Sen kimsin kardeşim?
- KULÜPTE eğlenirken kavga eder.
- Trafikte kavga eder.
- Mahallede kavga eder.
- Kadın kadına kavga eder.
- Piknikte kavga eder.
- Kuaförde kavga eder.
- Erkek erkeğe kavga eder.
- Çocuklar aralarında şakalaşır, sonu kaka olur, veliler okulda kavga eder.
Kısacası eder de eder. Son yıllarda kavgayı seven insanlar iyice çoğaldı. Her kavga sonunda da kim olursa olsun ağızlarda pelesenk olan “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” sözleri çıkıyor.
Bir de tanıdığı veya geçerken selam verdiği bir ünlü, bakan, belediye başkanı varsa “Dur hemen arıyorum”la başlayan havalar, tafralar. Ya da “Dur takipçilerime seni rezil edeceğim, sen benim kaç takipçim var biliyor musun?” diyor.
Komiksiniz, çok komik. İyi de kardeşim sen kimsin!
Bana ne, bize ne. Ona ne, kime ne! Bir aynaya bak. Edep yahu! Bırakın artık şu cümleyi, yok edin ağzınızdan. Allah aşkına çok çirkin oluyorsunuz, bir farkına varın. Bir kendiniz olun.
***********
ALEYNA’YA BİR ŞEY OLMAZ
ÇIKTIĞI günden beri kendinden söz ettiriyor. Ve bu başlangıç, daha da çok söz ettirecek. Çünkü kendine güveni var. Sesi, yorumu, açıklamalarıyla farklı. Ne yapmak istediğine kendi karar verip o an uyguluyor. Ruhunda özgürlük var. Kimden mi bahsediyorum? Pek tabii Aleyna Tilki’den.
Ortalarda bir videosu dolaşıyor. Kimileri yine “Şuna bak şuna, şu hale bak” diye nasıl ortalığı alevlendirmeye çalıştı. Neymiş, Aleyna 10 saniyede milletin ahlakını bozacakmış. Yani anaların, babaların veremediği ahlakı Aleyna on saniyede bozacak.
Neyse Aleyna, “Şuna bak şuna” denilen o videosunu Instagram hesabından paylaştı. Ve olayı bitirdi. Kendine güven, her türlü sorumluluğu, saçmalamayı üstüne almak, hatasıyla sevabıyla sahiplenmek budur işte.
Yani kaçmıyor yaptıklarından. Gizlenmiyor, odalara kendini kapatmıyor. “Bu benim” diyor. Herkesin 18 yaşında saçmalaması vardır elbet. Ama o zaman sosyal medya yoktu. Ama Aleyna sosyal medyayla büyüdü. Alışın bence bu saçmalamalarına.
***********
SEKİZ AY EVLİ KAL SONRA GELSİN PARALAR
SON günlerde hangi haber kanalını açsam eski eşlerin isyanına denk geliyorum. “Sekiz ay evli kaldım, ömür boyu nafaka ödeyeceğim”, “Çocuğum yok, hiçbir bağımız yok. Ben evlendim, o evlenmedi. Ama ben o evlenene kadar nafaka ödeyeceğim” gibi sözler.
Ne yalan söyleyeyim, haksız sayılmazlar. Düşünsenize, sekiz ay evli kalıyorlar, bir daha kadını görmüyor. Ömür boyu görmeyeceği kadına para ödüyor. Bu kanun nedeniyle, “Evlenip boşanayım. Bir daha evlenmem, ömür boyu maaş gibi nafaka alırım” diye düşünecek insan bile çıkabilir.
***********
EZHEL’İN BERAATİ SONRASI
RAP’Çİ Ezhel, şarkı sözlerinde uyuşturucuya özendirdiği iddiasıyla tutuklanmıştı. Savcı 10 yıl hapsini istedi. 26 gün hapis yatan Ezhel, hâkimin “Şarkının bir sanat eseri olduğunu düşünüp beraatine karar verdim” demesiyle 9 dakikada beraat etti. Ve ben bu beraat sonrası kendimi, “Klasik bir durum; bir yanda 10 yıl, öbür yanda beraat” diye mırıldanırken buldum. Çünkü son yıllarda hangi davaya baksam iki farklı düşünce görüyorum.
