Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Bu Aziz Yıldırım’ın adamları, Ali Sami Yen’de bana saldırmıştı. Daha sonra tamamını Şike Davası’nda sanık olarak gördük. Doğrusu ben hiç şaşırmadım bu son olan bitene. Aziz Yıldırım gibi adamların Türk sporundan uzaklaştırılması lazım. Bunlar spor alanlarına yakışmıyor.

        Aziz Yıldırım basketbol maçında rakip takımın başkanına saldırdı ve tokat attı. Yetmedi “Bundan sonra yine yapacağım” diyor. Alışık olmadığımız şeyler bunlar!

        - Allah Allah. Çok mu şaşırdınız! Bu Aziz Yıldırım’ın stada kendilerine verilen davetiyelerle Şeref Tribünü’ne soktuğu birtakım mafya tipleri Ali Sami Yen Stadı’nda bana saldırdılar. İri yarı biri olmasam, öldüresiye döveceklerdi. O gün bas bas bağırdım. Hiçbiriniz ses vermediniz. O gün bana saldıran adamların tamamını daha sonra Şike Davası’nda sanık olarak gördük. Doğrusu ben hiç şaşırmadım bu son olan bitene. Aziz Yıldırım gibi adamların Türk sporundan uzaklaştırılması lazım. Bunlar spor alanlarına yakışmıyor. Ben aylardır söylüyorum, “6222 sayılı yasayı işletecek bir savcı arıyorum” diye. Bakalım bu kez çıkacak mı bir onurlu savcı. Spor Bakanlığı bu konuda soruşturma başlatmış. İnşallah bir sonuç çıkar ve Türk sporu ve Fenerbahçe Aziz Yıldırım’dan ve ona öykünenlerden kurtulur.

        F.Bahçe gol atmadan karşılaşmalar bitmiyor

        - Bol sürprizli bir haftayı geride bıraktık. Sizin geçtiğimiz haftalarda söylediklerinizin de bir bir gerçeğe dönüştüğüne tanık oluyoruz. Geçen hafta “F.Bahçe maç boyu savunma yapar, sonra da sürpriz bir gol arar. Galatasaray maçının kopyasını oynar” dediniz. Beşiktaş maçı gerçekten de öyle oldu...

        - Benim geçen hafta söylediklerimi söylemek için allami cihan olmaya gerek yok. Takımlar belli, tarzları belli. Ama Beşiktaş’ın gol atmakta bu kadar beceriksiz olacağını ben bile tahmin edemezdim. İlk yarı 3-0 olmalı ve maç da en az bu farkla bitmeliydi. Çünkü Fenerbahçe bu kez savunma yapmayı bile beceremedi. Bekleri yok, orta alanda Mehmet Topal’ı yok. Çok pozisyon verdiler ama Beşiktaş bunu değerlendiremedi. Ve Fenerbahçe 9 kişi kalmasına rağmen Beşiktaş’la son saniye golüyle berabere kaldı. Üstelik bu kez Fenerbahçe, golünü de Beşiktaş’a attırdı. Bu arada‘Fenerbahçe gol atmadan maçlar bitmez’ sözü de 4 haftadır gerçek oluyor. Fenerbahçe son dakikalarda gollerini buluyor. Kazansalar şampiyonluğa ortak olacaklardı.

        KARTAL 4 ATSA FABRİ’Yİ KONUŞUR OLUR MUYDUK!

        - Fabri, Beşiktaş’ı sürekli yakmıyor mu?

        - Yakıyor yakmasına da sen maç boyu onca gol fırsatını değerlendiremezsen, ota çarpar, bir şeye çarpar bir gol olabilir. Beşiktaş 4 gol atmış olsa şimdi Fabri’nin hatasını konuşuyor olur muyduk!

        ÖZBEKYÖNETİMİ GİTMEDEN GELEN HERKES ÇÖP OLUR

        - Futbolcular Tudor’u istemediği için oynamıyor deniyor. Olur mu böyle şeyler!

        - Her yerde olur. Fatih Terim, Milan’dan niye kovuldu. Takımın papazları istemezse, teknik direktör duramaz. Orada başta Maldini, Terim’i istemediler ve kulüp de Terim’i kovdu. Daha önce de söyledim. Bir yanda 100-150 milyonluk takım, bir yanda 1 milyonluk hoca. Sıkıştın mı hocayı kovarsın. Maliyet daha düşük olur. Mesele işi bu noktalara taşımamak. Tudor diyor ki, “Buraya hoca olarak kimi getirsen fark etmez. Sorun hocalarda değil takımda.”

        Aslında Tudor “Sorun yönetimde” diyecek de diyemiyor. Çünkü bu takım başka yönetimlerle şampiyon oldu. Bu yönetimle ise utanmasa küme düşecek. Sorun ne hocada ne de takımda. Doğrudan yönetimde. Bir takımda futbolcuya dayalı düzen de olabilir, ki bu genelde mecburiyetten olur, hocaya dayalı düzen de olabilir. Önemli olan bir düzen olması. G.Saray’da bir düzen yok. Çorba gibi. Hangi düzen olursa olsun, yönetimin işi bu düzenin işlemesini sağlamaktır. Hamza Hoca döneminde de futbolcuya dayalı bir düzen vardı ama Ali Dürüst ile Abdurrahim Albayrak dengeli biçimde götürüyorlardı. Ben hep ne diyorum: Bu yönetim ile Mourinho gelse, Guardiola gelse fark etmez demiyor muyum? G.Saray’da asıl sorun Özbek ve olmayan yönetimi. Bu yönetim gitmeden her gelen hoca, her alınan futbolcu çöp olur. Mesela şu futbolcu, ya hocaya ya yönetime saygı duyacak. En iyisi ikisine de saygı duyması ama en azından birine duyması lazım. G.Saray’da futbolcuların bu yönetime saygı duyduğunu düşünüyor musunuz? Ya da futbolcu olsanız böyle bir yönetime saygı duyar mısınız?

        ‘ÇANTASINI TOPLAYIP...’

        - ‘Tudor istifa etti, başkan soyunma odasına indi, durumu toparladı’ deniyor.

        - Başkanımız Dursun Özbek toparlayacaksa çantasını, çıkını toparlayıp gitsin; G.Saray’a en büyük faydayı öyle sağlar. Toparlamış da ne yapmış. Takımın tam kadro idmana çıkmasını sağlamak mı toparlamak. Ya da başarısız bir teknik direktörün istifasını engellemek mi?

        G.Saray beklenen bir yenilgi aldı

        - G.Saray, Kasımpaşa’dan hiç beklemediği bir yenilgi aldı ve karıştı....

        - Yanılıyorsunuz. Galatasaray beklendik bir yenilgi aldı! Düşmeye oynayan ve açık oynayan takımlara 5 atınca sizi yanıltıyor ama ben bunu da söylüyorum. Akhisar’dan 5, Rize’den 6 yiyen Bursa’ya beş atmak önemli değil. Biraz eti budu olan takımlar Galatasaray’ı perişan ediyor.

        Maçın adamı Q7 değil Demirel’dir

        - Maçın adamı Quaresma seçildi. Katılıyor musunuz bu seçime?

        - Zerre katılmıyorum. Maçın adamı Fenerbahçe kalecisi Volkan’dır. İnanılmaz kurtarışlar yaptı. O olmasa maç ilk yarıda biter, ikinci yarıda fark olurdu. Maçın adamı tartışmasız Volkan’dır. Quaresma’ya gelince... Sorarım size Quaresma’nın bu sezon kaç golü var? Benim bildiğim ligde sadece 1 golü var. Yanılıyor muyum? Beşiktaş’ta oynayacaksın, hücum oyuncusu olacaksın ve sadece 1 golün olacak. Bence iyi bir performans değil. Son maçta da bir sürü pozisyon yakaladı. Birini bile atamadı. Maçı koparamıyorsan, maçın adamı olamazsın. Diyeceksin ki tek golün asistini o yaptı. İyi de işi bu zaten. Yakaladığı üç pozisyonu atsa daha iyi olmaz mıydı!

        Talisca’nın da Volkan’ın da yaptığı ayıp

        - Derbiye damga vuran olaylardan biri de Talisca’nın, Volkan’a yaptığı parmak hareketiydi. Volkan resmen çıldırdı ama hakemler görmedi. En azından görmemiş gibi yaptılar.

        - Talisca’nın yaptığının kabul edilir tarafı yok elbette. En azından bir sarı kartı hak ediyordu. Belki de kırmızı. Gerçi maçlarda futbolcuların birbirlerine küfür ettiklerine, hareket yaptıklarına çok şahit olduk ama bu artık işin cılkını çıkarmak. Göz göre göre. Ama Volkan’ın da kabul edilebilir bir hali yok. Onun da kırmızı kartı hak ettiğini söylemem lazım. Ne burası, vahşi batı mı? İhkak-ı hak mı yapacak sahada. Küfürleri ekrana yansıyordu. Maç bitti yine rakibin üzerine yürüdü. Kendisinde alışık olduğumuz mafya ağzıyla tehditler savuruyor, “Dışarıda görüşürüz” falan diyor. Bu ne yaaa! Sporcu musun, çete lideri mi? Ayıp. Tamam haklısın. Adamın yaptığı ayıp ama orası da futbol sahası. Görüntülerden zaten Talisca’ya bir ceza gelecek. Dışarıda görüşürüz falan ne öyle! Ama bu Volkan gazetecilere de “Seni yatağından aldırırım” falan diyen bir mafya bozuntusu. Bu da cezasız kalmamalı. Gerçi başkanı, tribünde rakip takımın başkanını döverse, futbolcusu da böyle yapar!

        LİG SANKİ BÖYLE BİTER GİBİ GÖRÜNÜYOR

        - Beşiktaş ile Medipol Başakşehir arasındaki şampiyonluk yarışını nasıl değerlendiriyorsunuz, ligin sonunu nasıl görüyorsunuz?

        - Beşiktaş’ın kalan en zor maçı, hatta tek zor maçı evinde oynayacağı Kasımpaşa. Kasımpaşa büyükleri doğrayan bir takıma dönüştü. Onun dışında zor maçı yok. Başakşehir ise Trabzonspor ve Kayserispor’la deplasmanda oynayacak. İki zor maç. Sanki lig böyle biter gibi görünüyor. Tabii futbol bu ama Beşiktaş’ın şampiyonluğu vereceğini zannetmiyorum. İki hafta sonra her şey belli olur. Başakşehir Trabzon’u yener, aynı hafta Beşiktaş, Kasımpaşa’ya kaybederse şampiyon Başakşehir olur. Bu saatten sonra bu iki takımın maçları aynı anda oynanmalı. Başka türlü olamaz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar