Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta İstanbul’un tarihe geçecek kadar kötü, buzlu, dolulu bir gününde FIAT 124 Spyder’ı denemiş ve bu sayfada sizlere anlatmıştım. Mazda MX5 ile aynı platform üzerinde üretilen ve iç tasarımı da bire bir aynı olan FIAT 124 Spyder’ı haliyle Mazda MX5 ile kıyaslamıştım.

        MX5’in 1.5 litre 129 beygirlik motoruna karşılık, FIAT Spyder’ın kaputunun altında 1.6 litrelik 140 beygirlik bir motor ve Mazda MX5’e fark atan 200 küsur nm’lik bir torku vardı.

        Dizayn olarak MX5’i, motor olaraksa FIAT Spyder’ı beğendiğimi söylemiştim yazının sonunda.

        Anladığım kadarıyla farkında olmadan müthiş bir rekabete çomak sokmuş olmalıyım ki, hafta başında Mazda’dan “Bir de RF yolluyoruz. Bunu da dener misiniz?” teklifi geldi.

        Körün istediği bir göz, Allah vermiş iki göz.

        İstemez miyim?

        RF, MX5’in metal tavanlı olanı.

        Metal tavan, bir düğmeye bastığınız anda yaklaşık 15 saniyede açılıyor veya kapanıyor.

        RF ise bu tavandan dolayı otomobile verilen isim.

        İngilizce “retractable fastback” kelimelerinin başharflerinden oluşuyor.

        “Retractable” açılabilir demek. “Fastback” ise otomobillerde bir gövde stili.

        Tavanın arkaya doğru eğimle inip otomobilin arka ucuyla birleşmesi anlamına geliyor.

        RF tam bir fastback olmasa da fastback’i andırıyor.

        RF, tavanı dışında MX5 ile hemen hemen aynı gövdeye sahip.

        Ama bazı görünmeyen farklılıklar da yok değil.

        Metal tavan ve bunun elektrikli mekanizması otomobile 45 kiloluk ek bir ağırlık yüklemiş.

        Buna karşılık motor da biraz daha güçlü. Beygir gücü 131’e yükseltilmiş, tork ise 150’ye.

        Yine de FIAT Spyder’ın 1.6 litre motorlu olanından 9 beygir daha güçsüz.

        MX5 ile RF’nin dizayn olarak tavan dışında çok benzer olduğunu söyledim, ama şu da bir gerçek ki, RF, MX5’e oranla daha kötü proporsiyonlara sahip gibi duruyor.

        Çünkü tavan açıkken bile arkadaki yükseklik otomobili daha dar gösteriyor.

        RF, hava olarak geçmişin Pontiac Firebird ve Chevy Corvette’inin T Top’larını andırıyor.

        Hatta onlardan da fazla bir Targa havası var.

        Ben olsam bu otomobile RF değil MX5 T, yani Targa adını vermeyi tercih ederdim.

        RF’nin sürüş dinamikleri MX5’e çok benziyor. Ancak biraz daha rijit bir otomobil olduğu duygusunu uyandırıyor. Hele üstü kapalıyken.

        MX5 kadar oynak değil.

        Daha mı iyi daha mı kötü kararını ancak sürücü verebilir. Ben diğerinin oynaklığını daha çok sevdiğimi söylemeliyim.

        “Skyactiv technology” olarak kendini tanımlayan Mazda teknolojisi, oldukça verimli bir motor yapmış.

        1.6 litrelik motor yüksek devir seviyor. 4 bin devirden sonra kendine gelmeye başlayan motor bu devire çok hızlı çıkıyor ve 6 bin devire kadar gücü hissettirmeye devam ediyor.

        Beni en mutlu eden, 4 bin devirden sonrası oldu.

        160 km sürate kadar sorunsuz çıkabilen otomobil sonrasında biraz zorlanmaya başlıyor ve ite kaka 200 kms sürate ulaşıyor.

        Fakat bu otomobilde öyle bir sürate gerek yok. Daha düşük süratlerde bile çok keyifli.

        Devirli kullanıma rağmen tüketim de öyle çok yüksek değil.

        Şehir içinde 9 litreyi bulmadı. Şehir dışında ise 7 litreler civarında dolaştı. Kombine olarak 8.1 litre tüketti.

        Otomobilin içinde MX5 veya FIAT Spyder’dan farklı hiçbir şey yok.

        Mazda’nın test için yolladığı RF, bana göre bu otomobil için olabilecek en kötü renkte. Füme renk hatları saklarken, otomobilin eğlenceli karakterine de gölge düşürüyor. Mazda’nın yeni kırmızısının bu otomobile çok yakışacağını düşünüyorum. Mazda RF’nin tavanını açıp kapayan sistem çok basit. Üstelik de oldukça görünür bir biçimde yerleştirilmiş. Bunun sağlayacağı avantaj şu: Her mekanik parça gibi bu mekanizmanın da bir gün arıza yapması kaçınılmaz, ancak tamirinin çok kolay olacağını söyleyebilirim.

        TEK DÜĞMEYLE AÇILIP KAPANAN TAVANI KADINLAR İÇİN İDEAL

        Açık söylemek gerekirse ben MX5’i RF’den daha çok beğeniyorum.

        Çünkü tavanı açıldığı zaman gerçek bir roadster’e dönüşüyor ve çok daha iyi görünüyor.

        Ancak söylemem gerek ki, İstanbul gibi bir kentte kullanacaksanız RF tercih edilebilir. Özellikle de kadınlar için.

        Çünkü tek düğmeyle açılıp kapanan tavanı hem çok kullanışlı hem de güvenli. Düşünsenize İstanbul’da kırmızı ışıkta durduğunuz anda çevrenizi saran çocuklardan, her köşe başında zorla para koparmaya çalışan tinercilerden korunmak için kent içinde tek bir düğme ile kendinize güvenli bir alan yaratabilirsiniz.

        Oysa MX5’te bunu yapmak için otomobilden inip tenteyi elle kapatmanız gerekiyor. Üstelik bu esnada tırnaklarınızı da da kırabilirsiniz. Benim kanaatime göre Mazda MX5 şu anda dünyada alabileceğiniz en iyi ve en makul spor otomobil.

        RF ise onun tek yumurta ikizi olmayan kardeşi.

        Bir İtalyan kuzen var gerçi ama Mazda’lar benim daha tipim.

        FIAT’ın avantajı, daha yaygın ve servisi daha bol bir marka olması. Mazda RF’nin fiyatı da verdiği keyfe oranla makul. 1.5 litre motorlu olanı 140 bin TL’den başlıyor. Meraklıları bilir, bu fiyata satılan benzer güce sahip motosikletler var. Ama onların sadece iki tekerleği var. MX5, RF ve FIAT Spyder dışında benzer bir keyfe başka markalarla ulaşmanın bedeli ise bu sayıyı Euro kuruyla çarparak bulunuyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar