gelecek” deyince pek bir sevindim. Şöyle adam gibi 5 litre motorlu Amerika için üretilmiş, şahane bir güç makinesi canlandı gözümün önünde.

        Biliyorsunuz Japonlar, ABD pazarında üst segment için farklı markalar altında üretim yapıyorlar. Toyota’nın üst segment otomobili Lexus, Honda’nınki Acura, Nissan’ınki de Infiniti...

        REKLAM

        Infiniti Q50’yi görünce sevincim iyice arttı. BMW 5 ebatlarında, çok da iri olmayan bir otomobil ve içinde 5 litrelik makine. “Ne gider bu” diye düşündüm.

        Ama ne yalan söyleyeyim, otomobilin görüntüsü hayli okkalıydı. Oldukça iyi bir dizayn, keskinlikten yuvarlaklığa dönen zarif hatlar, LED farlar, LED stop lambaları, LED sis farları, 19 inçlik güzel jantlar, gövde rengi aynalar, yerinde kullanılmış krom detaylar, arkadaki çift egzoz, geniş ön havalandırma ızgarası, güzel ve kaliteli bir otomobil havası yaratıyordu.

        Aynı hava otomobilin içinde de devam ediyordu. Açık renkli deri döşemeler, sportif görünümlü koltuklar, alüminyum-deri karışımı dashboard bayağı şıktı.

        Koltuklar tahmin edebileceğiniz üzere elektrikli, deri direksiyon simidinin üzerinde çeşitli kumandaların butonları yer alıyordu.

        REKLAM

        Dashboard’un ortasında biri 8, diğeri 7 inçlik iki ekran vardı. Üstteki büyük ekran navigasyon, onun altındaki biraz daha küçük ekran ise otomobilin tüm fonksiyonlarının kontrolü için kullanılıyordu.

        Genel görünüm kaliteliydi. Otomobili tasarlayanların biraz farklı olmaya çalıştığını gösteren detaylara sahipti. Sürücü ve ön yolcu oturuş pozisyonları oldukça rahattı. Arkadaki yolcu bölümü ise aynı oranda rahattı diyemeyeceğim.

        Diz mesafelerinin bir miktar kısıtlı olduğu ve sınıfındaki otomobillere oranla belki bir iki santim daha dar kaldığı hissine kapıldım. Elime mezura alıp ölçmedim ama verdiği his buydu.

        AÇIKÇASI, DİKEY DÜĞMELERİ PEK SEVMEDİM

        Ekranların iki yanında dikey olarak konumlandırılmış düğmeler ise havalandırma başta olmak üzere diğer fonksiyonlar için kullanılıyordu. Açıkçası o dikey görüntüyü pek sevmedim. Biraz Renault’yu andırmakla birlikte göze çok hoş görünmüyordu. Deri vites topuzunun arkasında ise navigasyonu kumanda eden ve artık neredeyse tüm otomobillerde rastladığımız türden yuvarlak bir joystickvari kumanda düğmesi, onun hemen yanında da otomobilin sürüş tarzını belirleyen bir başka küçük kumanda vardı. Göstergeler ise benim pek sevmediğim ama Uzakdoğulu üreticilerin pek bir bayıldığı türden, renkli detaylara sahip, fazla alengirli çerçevelerin içine oturtulmuştu. Göstergelerin ortasındaki bilgi ekranı ise çok hoş ve pratikti.

        REKLAM

        EN ÖNEMLİ ŞANSI FİYATI

        Q50 oldukça iyi yalıtıma sahip bir otomobil. Çalıştırdığınız zaman fazla bir motor sesi duymuyorsunuz. Klasik bir otomatik vites koluyla vitese geçirip gaza bastığınız anda pek de bir şey vaat etmeyen bir motor sesi hafiften duyulmaya başlıyor.

        2 litrelik motoru kâğıt üzerinde 211 beygir güç üretiyor, ama anladığım kadarıyla sadece kâğıt üzerinde. Çünkü öyle müthiş bir ivmelenme, müthiş bir gidiş yok. Yeterli ama beklentinin altında.

        Anladığım kadarıyla ya beygirlerin bir kısmı sütçü beygiri ya da tamamı midilli. Bu güç sorunu dışında Q50’nin sürüşünde fazla bir sorun yok.İvmelenme tatminkâr olmasa da kötü değil. Son sürat yeterli. Otomobil sorunsuzca 200 kms sürate kadar çıkıyor. Frenler başarılı.

        REKLAM

        Viraj kabiliyeti ise çok üst düzey değil. Otomobil anlamadığım bir şekilde yanlamasına bir bütün olarak virajdan dışarı doğru gitmek istiyor. Önden veya arkadan savrulmayı anlıyorum, ama bunu çözemedim. Büyük ihtimalle lastiklerde bir sorun olmalı diye düşündüm.

        Çift kaliperli disk frenler ise oldukça başarılı. Otomobilin farklı sürüş fonksiyonları arasında dev farklar yok. Bu yüzden standart fonksiyon en iyisi gibi duruyor. Direksiyondaki vites kolları ise büyükçe tutulmuş ve kullanımı kolay, ancak motor sürücüde vitesli kullanım arzusu uyandırmıyor.

        Süspansiyon ise oldukça başarılı. Alman rakiplerinden bile daha konforlu bir sürüş sağlıyor.

        Doğrusunu isterseniz Q50 konusunda kararsız kaldım.

        Bir yandan yüksek bir kalite standardı var ama bir yandan da daha iyi olabilir miydi diye sorduruyor insana. Bence iyi tarafı fiyatı.

        Girmek istediği sınıf için iyi bir fiyatı var diyebilirim. 275 bin lira civarındaki fiyatı, benzer otomobillerden neredeyse yüzde 25, hatta 30 daha düşük. En önemli şansı da bu olsa gerek.

        REKLAM

        ANAHTARSIZ ÇALIŞTIRMA FONKSİYONUNA SAHİP

        Infiniti Q50 ait olmak istediği sınıfa yakışır bir şekilde anahtarsız giriş ve anahtarsız çalıştırma fonksiyonlarına sahip. Otomobile girerken sürücü koltuğu geriye doğru kayarak binişinizi kolaylaştırıyor ve daha sonra normal pozisyonuna geri dönüyor. Direksiyonun hemen arkasındaki düğmeye basarak otomobili çalıştırıyorsunuz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar